Translation of "çıktı" in Portuguese

0.008 sec.

Examples of using "çıktı" in a sentence and their portuguese translations:

Esinti çıktı.

Uma brisa.

Dışarı çıktı.

Ela saiu.

Yıldızlar çıktı.

As estrelas apareceram.

Ateşim çıktı.

- Estou com febre.
- Eu sinto febre.

- Arkadaşlarıyla çıktı.
- O, arkadaşlarıyla dışarı çıktı.

Ela saiu com as amigas.

- O plana karşı çıktı.
- Plana karşı çıktı.

Ele se opôs ao plano.

Yine dolunay çıktı.

Está lua cheia outra vez.

O, kabuğundan çıktı.

Ele saiu de sua concha.

Ailem kiliseden çıktı.

Meus pais saíram da igreja.

Tom hapisten çıktı.

- Tom saiu da prisão.
- Tom está fora da prisão.

O, odadan çıktı.

Ela saiu do quarto.

Onun omuzu çıktı.

Ela deslocou o ombro.

Tom komadan çıktı.

Tom acabou de sair do coma.

Tom kapıdan çıktı.

Tom saiu pelo portão.

Ok yaydan çıktı.

- A sorte está lançada.
- Os dados estão lançados.
- O dado está lançado.

Tren raydan çıktı.

O trem descarrilhou.

Onlar araçtan çıktı.

Eles desceram do carro.

O merdivenlerden çıktı.

Ele subiu as escadas.

Yeni ay çıktı.

A lua nova saiu.

Tom zıvanadan çıktı.

- Tom ficou louco.
- Tom enlouqueceu.
- Tom pirou.

Tom mutfaktan çıktı.

Tom saiu da cozinha.

Tom banyodan çıktı.

Tom saiu da banheira.

O yürüyüşe çıktı.

Ela saiu para dar uma volta.

Aniden ortaya çıktı.

Ele apareceu do nada.

Duman ortaya çıktı.

Apareceu uma fumaça.

Tom kontrolden çıktı.

Tom está fora de controle.

Tom havuzdan çıktı.

Tom saiu da piscina.

O, restorandan çıktı.

Ela saiu do restaurante.

Tom yoldan çıktı.

Tom saiu do caminho.

Tom küvetten çıktı.

Tom saiu da banheira.

Kan beynime çıktı.

Fiquei furioso.

Bir savaş çıktı.

Uma briga começou.

Ay zaten çıktı.

A lua já saiu.

- Fırtınaya rağmen dışarı çıktı.
- Fırtınaya rağmen o dışarıya çıktı.

Apesar da tempestade, ele saiu.

Tüm yavrular yumurtadan çıktı.

Todos aqueles ovos eclodiram.

Durum onların kontrolünden çıktı.

A situação fugiu do controle deles.

Bacadan siyah duman çıktı.

- Saiu fumaça da chaminé.
- Fumaça negra saiu da chaminé

Yağmura rağmen dışarı çıktı.

Ele saiu, apesar da chuva.

Askerler vatan haini çıktı.

- Os soldados se tornaram traidores.
- Os soldados viraram traidores.

Tek kelime söylemeden çıktı.

Ela saiu sem dizer uma palavra.

Onlar aceleyle odadan çıktı.

Eles saíram do quarto apressadamente.

O bir seyahata çıktı.

Ele partiu em uma viagem.

O, çabucak odadan çıktı.

Ele saiu rapidamente da sala.

Az önce dışarı çıktı.

- Ele saiu agora mesmo.
- Ele acaba de sair.

Su boynumuza kadar çıktı.

A água chegou até o nosso pescoço.

Durum artık kontrolden çıktı.

Daqui em diante, a situação é incontrolável.

Fırtınaya rağmen dışarı çıktı.

Ele saiu, apesar da chuva.

Ay bulutun arkasından çıktı.

A lua veio por de trás da nuvem.

Onlar üst kata çıktı.

Eles subiram as escadas.

Hangi öğrenci dışarı çıktı?

Qual estudante saiu?

