Translation of "Kamusal" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kamusal" in a sentence and their english translations:

Kamusal alanda sigara içme.

Do not smoke in public places.

Kişisel ve kamusal gizlilik oldukça önemli.

Confidentiality and privacy are definitely very important.

Tom bazen kamusal alanda burnunu karıştırır.

Tom sometimes picks his nose in public.

Seçilmek istiyorsan kamusal imajını geliştirmek zorunda kalacaksın.

If you want to get elected, you're going to have to improve your public image.

Kamusal alanda onunla dalga geçmek iyi değil.

It is not good to ridicule him in public.

Bu şehrin kamusal bisiklet paylaşım programı vardır.

This city has a public bike share program.

- Avrupa'da kamusal alanın yokluğu artan bir şiddetle hissediliyor.
- Avrupa'da kamusal alanın yokluğu gitgide daha fazla hissediliyor.

The lack of a public sphere in Europe is being felt more and more keenly.

Avrupa'da bir kamusal alan eksikliği giderek şiddetle hissedilmektedir.

The lack of a public sphere in Europe is being felt increasingly keenly.

- Kamusal alanda başörtüsünü yasakladılar.
- Devlet binalarında tesettürü yasakladılar.

They banned the wearing of the hijab in public buildings.

Avrupa'da bir kamusal alanın olmaması gittikçe daha fazla hissedilmektedir.

The lack of a public sphere in Europe is being felt more and more.

İngiltere'deki birçok kişi monarşinin kamusal sübvansiyonlarının kaldırıldığını görmek istiyor.

Many people in England would like to see the public subsidy of the monarchy abolished.

Bu dünyada, kamusal hayatta kabul edilenlerden farklı davranış kuralları hakimdir.

In this world, rules of conduct prevail that differ from what is accepted in public life.