Translation of "Kıskançtır" in English

- Korkunç derecede kıskançtır.
- Acayip kıskançtır.

He is terribly jealous.

O kıskançtır.

- He is jealous.
- She's jealous.
- He's jealous.
- She is jealous.

Mary kıskançtır.

Mary's jealous.

Kocam kıskançtır.

My husband is jealous.

Tom kıskançtır.

- Tom is jealous.
- Tom's jealous.

Korkunç derecede kıskançtır.

He is terribly jealous.

Umarım Tom kıskançtır.

I hope Tom is jealous.

Sami sadece kıskançtır.

Sami is just jealous.

Yazarlar güvercinler kadar kıskançtır.

Writers are as jealous as pigeons.

Tom muhtemelen hâlâ kıskançtır.

Tom is probably still jealous.

Mary kıskançtır ve başka kızlar onun erkek arkadaşıyla konuştuğunda deli olur.

Mary is jealous and she gets mad when other girls talk to her boyfriend.

Tom gerçekten kıskançtır ve diğer çocuklar benimle konuştukları zaman o deli olur.

Tom is really jealous and he gets mad when other guys talk to me.