Translation of "Vardır" in French

0.011 sec.

Examples of using "Vardır" in a sentence and their french translations:

- Allah vardır.
- Tanrı vardır.

Dieu existe.

Tanrı vardır.

Dieu existe.

Allah vardır.

Dieu existe.

Bir başarı vardır.

même quand le résultat le plus probable est l'échec.

Günümüzde hala vardır

existe toujours aujourd'hui

Anlaşılamayan algıları vardır

Il y a des perceptions incompréhensibles

ürünü olan vardır.

HYUNDAI ou LG...

Çok para vardır.

Il y a beaucoup d'argent.

Herkesin hataları vardır.

Tout le monde a des défauts.

Herkesin sırları vardır.

Tout le monde a des secrets.

Kuşların kanatları vardır.

- Les oiseaux ont des ailes.
- Les oiseaux possèdent des ailes.

Duvarın kulakları vardır.

Les murs ont des oreilles.

Onun cesareti vardır.

Il a des tripes.

Duvarların kulakları vardır.

Les murs ont des oreilles.

Umarım sigortan vardır.

- J'espère que vous disposez d'une assurance.
- J'espère que vous êtes couvert par une assurance.
- J'espère que vous êtes couverts par une assurance.
- J'espère que vous êtes couverte par une assurance.
- J'espère que vous êtes couvertes par une assurance.
- J'espère que tu es couvert par une assurance.
- J'espère que tu es couverte par une assurance.
- J'espère que tu disposes d'une assurance.

Onun Alzheimeri vardır.

- Il a la maladie d'Alzheimer.
- Il a Alzheimer.

Tom hırsı vardır.

Tom a de l'ambition.

- Birçok çeşit kahve vardır.
- Birçok tür kahve vardır.

Il y a de nombreuses sortes de café.

- Japonya'da 43 makam vardır.
- Japonya'da 43 vilayet vardır.

Il y a 43 préfectures au Japon.

- Onun üç çocuğu vardır.
- Onun üç tane çocuğu vardır.

Il a trois fils.

- Bir tavşanın uzun kulakları vardır.
- Tavşanların uzun kulakları vardır.

Les lapins ont de grandes oreilles.

Bir örneğe ihtiyaçları vardır.

ils n'ont besoin que d'un exemple.

Ve kaynaklara ihtiyacı vardır.

pour en faire une réalité.

Dolayısıyla haber değerleri vardır.

et font donc la une.

Ancak bazı riskler vardır.

Mais elles comportent un risque.

Günümüzde yine hala vardır

Existe encore aujourd'hui

Nötr olmada fayda vardır

C'est bon d'être neutre

Birde hatasız kullar vardır

il y a aussi des serviteurs sans erreur

Bunlardan toplumda bolca vardır

il y en a plein dans la société

Dürüstlüğün ödemediği durumlar vardır.

- Il y a des cas où l'honnêteté ne paie pas.
- Il y a des cas dans lesquels l'honnêteté ne paie pas.

Hayatta birçok gizemler vardır.

Il y a de nombreux mystères dans la vie.

İnsanoğlunun konuşma yeteneği vardır.

L'homme a la capacité de parler.

İnsanların iki ayağı vardır.

- Les humains ont deux pieds.
- Les humains sont bipèdes.

Kyoto'da birçok tapınak vardır.

- Il y a de nombreux sanctuaires de Kyoto.
- Il y a beaucoup de sanctuaires à Kyoto.

Meyvelerin içinde tohumları vardır.

- Les fruits portent des graines.
- Les fruits contiennent des graines.

Kralların uzun kolları vardır.

Les rois ont de longs bras.

Kelimenin değişik anlamları vardır.

Le mot a plusieurs significations.

Herkesin yaşama hakkı vardır.

Tout le monde a le droit de vivre.

Bu odanın kliması vardır.

Cette pièce a l'air conditionné.

Onun kısa saçı vardır.

Elle a les cheveux courts.

Onun 2.000 kitabı vardır.

Elle a deux mille livres.

Avrupa'da kaç kişi vardır?

Combien de personnes y a-t-il en Europe ?

Latincede beş çekim vardır.

Il y a cinq déclinaisons en latin.

Kırsalda birçok ağaç vardır.

La campagne a beaucoup d'arbres.

