Translation of "Minik" in English

0.014 sec.

Examples of using "Minik" in a sentence and their english translations:

minik bir bebeğim

with my little baby

Minik kalbi bitap düşmüştü.

His little heart had just worn out.

Çocukların üzgün minik suratları

and the sad little faces on those kids

Tom'un minik elleri var.

Tom has tiny hands.

Tom'un minik ayakları var.

Tom has tiny feet.

Ve minik bedenleri bitap düşüyor.

and little bodies wear out.

Yüzlerce minik bahçıvan... ...geceleri uyumayıp...

Hundreds of miniature groundskeepers... up all night...

Cam kase minik parçalara ayrıldı.

The glass bowl broke into tiny fragments.

Sadece minik kuşları avucumuzda tutarak,

by simply holding the little ones in our hands,

Minik parçacıkları çıplak gözle görmek zordur.

Minute particles are hard to see with the naked eye.

Fakat bu minik canavarlar genelde birbirlerini avlar.

But these miniature monsters often hunt each other.

Minik yaratıklardan oluşan göz alıcı bir yelpaze.

A remarkable array of tiny creatures.

Bu minik erkeğin etkili bir ses bulması lazım.

The tiny male needs to find his voice.

Tom sebze bahçesine minik domates fidelerini dikkatlice dikti.

Tom carefully transplanted the tiny tomato seedlings into his vegetable patch.

Sen onu son gördüğünde o daha minik bir bebekti.

The last time you saw her, she was just a tiny baby.

Mary minik sulama kutusuyla annesinin bahçeyi sulamasına yardım etti.

Mary helped her mother water the garden with her tiny watering can.

Hollanda halk biliminde kabouterler yer altında yaşayan minik insanlardır.

In Dutch folklore, kabouters are tiny people who live underground.

Fiber-optik kablolar insan kılları kadar ince minik cam elyafından oluşur.

Fiber-optic cables are made up of tiny glass fibers which are as thin as human hairs.

...minik erkek dişiyi kazanıyor. Gürültülü bir dünyada bazen sessiz kalmak iş görüyor.

the tiny male wins his mate. In a noisy world, sometimes it pays to be quiet.

Iğne ve minik tüylerle kaplı, yaşlı bir altınfıçı kaktüsüne göre çok daha kolay olacaktır.

than getting into that big old barrel cactus that's covered in these spines and also these little hairs.

- Sen onu son gördüğünde o daha minik bir bebekti.
- Onu son gördüğünde, o sadece minnacık bir bebekti.

The last time you saw her, she was just a tiny baby.

Uzay tozu çok tehlikeli gelmeyebilir ama minik bir nesne bile bir mermiden birkaç kez daha hızlı hareket ettiğinde yaralanmaya neden olabilir.

Space dust may not sound very dangerous, but when even a tiny object is moving many times faster than a bullet, it can cause injury.