Translation of "Başka" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Başka" in a sentence and their arabic translations:

Başka şeyler, başka yollar bulmalıyız.

يجب أن نجد شيئاً آخر. طريقة أخرى.

- Başka ne yapmalısın?
- Başka ne yapman gerekiyor?
- Başka ne yapmak zorundasın?

ما الأمر الآخر الذي يجب عليك ان تفعله؟

Başka yok yani değil mi başka yok!

لا يوجد غيره ، أليس كذلك؟

Başka bir örnek,

مثال آخر.

Başka kimse sormuyor.

فليس هناك من يسأل حولك.

Başka hiçbir organ,

لا يوجد أي عضو آخر،

Başka ne olabilir?

ماذا يمكن أن يكون أيضًا؟

Başka bir şey

شيء اخر

Başka sorularım yok.

ليس لدي أي أسئلة أخرى.

Başka ne istiyorsun?

- ماذا تريد الآن؟
- ماذا تريد بعد؟

Bilmiyorum başka yol.''

لا أعلم غيرَه نجاة."

Başka bahanen kalmadı.

لم يتبقى لديك عذر.

Başka sırlarım yok.

لا يوجد لدي أسرار أخرى

Başka nereye gideceksin?

إلى أين ستذهب؟

Başka ne dediler?

ماذا قالوا أيضا؟

- Başka bir dünya mümkündür.
- Başka bir dünya mümkün.

عالم آخر ممكن.

Ancak başka biri için

لكن بالنسبة لآخرين

Başka bir sırrımız yok.

مما قد يتخيل حدسنا.

Elbette hepimiz başka birine,

ونحن بالتأكيد يريد جميعنا مساعدة أشخاص آخرين

ödemekten başka şansımız olmaz.

ليس لدينا خيار سوى الدفع.

Başka erkekler de ötmekte.

‫ويفعل بقية الذكور ذلك أيضًا.‬

Onlar başka duyularına güvenmelidir.

‫عليها الاعتماد على حواسها الأخرى.‬

...başka duyularıyla hareket ediyor.

‫يعتمد الثعبان على حواس أخرى.‬

Gıdalar için başka oda

غرفة أخرى للطعام

Başka bir Rönesans dahisi

عبقرية عصر النهضة الأخرى

Başka bir kampanya aracılığıyla;

من أجل كيان حملة مروجة أخرى

Başka sitelere de bakın.

تفقد المواقع الأخرى.

Başka bir kadın sunucu

مقدّمة أخرى

Başka bir gezegende gibisin.

‫يبدو وكأنك على كوكب آخر.‬

Lütfen başka birine sor.

اسأل شخصا آخر من فضلك.

Başka bir sorun çıktı.

ظهرت مشكلة آخرى.

Başka bir yere gidelim.

هيا بنا نذهب إلى أي مكان آخر.

Başka yol bulmak zorundayız.

- علينا أن نجد طريقا آخر.
- Nous devons trouver un autre chemin.

Başka türlü de olabilir.

البديل ممكن.

Başka birini bulduğunu düşündüm.

ظننتك عثرت على شخص آخر.

Bilmiyorum başka çıkar yol.

فلا أعلم طريقًا للنجاة غيره.

Başka hangi seçeneklerim var?

ما الخيارات الأخرى التي أمامي؟

Başka bir sandalye al.

خذ الكرسي الآخر.

Başka biri hakkında konuşalım.

دعونا نتكلم عن شخص ٱخر . أ

Başka yollar olduğuna inanıyorum.

أعتقد أنه ثمة طرقة أخرى.

Fadil başka birine aşık.

إنّ فاضل مغرم بامرأة أخرى.

Ben başka birine aşığım.

- أنا مغرم بامرأة أخرى.
- أنا مغرمة برجل آخر.

Sami başka bir arkadaştır.

سامي صديق آخر.

- Oraya gitmekten başka yolumuz yoktu.
- Oraya gitmekten başka seçeneğimiz yoktu.

لم يكن لدينا خيار إلا الذهاب إلى هناك.

Başka bir örnek, bankacılık işindeyseniz

مثال آخر، إذا كنت في المجال المصرفي،

Ve parayı başka birine vermenizdir.

وأنت تعطي المال لشخص آخر.

Elbette başka sebepler de vardı

ولكن كان هناك أسبابًا أخرى،

Denizkestanesini başka bir tanka geçiriyordum,

‫كنت أنقل القنفذ البحري من حوض إلى آخر‬

Bu da başka bir gösterge.

‫إذن هذه علامة أخرى.‬

Gürültüyle ilgili başka ne yapabiliriz?

ما الذي يمكننا فعله أكثر حيال الضوضاء؟

Kolay olmalı, başka kimse bilmeyecek.

