Translation of "Emin" in English

- Emin olmalıyım.
- Emin olmak zorundayım.

I have to make certain.

emin misin?

are you sure?

Emin misin?

- Are you sure?
- Are you certain?

Emin değilim.

- I doubt it.
- I'm not sure.
- I am not sure.
- I'm not certain.

Emin olamıyorum.

I can't be certain.

Emin olamayız.

We can't be sure.

Emin olalım.

Let's make sure.

Emin olmalıyım.

I must be sure.

Tom emin.

Tom is sure.

Emin olmalıyız.

We should be confident.

Emin değildim.

I wasn't sure.

Emin olacağım.

I'll make sure.

Emin misiniz?

Are you sure about this?

Emin görünmüyorsun.

You seem unsure.

- Cevabından emin misin?
- Cevabınızdan emin misiniz?

Are you sure of your answer?

- Bundan emin misin?
- Onun hakkında emin misin?

- Are you certain about this?
- Are you sure about it?

- Çok emin olmayın.
- O kadar emin olma.

Don't be so sure.

Bu konuda emin misin? Kesinlikle emin misin?

Are you certain about this? Absolutely certain?

Tom kendinden emin değil ama Mary emin.

Tom isn't confident, but Mary is.

Gururlu. Kendinden emin.

Proud. Self-confident.

Yapacağımdan emin değilim.

I'm not sure I would have.

Kendinizden emin misiniz?

to listen to the women in your life?

Doğruluğundan emin miyiz?

Are we sure it is correct?

Kesinlikle emin değilim.

I'm not absolutely sure.

Lütfen emin olun.

Please make sure.

Emin olarak söyleyemem.

I can't say for sure.

Ondan emin olacağım.

- I'll make sure of it.
- I will make sure of it.

O kazanacağından emin.

He is sure of winning.

Sınavı geçeceğinden emin.

He is sure to pass the examination.

Oyunu kazanacağından emin.

He's sure that he'll win the game.

Sadece emin oluyordum.

I was just making sure.

Oldukça emin hissediyorum.

I'm feeling pretty confident.

Onun geleceğinden emin.

He is sure that he will come.

Bundan emin misin?

Are you certain about this?

Sebebinden emin değilim.

I'm not sure why.

Kediler emin ellerde.

The cats are safe.

Nasıl emin olursun?

How do you know for sure?

Ben emin olamam.

I can't be sure.

Ondan emin olamayız.

We can't be certain of that.

Bundan emin olamazsın.

You can't be sure of that.

Emin olmak istiyoruz.

We want to make sure.

Tom emin değil.

- Tom's unsure.
- Tom is unsure.

Kendinden emin ol.

Be confident.

O başaracağından emin.

He is sure to succeed.

Gerçekten emin değilim.

I'm not really sure.

Henüz emin değiliz.

We're not sure yet.

Bundan emin olacağız.

We'll make sure of it.

Ondan emin olduk.

We made sure of it.

Çok emin görünüyorsun.

You sound very sure.

Oldukça emin görünüyorsun.

You seem pretty certain.

Tamamen emin değilim.

I'm not entirely sure.

Ondan emin olamazsın.

You can't be certain of that.

Hâlâ emin değilim.

I'm still not sure.

Tom kazanacağından emin.

Tom is sure to win.

Emin olmak zorundayız.

We've got to make sure.

Sadece emin değilim.

I'm just not sure.

Tom başaracağından emin.

Tom is sure to succeed.

Tom yeteneğinden emin.

Tom is confident of his ability.

İzlenmediğinden emin misin?

Are you sure you weren't followed?

Buna emin olamazsınız.

You can't know that for sure.

Emin olmam gerekiyordu.

I needed to be sure.

Emin olmak zorundasın.

You've got to be certain.

Şimdi emin misin?

Now are you sure?

Tom emin değildi.

Tom wasn't sure.

Gerçekten emin misin?

Are you really sure?

O geleceğine emin.

Without a doubt he'll come.

O emin ellerde.

It's in good hands.

Ondan emin oldum.

I made sure of that.

Emin olmam gerekiyor.

I need to be sure.

Gerçekten emin değildim.

I really wasn't sure.

Umursamadığına emin misin?

Are you sure you don't mind?

Anladığımdan emin değilim.

- I'm not sure I understand.
- I'm not sure that I understand.

Geleceğinden emin değildim.

I wasn't sure you'd come.

Emin olmadığımı söylüyorum.

I'm saying I'm not sure.

Katıldığımdan emin değilim.

- I'm not sure I agree.
- I'm not sure that I agree.

Artık emin değilim.

I'm not sure anymore.

Kesin emin değilim.

- I'm not absolutely sure.
- I'm not quite sure.
- I'm not entirely sure.
- I'm not exactly sure.

Henüz emin değilim.

I'm not sure yet.

Nasıl emin olabiliyorsun?

- How can you be sure?
- How can you be certain?

Sınavı geçtiğinden emin.

It is certain that he passed the examination.

Tamamen emin değiliz.

We're not entirely sure.

Başarabileceğinden emin misin?

Are you sure you can manage?

Kesinlikle emin misiniz?

Are you absolutely certain?

Biz emin değiliz.

We're not sure.

Kimse emin değil.

No one's certain.

Emin misin, Tom?

Are you sure, Tom?

Üşümediğine emin misin?

- Are you sure you aren't cold?
- Are you sure you're not cold?

Tom emin görünmüyordu.

- Tom didn't seem certain.
- Tom didn't seem to be certain.