Translation of "Kaybedersin" in English

Uyursan, kaybedersin.

You snooze, you lose.

Her halükarda kaybedersin.

Either way, you lose.

Çocuğun ölünce geleceğini kaybedersin.

- When your child dies, you lose your future.
- You lose your future when your child dies.

Bir defa tereddüt edersen kaybedersin.

Once you hesitate, you are lost.

Eğer fırsatı yakalamazsan onu kaybedersin.

If you don't grab the opportunity, you'll lose it.

Ya kazanırsın ya da kaybedersin.

You either win or you lose.

Turalar ben kazanırım, yazılar sen kaybedersin.

Heads I win, tails you lose.

Kazandığın her şey için başka bir şey kaybedersin.

For everything you gain, you lose something else.

- Her zaman başarılı olamazsın.
- Bazen kazanırsın, bazen kaybedersin.

You win some, you lose some.

Eğer paranı arkadaşına ödünç verirsen, paranı ve arkadaşını kaybedersin.

If you lend your money to your friend, you will lose your money and your friend.

Gözden uzak olan gönülden de ırak olur. Ayrı olduğunda teması kaybedersin.

Out of sight out of mind. When you're separated you lose touch.