يجب أن يكون الأمر سهلًا، لن يعرف أحد سواكم.

Ama bu başka bir hikâye.

ولكن هذه قصة أخرى.

Bu da bir başka grafik.

وهذا رسم بياني آخر.

Yani bir başka deyişle, siz.

بمعنى آخر، أنت السبب.

Başka seçenekler de var mı?

وهل توجد خيارات أخرى؟

Başka bir şeye odaklanmalarını istedik.

عادًة لا ينتبهون إليه.

Başka bir tane binasını ise

مبنى آخر

Bir başka soru da şu

سؤال آخر هو

Michelangelo'da o dönemin başka dahilerinden

مايكل أنجلو من عبقرية أخرى في تلك الفترة

Başka bir yasal tehdit aldık.

حصلنا على تهديد قانوني آخر.

Bu harita başka bir olay.

هذه الخريطة هي حدث آخر.

Çünkü başka bir seçenekleri yok.

ولأنهم ليس لديهم أيّ خيار آخر.

Soruma başka kim cevap verebilir?

هل هناك شخص آخر بإمكانه الإجابة على سؤالي؟

Bana başka bir saat göster.

أرني ساعة يد أخرى.

Başka kim sana yardım etti?

من ساعدك أيضا؟

Başka yerlerde, mamut meteorları keşfedildi

في مكان آخر ، تم اكتشاف النيازك العملاقة

Yapacak başka bir şeyim yoktu.

- لم يكن لديّ أيّ شيء آخر أقوم به.
- لم يكن لديّ أيّ شيء آخر أفعله.

Kendinden başka hiç kimseye güvenme.

لا تثق بأحد عدى نفسك.

Devam etmekten başka seçeneğimiz yok.

ليس لدينا أي خيار آخر غير المواصلة.

Şimdi başka bir işim var.

عندي عمل آخر الآن.

Başka bir şey ister misiniz?

هل تريد شيئا آخر؟

Sanırım beni başka biriyle karıştırdınız.

أعتقد أنك أخطأتني بشخص آخر.

Bize başka bir şarkı söyle!

غني لنا أغنية أخرى.

Fadıl başka birini ziyaret ediyordu.

كان فاضل يواعدة امرأة أخرى.

Leyla başka bir adam buldu.

وجدت ليلى رجلا آخر.

O başka bir boş sözdü.

كان ذلك وعدا كاذبا آخر.

Fadıl, Leyla'yı başka erkeklerle yakaladı.

تقبّض فاضل على ليلى و خي برفقة رجل آخر.

Ama çıkarılacak bir başka ders var.

لكن هناك درس مستفاد آخر.

Gözden kaçırdığımız başka bir gerçek var

التي نحتاج أن نتكلم عنها بصراحة أكثر،

Örneğin, "Belli ki başka bir casus

مثل : "حسناً, كل ما أطلعتنا عليه يا بيكارت هو أنه هناك جاسوس آخر,

Insan hayatında muhtemelen başka hiçbir nesne

وربما لا يوجد أي شيء آخر في حياة الإنسان،

Başka hiçbir şeyle ilgili konuşmuyor olurduk.

لما كنا لنتحدث عن أي شيء آخر.

Kurtarma ekibini çağırmaktan başka çarem yok.

‫ليس لدي خيار هنا،‬ ‫سوى طلب النجدة.‬

Yardım çağırmak için başka yollar bulacağız

‫ونخرج بطرق أخرى‬ ‫للإشارة طلباً للنجدة،‬

Başka ardışık çift sayı seti verirsiniz.

حسناً, تستطيع اقتراح مجموعات أخرى من الأرقام المتتالية الزوجية

Muhtemelen başka kimse onun peşine düşmez.

فهناك احتمالات كبيرة أن لا أحد سيقوم بذلك.

Başka bir gezegene gittiğinizi hayal edin

أنكم هبطتم على كوكب فضائيين،

İnsanlar için başka bir yer daha.

مكان آخر من أجل الناس.

Suyun başında başka devler de var.

‫ثمة مخلوقات عملاقة أخرى هنا أيضًا.‬

Başka bir potansiyel yemek tuzağa çekiliyor.

‫تم اجتذاب وجبة محتملة أخرى.‬

Bu, başka misk kedilerini uzak tutabilir...

‫قد يُبعد ذلك القطط الأخرى،‬

Başka bir keşiş yengeci ortalığı karıştırıyor.

‫يخلق سلطعون ناسك آخر تشتيتًا.‬

Başka alanlara da transfer edilmeli mi?

هل تنتقل إلى المجالات الأخرى؟

Bu tamamen başka bir farkındalık düzeyindeydi.

لقد كان مستوى آخر من الوعي.