Translation of "Sözcü" in English

Sözcü Malezyalı.

The speaker is from Malaysia.

- Sözcü, anlaşmanın içeriğini basına açıkladı.
- Sözcü, anlaşmanın muhtevasını basına açıkladı.

The spokesman explained the contents of the treaty to the press.

Sözcü raporun doğru olduğunu onayladı.

The spokesman confirmed that the report was true.

Her grup için bir sözcü seçin.

Choose a spokesperson for every group.

Bu onu diğer yoldaşlardan ayırıyordu. O yüzden bir sözcü olarak öne çıktı.

That set him apart from other comrades. And that started making him a public speaker,

Bang gitarist ikinci kez bir baba olacak, bir sözcü grup için açıkladı.

Bang guitarist will become a dad for the second time, announces a spokesperson for the band.

Yüzücü, Cindy Nicholas, yorucu bir yüzmenin sonunda zorlukla Daver'de kıyıya vardı fakat Kanal Yüzme Derneğinden bir sözcü onun çok iyi bir durumda olduğunu duyurdu.

The swimmer, Cindy Nicholas, barely made it ashore at Dover at the end of the exhausting swim, but a spokesman from the Channel Swimming Association announced that she was in very good shape.