Translation of "Vardır" in Korean

0.007 sec.

Examples of using "Vardır" in a sentence and their korean translations:

Bir başarı vardır.

비록 실패할 확률이 높을지라도요.

ürünü olan vardır.

아님 현대나 엘지라도...

Bir örneğe ihtiyaçları vardır.

단지 하나의 예가 필요한 겁니다.

Ve kaynaklara ihtiyacı vardır.

이런 아이디어를 실현시킬 수 있습니다.

Dolayısıyla haber değerleri vardır.

그래서 그 이야기들은 새로운 소식이 됩니다.

Ancak bazı riskler vardır.

그러나 위험 요소가 동반됩니다.

Tabii ki orada vardır.

당연히 있겠지요.

İki tip zihniyet vardır:

사고방식에는 두 가지 유형이 있습니다.

Yemek yememizin iki sebebi vardır:

음식을 먹는 덴 두 가지 이유 있는데

Onların kendilerine ait yükleri vardır.

그들도 본인들 나름의 부채감이 있으니까요.

Ama aralarında devler de vardır.

‎하지만 커다란 생물도 있습니다

Ki bu iç huzurunuzun doğasında vardır.

그것은 내적 평화의 바로 그 본질입니다.

Burada bizim sürdüğümüz bir araba vardır.

이 차는 우리가 운전해야 하는데 말입니다.

Timsahların karanlıkta iyi gören gözleri vardır.

‎악어는 밤눈이 밝습니다

çünkü yolda sizi sokma ihtimali vardır,

집에 가는 길에 전갈에 물릴 수 있기 때문이죠.

Her zaman başarabilen bir arkadaşı vardır.

자기가 몰두하고 있는 것에 대해 답할 방법을 항상 찾는 친구요.

Geceleri soğuk havanın alçalacağı bir yer vardır.

밤이 되면 모든 찬 공기가 가라앉게 되는데

Söylemeye çalıştığım şey iki tür zihniyet vardır.

제가 여기서 설명하고자 하는 것은 두 가지의 사고방식입니다.

Akıllı bileklikler gibi değil, belki bazılarınızda vardır

여러분 중에도 착용하고 계실 운동량 기록 장치와 다르지 않죠.

1.000 kilometrekarede belki sadece on tane vardır.

‎아마도 1,000㎢ 안에 ‎열 마리 남짓 있으려나요

Şehrin içindeki bir vahada yaşamanın kısıtları vardır.

‎도시의 오아시스 속 삶에는 ‎분명한 한계가 있습니다

Kolugoların kocaman gözleri vardır. Sürekli tehlike kollarlar.

‎날여우원숭이는 커다란 눈으로 ‎항상 위험을 살핍니다

Vahşi doğadayken unutmamanız gereken iki şey vardır.

제가 야생에서 늘 마음에 새기는 두 가지가 있습니다

Ortak ebeveynlik şunu der: Evet, ebeveynlikte fedakârlık vardır

또, 아이를 기르는데 희생이 따를 수 있으며

Bu tür yosunlarda bir sürü besleyici madde vardır.

그리고 이런 해초엔 영양분이 많죠

Deniz minarelerini çiğ yerseniz, bakteri kapma riskiniz vardır.

삿갓조개를 날로 먹으면 박테리아를 섭취할 위험이 있습니다

Ama alevlere bakmanın büyüleyici bir yanı da vardır.

하지만 불꽃을 바라볼 때면 어떤 황홀함도 있죠

Akreplerin dış iskeletini kaplayan ince bir katman vardır.

전갈에게는 외골격을 덮는 얇은 층이 있습니다

Akreplerin dış iskeletlerini kaplayan ince bir katman vardır.

전갈에게는 외골격을 덮는 얇은 층이 있습니다

Şefkat ve duygu yoğunluğu ve bir acele vardır.

애정과 감정이 파도처럼 강렬하게 밀려옵니다.

İlk izlenim oluşturmak için sadece bir şansınız vardır

첫 인상을 남길 기회는 단 한 번 밖에 없죠.

Bu şekilde av indirecek kadar akrobatik az yırtıcı vardır.

‎이런 곡예 같은 사냥이 가능한 ‎포식자는 많지 않습니다

Benim için her zaman üç şey vardır. Ailemden güç alırım.

제 대답은 늘 세 가지입니다 가족에게서 힘을 얻고

Ve aslında, ikisinin de fiziksel bir ögesi vardır, yani ses

소음에는 실체적 요소, 즉 소리와

Fakat belki de daha muhteşem olan başka bir sebep vardır.

이보다 더 놀라운 이유가 또 있습니다.

Bir yılanın tehlikeli tek kısmı vardır, o da zehri ve dişleri.

뱀한테서 위험한 부분이라곤 독이 있는 독니뿐입니다

Sporlarını yaymak için ne vakit ne de en ufak esinti vardır.

‎포자를 퍼뜨릴 시간도 적고 ‎바람도 한 점 불지 않죠

Ya da su olan tünelden gidebiliriz. Suyun olduğu yerde yaratıklar da vardır.

아니면 물이 있는 갱도로 갑시다 물이 있는 곳에는 생물이 있죠

Bir yılanın tehlikeli tek kısmı vardır, o da zehri ve dişleri. Tamam, hadi gidelim.

뱀한테서 위험한 부분이라곤 독이 있는 독니뿐입니다 자, 갑시다