Translation of "Karışmaya" in English

0.004 sec.

Examples of using "Karışmaya" in a sentence and their english translations:

İşlerine karışmaya niyetim yok.

I have no intention of meddling in your affairs.

Leyla karışmaya cesaret edemedi.

Layla didn't dare get involved.

- O karışmaya sinirleniyorum.
- O imaya alındım.

I resent that implication.

Onun senin işine karışmaya niyeti yok.

He has no intention to interfere with your business.

Diğer insanların işlerine karışmaya hakkın yoktur.

You have no right to interfere in other people's affairs.

- Müdahale etmeye hakkın yoktu.
- Karışmaya hakkın yoktu.

You had no right to interfere.

Tom'un gittikçe daha çok kafası karışmaya devam etti.

Tom kept getting more and more confused.