Tom saklandığı yerden çıktı.

- Tom saiu de seu esconderijo.
- Tom saiu do esconderijo dele.

Tom sabah yola çıktı.

Tom tirou a manhã de folga.

Tom odasından dışarı çıktı.

- Tom saiu de seu quarto.
- Tom saiu do quarto dele.

Dördümüz çifte randevuya çıktı.

Nós quatro saímos em um encontro duplo.

"Virüs Çin'de ortaya çıktı,

"O vírus se originou na China continental."

Yürüyüş için dışarı çıktı.

- Ele foi dar uma volta.
- Ele foi dar um passeio.

Hapishaneden tünel kazarak çıktı.

Ele saiu da prisão escavando um túnel.

Ailem evliliğimize karşı çıktı.

Meus pais eram contra o nosso casamento.

İşler biraz kontrolden çıktı.

As coisas fugiram um pouco ao controle.

Denizaltı sonunda yüzeye çıktı.

O submarino finalmente veio à superfície.

Erkek kardeşim dışarı çıktı.

- Meu irmão está fora.
- Meu irmão não está em casa.

Tom merdivenlerden yukarı çıktı.

Tom subiu as escadas.

Ay bulutların arkasından çıktı.

A lua saiu de trás das nuvens.

Arı pencereden dışarı çıktı.

A abelha saiu pela janela.

Tom sabahın dördünde çıktı.

Tom saiu às quatro da manhã.

Tom arkadaşlarıyla dışarı çıktı.

Tom saiu com os amigos.

Tom arka kapıdan çıktı.

Tom saiu pela porta dos fundos.

Tom'un çorbasından kıl çıktı.

Tom encontrou um cabelo na sua sopa.

Tom merdivenlerden yukarıya çıktı.

Tom subiu as escadas.

Her çaba boşa çıktı.

Todos os esforços foram em vão.

Anne babam dışarı çıktı.

Meus pais se foram.

Mary çoktan yola çıktı.

Maria já partiu.

Gerçek Fadıl ortaya çıktı.

O verdadeiro Fadil tornou-se conhecido.

Karanlıktan çıkarak ışığa çıktı.

Ele saiu da escuridão para a luz.

Tom yüzme havuzundan çıktı.

Tom saiu da piscina.

Sami yeraltı otoparkından çıktı.

Sami saiu do estacionamento subterrâneo.

Depremin ardından yangın çıktı.

Após o terremoto, houve um incêndio.

şöyle bir şey karşımıza çıktı

nos deparamos com algo assim

Bazı doğrulamaları olduğu ortaya çıktı

na realidade.

Bir kayaya tırmanıp sudan çıktı.

Ele sobe a uma rocha, deixa a água e eu fiquei...

Birdenbire önümüzde üç köpek çıktı.

- De repente, surgiram três cães na nossa frente.
- De repente, três cachorros apareceram na nossa frente.

Masanın altından bir kedi çıktı.

Um gato saiu de debaixo da mesa.

Arabanın altından bir kedi çıktı.

- Um gato saiu de sob o carro.
- Um gato saiu de baixo do carro.

Macera aramak için seyahate çıktı.

Ele foi viajar em busca de aventura.

Gemi sahil boyunca yola çıktı.

O navio navegou pela costa.

O, Paris'e doğru yola çıktı.

Ele foi embora para Paris.

Fırtınaya rağmen o dışarıya çıktı.

Apesar da tempestade, ele saiu.

- Kehanet gerçekleşti.
- Tahmin doğru çıktı.

A profecia se realizou.

Tom tavan merdivenlerinden yukarı çıktı.

Tom subiu as escadas do sótão.

Tom döndü ve odadan çıktı.

O Tom virou e saiu da sala.

O az önce dışarı çıktı.

- Ele acabou de sair.
- Ele saiu faz pouco tempo.

- Az önce gitti.
- Yeni çıktı.

- Ele acabou de sair.
- Ele acabou de sair daqui.

Tom beş dakika önce çıktı.

Tom saiu há cinco minutos.