Translation of "Olamazsınız" in English

Buna sahip olamazsınız.

You can't have this.

Siz ciddi olamazsınız.

You guys can't be serious.

Buna emin olamazsınız.

You can't know that for sure.

Böyle kendinden emin olamazsınız

You cannot be self confident like this:

Her ikiniz haklı olamazsınız.

You can't both be right.

İkiniz de patron olamazsınız.

You can't both be the boss.

Ama denemezseniz asla başarılı olamazsınız.

But if you don't try, you never succeed.

Arkadaşlarınızı seçerken çok dikkatli olamazsınız.

- You cannot be too careful in choosing your friends.
- You can't be too careful in choosing your friends.

Sağlığınız hakkında çok dikkatli olamazsınız.

- You cannot be too careful about your health.
- You can't be too careful about your health.

Vahşi doğada yiyecek ararken seçiçi olamazsınız!

[Bear] When foraging for food in the wild you can't be picky!

Vahşi doğada yiyecek ararken seçici olamazsınız!

[Bear] When foraging for food in the wild, you can't be picky!

Her ikiniz de gerçeği söylüyor olamazsınız.

You can't both be telling the truth.

Aç olamazsınız. Henüz akşam yemeği yediniz.

You can't be hungry. You've just had dinner.

Bu derste başarısız olursanız mezun olamazsınız.

If you fail this class, you won't be able to graduate.

Ben tamamen haklı değildim ama siz her şeye sahip olamazsınız.

I wasn´t entirely right, but you can´t have everything.

Evet, su yeterince derin görünüyor, ama asla yüzde 100 emin olamazsınız.

Yeah, this water looks deep enough, but you can never be 100% sure.

- Aç olamazsın. Akşam yemeğini henüz yedin.
- Aç olamazsınız. Henüz akşam yemeği yediniz.

You can't be hungry. You've just had dinner.