Translation of "Kendinden" in English

Kendinden utanma.

Don't be ashamed of yourself.

Kendinden utanmalısın.

You ought to be ashamed.

Gururlu. Kendinden emin.

Proud. Self-confident.

Kendinden bahsetmeyi severdi.

- She was fond of talking about herself.
- She liked talking about herself.

Tom kendinden geçmişti.

Tom was ecstatic.

O kendinden bahsetti.

He talked about himself.

Kendinden utanmıyor musun?

Aren't you ashamed of yourself?

Kendinden nefret ediyor.

He hates himself.

Kendinden emin ol.

Be confident.

Tom kendinden emindi.

Tom was confident.

Tom kendinden utandı.

Tom was ashamed of himself.

Tom kendinden utanmalı.

Tom ought to be ashamed of himself.

O kendinden geçmişti.

She was ecstatic.

Bize kendinden bahset.

Tell us about yourself.

Biz kendinden emindik.

We were confident.

Lütfen kendinden bahset.

Talk about yourself, please.

Tom kendinden geçmiş.

Tom is ecstatic.

Tom'a kendinden bahset.

Tell Tom yourself.

Bana kendinden bahset.

Tell me about yourself.

Kendinden emin görünüyorsun.

You seem confident.

Kendinden emin gözüküyordu.

He seemed sure of himself.

Tom kendinden iğreniyor.

Tom is disgusted with himself.

Kendinden oldukça utanıyordu.

He felt rather ashamed of himself.

Sami kendinden emindi.

Sami oozed confidence.

Tom kendinden emin.

Tom is self-assured.

Böyle kendinden emin olamazsınız

You cannot be self confident like this:

kendinden 100 kat ağırlığındaki

weighing 100 times from itself

O sevinçten kendinden geçmişti.

- She was overjoyed.
- She was overcome with happiness.

Bugün kendinden geçmiş görünüyorsun.

You seem distracted today.

Tom kendinden çok emin.

- Tom is cocksure.
- Tom is very sure of himself.
- Tom is very self-confident.

O kendinden çok emin.

- He is overconfident.
- He's overconfident.

Bana biraz kendinden bahset.

- Tell me a little bit about yourself.
- Tell me a little about yourself.

O kendinden nefret ediyor.

She hates herself.

Bana kendinden bahsetmeni istiyorum.

I'd like you to tell me about yourself.

O, yerde kendinden geçti.

She passed out on the floor.

Kendinden çok emin görünmüyorsun.

You don't sound so sure of yourself.

Kendinden çok emin görünüyorsun.

- You sound very sure of yourself.
- You sound very sure of yourselves.

Tom oldukça kendinden emin.

Tom is quite confident.

Bize kendinden bahseder misin?

Can you tell us something about yourself?

Bize biraz kendinden bahset.

Tell us a little about yourself.

Küçük çocuk kendinden geçmişti.

The little boy was ecstatic.

Tom kendinden nefret ediyordu.

Tom hated himself.

Tom kendinden memnun görünüyor.

Tom looks pleased with himself.

Tom kendinden çok memnun.

- Tom's very pleased with himself.
- Tom is very pleased with himself.

Sen kendinden emin misin?

Are you confident?

Neden kendinden şüphe ediyorsun?

Why do you doubt yourself?

Tom kendinden istenileni yapmadı.

Tom didn't do what he was asked.

Tom kendinden emin mi?

Is Tom confident?

Tom da kendinden emindi.

Tom was confident, too.

Tom kendinden emin görünmüyordu.

Tom didn't sound confident.

Tom kendinden kuşkulanmaya başladı.

Tom started to doubt himself.

Tom kendinden emin görünüyor.

Tom looks confident.

Çok kendinden emin görünmüyorsun.

You don't sound very confident.

Bana kendinden bahseder misin?

Can you tell me about yourself?

Tom kesinlikle kendinden emindi.

Tom was absolutely sure of himself.

Tom kendinden emin görünüyordu.

Tom seemed sure of himself.

Kendinden oldukça memnun görünüyorsun.

You seem quite pleased with yourself.

Tom kendinden nefret ediyor.

Tom hates himself.

Şimdi bana kendinden bahset.

Now tell me about yourself.

Tom biraz kendinden geçti.

Tom got a little carried away.

Mary, Tom'u kendinden uzaklaştırdı.

Mary pushed Tom away from her.

Tom asla kendinden vazgeçmedi.

Tom never gave up on himself.

Sami kendinden şüphelenmeye başlıyordu.

Sami was starting to doubt himself.

Kendinden başka kimseyi umursamaz.

She doesn't care about anyone but herself.

Kendinden çok emin görünüyorsun

You seem very sure of yourself.

Lütfen bize kendinden bahset.

Please tell us about yourself.

Tom kendinden bahsetmekten hoşlanır.

Tom enjoys talking about himself.

Kendinden biraz bahseder misin?

Can you speak a little about yourself?

- Kendinden kaçamazsın.
- Kendinizden kaçamazsınız.

You can't run away from yourself.

Kendinden başka suçlayacak kimsen yok.

- You have no one but yourself to blame.
- You have no one to blame but yourself.
- You have only yourself to blame.

Tom kendinden emin, değil mi?

Tom is confident, isn't he?

Tom çok kendinden emin değil.

Tom isn't very confident.

Tom hâlâ kanepede kendinden geçmişti.

Tom is still passed out on the couch.

Tom hâlâ kendinden emin değil.

Tom is still unsure of himself.

Tom kendinden çok emin görünmüyor.

Tom doesn't sound so sure of himself.

Tom kendinden çok emin görünüyordu.

Tom seemed very sure of himself.

Şimdi daha kendinden emin hissediyorum.

I feel more confident now.

Neden bana biraz kendinden bahsetmiyorsun?

Why don't you tell me a little bit about yourself?

Bize kendinden ve ailenden bahset.

Tell us about yourself and your family.

O kendinden emin ve güçlü.

He's confident and strong.

Kendinden başka hiç kimseye güvenme.

Don't trust anybody but yourself.

Tom kendinden çok memnun görünüyor.

Tom seems very pleased with himself.

Tom asla kendinden şüphe duymadı.

Tom never doubted himself.

Tom kendinden biraz emin görünmüyor.

Tom seems somewhat unsure of himself.

Tom oldukça kendinden emin görünüyor.

Tom seems fairly sure of himself.

Tom her zaman kendinden bahseder.

Tom always talks about himself.

Bugünlerde kendinden biraz emin görünmüyorsun.

You seem a little unsure of yourself these days.

Bize biraz daha kendinden bahset.

Tell us more about yourself.

Tom, kendinden söz et bize.

So, Tom, tell us about yourself.