Translation of "Başka" in Japanese

0.017 sec.

Examples of using "Başka" in a sentence and their japanese translations:

Bilmek başka şey, yapmak başka şey.

知っていることと行動に移すことは別だ。

Başka ne olabilir?

他に考えられる理由があるでしょうか?

Başka birini düşünemiyorum.

他の人は考えられないよ。

Başka şekilde bakacağım.

大目に見ておいてやろう。

Başka biri yok.

部屋には誰もいない。

Başka seçenek yok.

選択肢は他にない。

Başka kimse yapamaz.

他の誰もだめなのです。

Başka sorularım yok.

これ以上質問はありません。

Başka yolu yok.

他に方法はない。

Başka neyin var?

- 他に何を持ってるの?
- 他に何がありますか。

Başka ne istiyorsun?

他に何が欲しいですか。

Başka türlü düşünemiyorum.

他には考えられない。

Ben başka biriyim.

自分は他人である。

Başka ne yapabilirdim?

こうするほかに手はなかったんだ。

Başka seçeneğim yoktu.

他に手がなかったのだ。

Başka fırsatta yapalım.

またの機会にしましょう。

Başka herkes ölüyor.

みんな死んでいく。

Başka yol yok.

他に方法はない。

- Başka gelmeyen var mıydı?
- Başka kimse yok muydu?

- 他に誰か休んでいたか。
- ほかにだれか休んでいたか。

- Başka insanların işine karışmamalısın.
- Başka insanların işlerine karışmamalısınız.

他人の事に干渉しないほうがいいよ。

- Başka bir şey var mı?
- Başka bir şey?

他に何かありますか。

- Bu başka bir olay.
- O başka bir mesele.

それは別問題だ。

çalmaktan başka seçenekleri yok.

奪うしか ないんです

ödemekten başka şansımız olmaz.

人々は支払うしかありません

Başka erkekler de ötmekte.

‎他のオスも鳴いている

Onlar başka duyularına güvenmelidir.

‎視力以外に頼るしかない

...başka duyularıyla hareket ediyor.

‎目以外の感覚器を使う

Başka bir kampanya aracılığıyla;

別の運動組織に横流しされたことです

Başka sitelere de bakın.

他のサイトを見てみてください

Başka bir gezegende gibisin.

‎まるで別の惑星だ

Çalışmaktan başka alternatifimiz yok.

- 働くより仕方ない。
- 働くしかない。

Bu başka bir olay.

それは別問題だ。

Uzlaşmaktan başka seçeneğimiz yok.

我々は妥協せざるをえない。

Başka bir yol olmalı.

何か別の方法があるに決まってる。

Başka kim partiye geldi?

ほかにだれがパーティーに来たか。

Bugün başka kim gitti?

ほかにきょう、誰が欠席ですか。

Onların başka şarapları yok.

ぶどう酒がありません。

Kalmaktan başka seçeneğim yoktu.

とどまるより他に仕方なかった。

Cebinizde başka ne var?

その他にポケットに何を持っていますか。

O, başka nasıl davranabilir?

彼は他に何ができるか。

Lütfen başka birine sor.

他の誰かに聞いて下さい。

Başka kimse yaralandı mı?

- 他にけがをした者はいないか。
- 誰か他にけがをしてたの?

Başka bir sorumluluğum var.

別の約束があるので。

Mike'den başka herkes partideydi.

- マイクを除いてみんなパーティーに顔を出した。
- マイク以外は全員パーティーに出た。

Başka bir sorun çıktı.

また困った問題が起こった。

Jim'den başka herkes geldi.

ジム以外全員が来た。

Yaptığımızı başka insanlara bildirmemeliyiz.

私達は自分達がしたことを他の人達に知らせるべきではない。

Onu başka biriyle karıştırdı.

彼女は彼を他の誰かとまちがえた。

Başka nereye gitmek istersiniz?

他にどこへ行きたいですか。

Tom başka ne istiyor?

トムは他に何が欲しいのですか。

Başka bir sorum var.

もうひとつ質問があります。

Başka biri yaralandı mı?

