Translation of "Kalacaksın" in English

0.085 sec.

Examples of using "Kalacaksın" in a sentence and their english translations:

Geç kalacaksın.

You're going to be late.

Nerede kalacaksın?

Where will you stay?

Hayatta kalacaksın.

You will survive.

Burada kalacaksın.

You'll stay here.

Gitmek zorunda kalacaksın."

so you're going to have to go."

Sen evde kalacaksın.

You will stay at home.

Ne kadar kalacaksın?

- How long are you going to stay?
- How long will you stay?

Gitmek zorunda kalacaksın.

- You're going to have to leave.
- You'll have to go.

Kaç gece kalacaksın?

How many nights will you stay?

İşe geç kalacaksın.

You're going to be late for work.

Okula geç kalacaksın.

- You won't be in time for school.
- You're going to be late for school.

Bence memnun kalacaksın.

I think you'll be pleased.

Boston'da nerede kalacaksın?

Where will you stay in Boston?

Ödemek zorunda kalacaksın.

You'll have to pay.

Hangi otelde kalacaksın?

- What hotel will you be staying at?
- Which hotel will you be staying at?

Sen benimle kalacaksın.

You'll stay with me.

Burada kalacaksın Tom.

You'll stay here, Tom.

Bizimle mi kalacaksın?

Are you going to stay with us?

- Boston'da iken hangi otelde kalacaksın?
- Boston'dayken hangi otelde kalacaksın?

Which hotel will you stay in when you're in Boston?

- Burada ne kadar kalacaksın?
- Burada ne kadar süre kalacaksın?

How long will you stay here?

Londra'da kaç gün kalacaksın?

How many days will you remain in London?

Ne yemek zorunda kalacaksın?

- What will you have to eat?
- What will you eat?

Onsuz gitmek zorunda kalacaksın.

You will have to go without her.

Bununla yüzleşmek zorunda kalacaksın.

You will have to face it.

Bunu kabullenmek zorunda kalacaksın.

You will have to face it.

Yarın gelmek zorunda kalacaksın.

You'll have to come tomorrow.

Eve gidip orada kalacaksın.

You will go home and stay there.

Japonya'da ne kadar kalacaksın?

How long will you stay in Japan?

Boston'da ne kadar kalacaksın?

- How long are you going to stay in Boston?
- How long will you remain in Boston?
- How much time will you be in Boston?

Tokyo'da ne kadar kalacaksın?

How long will you stay in Tokyo?

Kyoto'da ne kadar kalacaksın?

How long will you stay in Kyoto?

Yardım almak zorunda kalacaksın.

You'll have to get help.

Sadece beklemek zorunda kalacaksın.

You'll just have to wait.

Beni affetmek zorunda kalacaksın.

You'll have to excuse me.

Tom'a güvenmek zorunda kalacaksın.

You're going to have to trust Tom.

Tekrar okula geç kalacaksın.

You're going to be late for school again.

Burada beklemek zorunda kalacaksın.

You'll have to wait here.

Tom'u aramak zorunda kalacaksın.

You're going to have to call Tom.

Boston'a gittiğinde nerede kalacaksın?

- Where will you stay when you go to Boston?
- Where will you stay in Boston?
- Where are you going to stay in Boston?

Acele etmezsen geç kalacaksın.

You're going to be late if you don't hurry up.

Çok çalışmak zorunda kalacaksın.

- You will have to work a lot.
- You'll have to work a lot.

Koş, yoksa geç kalacaksın.

Run, or else you'll be late.

Sen Sile'nin evinde kalacaksın.

You'll stay in Síle's house.

Patron olmak zorunda kalacaksın.

You'll have to be the boss.

Terk etmek zorunda kalacaksın.

You'll have to leave.

Hakone'de ne kadar kalacaksın?

How long will you stay in Hakone?

Boston'da kaç gün kalacaksın?

How many days will you stay in Boston?

Çağırılıncaya kadar burada kalacaksın.

- You will remain here until you are summoned.
- You'll remain here until you're summoned.

Yaptığınla yaşamak zorunda kalacaksın.

You're going to have to live with what you did.

Birini denemek zorunda kalacaksın.

You'll have to try one.

Tom'a sormak zorunda kalacaksın.

You'll have to ask Tom.

Tom'la konuşmak zorunda kalacaksın.

You'll have to talk to Tom.

Şimdi başlamazsan, geç kalacaksın.

Unless you start now, you'll be late.

Bu akşam burada kalacaksın.

You'll stay here tonight.

Yalnız gitmek zorunda kalacaksın.

You're going to have to go alone.

Onlarla konuşmak zorunda kalacaksın.

You'll have to talk to them.

Benimle konuşmak zorunda kalacaksın.

You'll have to talk to me.

Onunla konuşmak zorunda kalacaksın.

You'll have to talk to him.

Bizimle ne kadar kalacaksın?

- For how long will you be staying with us?
- How long will you be staying with us?

Ne kadar geç kalacaksın?

How late are you going to stay?

Sadece burada mı kalacaksın?

Are you just going to stay here?

Garajda kalmak zorunda kalacaksın.

You'll have to stay in the garage.

Eğer koşmazsan geç kalacaksın.

If you don't run, you'll be late.

Derhal başlamak zorunda kalacaksın.

You'll have to start at once.

Projeye katılmak zorunda kalacaksın.

You will have to join the project.

Şimdi gitmek zorunda kalacaksın.

You'll have to leave now.

Burada ne kadar kalacaksın?

How long are you going to stay here?

Onunla ilgilenmek zorunda kalacaksın.

You're going to have to deal with that.

Bunu yapmak zorunda kalacaksın.

You'll have to do that.

Ne kadar Avustralya’da kalacaksın?

- How long will you stay in Australia?
- How long are you staying in Australia?

Moğolistan'da ne kadar kalacaksın?

How long will you stay in Mongolia?

Acele et; yoksa geç kalacaksın.

- Hurry up, or you will be late.
- Hurry up, or you'll be late.
- Hurry along or you'll be late.