Tom'un kumar borçları vardır.

Tom a des dettes de jeu.

Kaçınamadığımız bazı sorunlar vardır.

Il y a beaucoup de problèmes que nous ne pouvons pas éviter.

Herkesin zayıf noktaları vardır.

Tout le monde a des vulnérabilités.

İnsanların zayıf hafızaları vardır.

Les gens ont la mémoire courte.

Herkesin, işbirliğine ihtiyacı vardır.

Il faut que tout le monde travaille de concert.

Onun güzel göğüsleri vardır.

- Elle a de belles loches.
- Elle a une belle paire de loches.
- Elle a une belle paire de nénés.

Konuşacak çok şeyiniz vardır.

Nous avons beaucoup à discuter.

Galaksimizde kaç yıldız vardır?

Combien d'étoiles y a-t-il dans notre galaxie ?

Güzel çiçeklerin dikenleri vardır.

Les plus belles fleurs ont des épines.

Tom'un soya alerjisi vardır.

Tom est allergique au soja.

Hakiki kadınların kıvrımları vardır.

Les vraies femmes ont des rondeurs.

Annemin psişik güçleri vardır.

- Ma mère est dotée de pouvoirs psychiques.
- Ma mère a le don de divination.
- Ma mère a le don de prophétie.

Geleceğin birçok adı vardır.

L'avenir a plusieurs noms.

Bir kitabın sayfaları vardır.

Un livre a des pages.

Her zaman istisnalar vardır.

Il y a toujours des exceptions.

Tabii ki orada vardır.

Bien-sûr qu'il y en a.

Mars'ta da kediler vardır.

Il y a des chats sur Mars, également.

Bir kuşun kanatları vardır.

Un oiseau a des ailes.

Üç erkek kardeşi vardır.

Il a trois frères.

Onun uzun bacakları vardır.

Il a de longues jambes.

Tavşanların büyük kulakları vardır.

Les lapins ont de grandes oreilles.

Nara'da çok geyik vardır.

À Nara il y a beaucoup de cerfs !

Tavşanların uzun kulakları vardır.

- Les lapins ont de grandes oreilles.
- Les lapins ont de longues oreilles.

İsveç'in kendi dili vardır.

La Suède a sa propre langue.

Japonların koyu gözleri vardır.

Les Japonais ont les yeux foncés.

Devrimin kendi yasaları vardır.

La révolution a ses propres lois.

Filin iki kulağı vardır.

L'éléphant a deux oreilles.

Onun geniş göğüsleri vardır.

Elle a des gros seins.

İzlanda'da birçok yanardağ vardır.

- L'Islande a plusieurs volcans.
- Il y a beaucoup de volcans en Islande.

Odamın iki penceresi vardır.

- Ma chambre a deux fenêtres.
- Ma chambre est pourvue de deux fenêtres.

İletişimin birçok biçimi vardır.

La communication prend de nombreuses formes.

Güllerin güzel kokusu vardır.

- Les roses sentent bon.
- Les roses ont un parfum agréable.

John'ın iki oğlu vardır.

John a deux fils.

Yeryüzünde yedi kıta vardır.

Il y a sept continents sur Terre.

Zenginin birçok arkadaşı vardır.

- Les riches ont de nombreux amis.
- Les richards ont de nombreux amis.

Odamda üç pencere vardır.

Ma chambre a trois fenêtres.

Kışın çok karımız vardır.

Nous avons beaucoup de neige en hiver.

Her yasanın istisnası vardır.

Toute loi a ses exemptions.

Okyanusun dibinde kum vardır.

Il y a du sable au fond de l'océan.

Dünyada iyi insanlar vardır.

Il y a de bonnes gens dans le monde.

Herkesin kendi tarzı vardır.

Chacun a son propre style.

Her müşterinin hakları vardır.

- Chaque client a des droits.
- Tout client a des droits.

Annemin bir çifti vardır.

Ma mère en a quelques-uns.

Kedilerin iki kulağı vardır.

Les chats ont deux oreilles.

Özgürlüğün bir bedeli vardır.

La liberté a un prix.

Belki başka nedenler vardır.

Il y a peut-être d'autres raisons.

Kedilerin yedi canı vardır.

Les chats ont sept vies.

Onun Tom'a güveni vardır.

Elle a confiance en Tom.