他に誰か、けがをした人はいた?

Başka bir fırsatı bulacaksın.

また別のチャンスがあるさ。

Başka sorularınız var mı?

- 更に質問がありますか。
- さらに質問はありますか。
- 他に質問はある?
- 他に質問はありますか?

Başka hangi seçenekler var?

他にどんな選択肢があるの?

Başka sorun var mı?

- 他に質問はある?
- 他に質問はありますか?

Bana başka birini göster.

- 別の物を見せて下さい。
- 別のを見せて下さい。

Bugün başka planlarım var.

今日は他の予定があるんだけどな。

Başka hangi seçeneklerim var?

他にどんな選択肢があるの?

Başka biri var mı?

他に誰かいるの?

Başka öneriler var mı?

何か他の提案はありますか?

Gitmekten başka seçeneğim yoktu.

- 私は行くより仕方なかった。
- 行くしかなかったんだよ。

Üstündekilerden başka giysisi yoktu.

彼はそのとき着ていたもの以外に服を持っていなかった。

Gitmekten başka seçeneğimiz yok.

- 私たちは行かざるを得ない。
- 行くより他に仕方がないんだ。

Başka ilaçlar alıyor musunuz?

何か他にお薬を服用していますか?

Ben başka birini istiyorum.

誰かほかの人がほしい。

Öldürmekten başka seçeneğimiz yok.

殺すしかない。

Başka bir yerde bekle.

- 別のところで待ってて。
- よそで待ってて。

Başka hiç kimse bilemez.

他の誰も知ることができない。

Başka kitapların var mı?

- 他にも本、持ってる?
- 他の本は、持ってないの?

Kesinlikle başka insanlara söyleme.

他の人には絶対言わないでね。

Benden başka kimse yoktu.

私だけが残った。

Başka bir sorun vardı.

それ以上の問題があった。

O başka bir kamyonda.

彼は別のトラックにいるんです。

Bölgede başka filler yoktu.

周囲に他の象はいませんでした。

- Kavga etmekten başka alternatifimiz yoktu.
- Mücadele etmekten başka seçeneğimiz yoktu.

我々には闘うしか道はなかった。

- Oraya gitmekten başka yolumuz yoktu.
- Oraya gitmekten başka seçeneğimiz yoktu.

私たちはそこへ行くよりほかなかった。

- Mike'dan başka herkes partide idi.
- Mike'tan başka herkes partide mevcuttu.
- Mike'tan başka herkes partide hazır bulundu.

マイクを除いてみんなパーティーに顔を出した。

- Ben yanlışlıkla başka birinin odasına girdim.
- Yanlışlıkla başka birinin odasına girdim.

間違えて人の部屋に入った。

- Başka herhangi bir şey okumak istemiyorum.
- Başka bir şey okumak istemiyorum.

これ以上何も読みたくない。

Denizkestanesini başka bir tanka geçiriyordum,

水槽から水槽へ ウニを移してた

Bu da başka bir gösterge.

これも手がかりだね

Gürültüyle ilgili başka ne yapabiliriz?

騒音に対してほかに何ができるでしょうか?

Kolay olmalı, başka kimse bilmeyecek.

容易なはずです 他の誰にもわかりませんから

Ama bu başka bir hikâye.

それは さておき―

Bu da bir başka grafik.

別のグラフを見てみましょう

Yani bir başka deyişle, siz.

言い換えれば 皆さん自身です

Başka seçenekler de var mı?

他に選択肢はありますか?

Başka bir şeye odaklanmalarını istedik.

意識を向けるように お願いしました

Başka bir yasal tehdit aldık.

再び 法的措置で脅されました

Çünkü başka bir seçenekleri yok.

家族を養うため 他に手段がないのです

Başka hiç kimse toplantıya gelmedi.

集会には他に誰も来なかった。

Jiro başka türlü hareket edemedi.

次郎はそれ以外の行動をとることができなかった。

Ölmekten başka bir şey kalmıyor.

死ぬよりほかに方法がない。

Ben sadece başka bir adamım.

僕はどこにでもいるような男です。