Translation of "ölünce" in English

0.004 sec.

Examples of using "ölünce" in a sentence and their english translations:

Çocuğun ölünce geleceğini kaybedersin.

- When your child dies, you lose your future.
- You lose your future when your child dies.

Ben ölünce kim ağlayacak?

Who will weep when I die?

Sen ölünce ben mutlu olacağım.

When you die, I will be happy.

Eşi ölünce başka bir kadınla evlenmedi.

He didn't marry another woman after his wife had died.

Alexander ölünce tahtına Nikolas gelir. Nikolas muhafazakar ve gericidir.

Alexander was succeeded by his brother Nicholas, a conservative and reactionary.

- Ben öldüğüm zaman buraya gömülmek istiyorum.
- Ölünce buraya gömülmek istiyorum.

When I die, I want to be buried here.

- Babası ölünce ailesinin geçimini Tom üstlendi.
- Babası vefat edince ailesinin geçimi Tom'un omuzlarına bindi.

Tom became the breadwinner of the family when his father died.