Translation of "Vardır" in Hungarian

0.008 sec.

Examples of using "Vardır" in a sentence and their hungarian translations:

- Allah vardır.
- Tanrı vardır.

Isten létezik.

İlerleme vardır.

Van előrehaladás.

Allah vardır.

Isten létezik.

Bir başarı vardır.

még akkor is, ha kedvezőtlenül alakul.

Herkesin zayıflıkları vardır.

Mindenkinek vannak gyengéi.

Herkesin hataları vardır.

Mindenkiben van hiba.

Kuşların kanatları vardır.

A madaraknak szárnyuk van.

Duvarın kulakları vardır.

- A falnak is füle van.
- Füle van a falnak.

Gerçekten Tanrı vardır.

Isten valóban létezik.

Onun cesareti vardır.

Van mersze.

Duvarların kulakları vardır.

- A falnak is füle van.
- Füle van a falnak.

Umarım sigortan vardır.

Remélem, van biztosítása önnek.

Belki umut vardır.

Talán van remény.

Sessizlikte kuvvet vardır.

- A hallgatás erő.
- A csend erő.

Herkesin sorunları vardır.

Mindenkinek vannak gondjai.

Hâlâ sorunlar vardır.

Még mindig vannak problémák.

Herkesin sırları vardır.

Mindenkinek vannak titkai.

Zebraların çizgileri vardır.

A zebrák csíkosak.

- Birçok çeşit kahve vardır.
- Birçok tür kahve vardır.

Sok kávéfajta létezik.

- Onun üç çocuğu vardır.
- Onun üç tane çocuğu vardır.

Három gyereke van.

- Bir tavşanın uzun kulakları vardır.
- Tavşanların uzun kulakları vardır.

A nyúlnak hosszú füle van.

Öyle insanlar vardır ki onlara ihtiyacım vardır. Öyle insanlar vardır ki onları severim. Ve öyle insanlar vardır ki senin gibi onları sevdiğim için onlara ihtiyacım vardır.

Vannak azok, akikre szükségem van, vannak azok, akiket szeretek, és vannak olyanok, mint te, akikre azért van szükségem, mert szeretem őket.

Bir örneğe ihtiyaçları vardır.

talán csak példára van szükségük.

Ve kaynaklara ihtiyacı vardır.

hogy eljussanak a megvalósításig.

Dolayısıyla haber değerleri vardır.

ezért hírértékük van.

Ancak bazı riskler vardır.

De bizonyos kockázattal járnak.

Hayatta birçok gizemler vardır.

Sok rejtély van az életben.

İnsanların iki ayağı vardır.

Az embernek két lába van.

Kralların uzun kolları vardır.

A királyoknak hosszú a karja.

Her gülün dikeni vardır.

- Nincsen rózsa tövis nélkül.
- Minden rózsának van tövise.

Onun kısa saçı vardır.

- Rövid a haja.
- Rövid haja van.

Onun 2.000 kitabı vardır.

Van kétezer könyve.

Her zaman yarın vardır.

Mindig van holnap.

Onun güzel göğüsleri vardır.

Ő egy kebelcsoda.

Güzel çiçeklerin dikenleri vardır.

A szép virágok tüskések.

Tom'un balık alerjisi vardır.

Tom allergiás a halra.

Onun kocaman parmakları vardır.

Hatalmas ujjai vannak.

Her kuralın istisnaları vardır.

Minden szabály alól van kivétel.

Her zaman istisnalar vardır.

Mindig vannak kivételek.

Üç erkek kardeşi vardır.

- Három testvére van.
- Három fiútestvére van.

Onun uzun bacakları vardır.

- Hosszú lábai vannak.
- Hosszúak a lábai.

Tavşanların uzun kulakları vardır.

A nyúlnak hosszú füle van.

Japonların koyu gözleri vardır.

- A japánoknak sötét szemük van.
- A japánoknak fekete szemük van.

Fillerin iki kulağı vardır.

Az elefántoknak két fülük van.

Onun geniş göğüsleri vardır.

Nagy mellei vannak.

John'ın iki oğlu vardır.

Janinak két fia van.

Zenginin birçok arkadaşı vardır.

A gazdag embernek sok a barátja.

Kedilerin iki kulağı vardır.

A macskáknak két fülük van.

Tom'un benzersiz yetenekleri vardır.

Tom egyedülálló képességekkel rendelkezik.

Tom'un bir piyanosu vardır.

- Tominak van egy zongorája.
- Tamásnak van zongorája.

Sosisli sandviç de vardır.

Hot dogot is lehet kapni.

Suyun sıfır kalorisi vardır.

- A vízben nulla kalória van.
- A víznek nulla kalóriája van.

Özgürlüğün bir bedeli vardır.

- A szabadságnak ára van.
- A szabadságot nem adják ingyen.

Arplerin kaç teli vardır?

A legtöbb hárfának hány húrja van?

Belki başka nedenler vardır.

- Talán más okok is vannak.
- Talán más okok is vannak ott.

Kedilerin yedi canı vardır.

A macskának hét élete van.

Her avantajın dezavantajı vardır.

Minden előnynek megvan a hátránya is.

Bütün kuşların kanatları vardır.

Minden madárnak van szárnya.

Onun seçici işitmesi vardır.

Szelektív a hallása.

Onun bir göbeği vardır.

Pocakos.

Her yaşın bilgeliği vardır.

Minden kornak megvan a maga bölcsessége.

Çocukların sevilmeye ihtiyacı vardır.

A gyerekeknek szeretetre van szükségük.

Örümceklerin sekiz bacağı vardır.

A pókoknak nyolc lábuk van.

Ay'da birçok krater vardır.

A holdon sok kráter van.

Hakiki kadınların kıvrımları vardır.

- Az igazi nők formásak.
- Az igazi nők gömbölydedek.

Fillerin uzun hortumları vardır.

- Az elefánt ormánya hosszú.
- Az elefántoknak ormányuk van.

Herkesin bir fiyatı vardır.

Mindenkinek megvan az ára.

Her şeyin limiti vardır.

Mindennek van határa.

Avukat birçok müşterisi vardır.

Az ügyvédnek sok ügyfele van.

Tom'un üç ağabeyi vardır.

Tomnak három bátyja van.

Tom'un üç kızı vardır.

Tomnak van három lánya.

Japonya'da birçok kaplıcalar vardır.

Japánban sok melegvizű fürdő található.

Tom'un ince dudaklar vardır.

Tomnak keskeny a szája.

Onun birçok kitabı vardır.

Sok könyve van.

Kadınların seçme hakkı vardır.

A nőknek joguk van választani.

Yemek yememizin iki sebebi vardır:

Két ok miatt eszünk.

Onların kendilerine ait yükleri vardır.

Nekik is megvannak a maguk csomagjai.

Ama aralarında devler de vardır.

De vannak óriások is.

Yat kulübümüzün on üyesi vardır.

Yachtklubunk tíz főt számlál.

Evin önünde bir bahçe vardır.

Van egy kert a ház előtt.

İngiliz alfabesinin 26 harfi vardır.

Az angol ábécének 26 betűje van.

Londra'da çok sayıda park vardır.

Londonban sok a park.

Her kural için istisnalar vardır.

Minden szabály alól van kivétel.

Her kuralın bir istisnası vardır.

Minden törvény alól van kivétel.

Bütün insanların eşit hakları vardır.

- Minden embert ugyanazok a jogok illetik meg.
- Minden embert ugyanazok a jogok illetnek meg.

Benim ülkemin okyanusa kıyısı vardır.

A szülővárosom a tenger mellett van.

Onun uzun bir burnu vardır.

Hosszú orra van.

Japon bahçelerinin genellikle göletleri vardır.

A japán kertekben általában van tavacska.

Tom'un makul bir maaşı vardır.

Tomnak tisztességes fizetése van.

Burada küçük bir gölet vardır.

Itt van egy kis tavacska.

Bir dakikada altmış saniye vardır.

Egy percben hatvan másodperc van.

Bir kedinin iki kulağı vardır.

- Egy macskának két füle van.
- A macskának két füle van.

Bir çocuğun sevgiye ihtiyacı vardır.

Egy gyereknek szeretetre van szüksége.

Onun güçlü bir kişiliği vardır.

Erős személyisége van.

Onun isimleri hatırlama sorunu vardır.

Nehezen emlékszik nevekre.

Türkçede birçok Farsça kelime vardır.

Sok perzsa szó van a török nyelvben.