Translation of "Kızlar" in English

0.017 sec.

Examples of using "Kızlar" in a sentence and their english translations:

- Merhaba kızlar.
- Selam kızlar.

- Hello, girls.
- Hi, girls.

Kızlar neredeler?

Where are the girls?

Kızlar kazandı.

The girls won.

Kızlar heyecanlı.

The girls are excited.

Kızlar bayıldı.

The girls fainted.

Kızlar duygusaldı.

The girls were emotional.

Bunlar kızlar!

These are the girls!

Kızlar güldüler.

The girls laughed.

Kızlar ağlıyordu.

The girls were crying.

Kızlar, harikasınız!

Girls, you're gorgeous!

Kızlar çalışır.

The girls work.

Kızlar utangaçtır.

The girls are shy.

Kızlar uyuyordu.

The girls were asleep.

Kızlar heyecanlıydı.

The girls were excited.

Kızlar kıkırdadı.

The girls giggled.

Kızlar delidir.

Girls are crazy.

Görüşürüz, kızlar.

See you around, girls.

Kızlar örüyorlar.

The daughters knit.

Ya kızlar?

What about girls?

Merhaba kızlar.

- Hello, girls.
- Hi, girls.

- Kızlar Tom'a hasta.
- Kızlar Tom'u seviyor.

Girls love Tom.

- Kızlar çok fazla konuşur.
- Kızlar çok konuşur.
- Kızlar aşırı konuşur.

Girls talk too much.

Kızlar birbirlerine bakıyorlar.

The girls are facing each other.

O kızlar fahişe.

Those girls are prostitutes.

Diğer kızlar neredeler?

Where are the other girls?

Kızlar gülmeye başladılar.

The girls began to laugh.

Kızlar hoş karşılanmaz.

- Girls aren't welcome.
- Girls are not welcome.

O kızlar geldi.

Those girls arrived.

Kızlar arkada bırakıldı.

The girls were left behind.

Acele edin, kızlar.

Hurry up, girls.

Küçük kızlar ağlar.

Little girls cry.

Küçük kızlar ağlıyor.

The little girls are crying.

Pembe kızlar içindir.

Pink is for girls.

Kızlar birbirini eleştirir.

Girls criticize each other.

Kızlar sandviçlerini yiyor.

The girls are eating their sandwiches.

Kızlar kitaplarını okuyorlar.

The girls are reading their book.

Kızlar senden hoşlanmıyorlar.

The girls don't like you.

Kızlar birbirlerine baktılar.

The girls looked at each other.

Dğer kızlar kıskançtı.

The other girls were jealous.

Harika iş, kızlar.

Great work, girls.

İnternette kızlar yoktur.

There are no girls on the Internet.

Kızlar koşup oynuyorlar.

The girls run and play.

Ne düşünüyorsunuz, kızlar?

What do you think, girls?

Çinli kızlar tatlıdır.

Chinese girls are cute.

Kızlar oldukça etkilenmişti.

The girls were quite impressed.

Kızlar, ben bekarım.

Girls, I'm single.

Bu kızlar vahşi.

These girls are wild.

Kızlar, sessiz olun.

Be quiet, girls.

Kızlar seni sevmiyorlar.

Girls don't like you.

Şu kızlar güzel.

Those girls are beautiful.

Kızlar bazen gariptir.

Girls are strange sometimes.

Hey kızlar, n'aber?

Hey girls, what's up?

Kızlar çok bencildir.

Girls are so mean.

Onlar duyarlı kızlar.

They are sensible girls.

Büyük kızlar ağlamaz.

Big girls don't cry.

Kızlar gerçekten zalimler.

Girls are really cruel.

Kızlar alışverişe gitti.

The girls went shopping.

Kızlar Tom'a güldüler.

The girls laughed at Tom.

- Kızlar, arılar kadar meşguller.
- Kızlar arılar gibi meşguller.

The girls are as busy as bees.

- Tom kızlar arasında popülerdir.
- Tom kızlar tarafından sevilir.

- Tom is popular with the girls.
- Tom is popular with girls.

- Tüm kızlar ona bayılıyordu.
- Tüm kızlar onu seviyordu.

All the girls fancied him.

- Bütün kızlar Sami'ye bayılıyordu.
- Bütün kızlar Sami'ye deli oluyordu.

All girls were crazy about Sami.

"Bunlar Afro-Amerikalı kızlar,

"These are African American girls,

Garson kızlar yarı çıplak.

where the waitresses are very scantily clad.

Kızlar planımıza itiraz ettiler.

The girls objected to our plan.

Neredeyse tüm kızlar nazik.

Almost all girls are kind.

Kızlar yan yana oturuyorlardı.

- The girls were sitting side by side.
- The girls were sitting right next to each other.

Orada başka kızlar var.

There are other girls out there.

Heyecanlı kızlar hoş görünebilir.

Excited girls look pretty sometimes.

Kızlar spor salonunda dansetti.

The girls danced in the gym.

Diğer kızlar arasında popülerdir.

She is popular with other girls.

Bazı kızlar tenis oynuyorlardı.

Some girls were playing tennis.

Ciddi kızlar artık yoklar.

Serious girls don't exist anymore.

Kızlar plaj voleybolu oynuyorlar.

The girls are playing beach volleyball.

Kızlar yarın tenis oynamayacaklar.

The girls will not play tennis tomorrow.

Kızlar oyun oynayarak eğlendi.

The girls amused themselves playing games.

Kızlar barda birbirini öptü.

The girls kissed each other at the bar.

Kızlar sadece eğlenmek istiyor.

The girls just want to have fun.

Kızlar hakkında konuşmak istiyorum.

I want to talk about girls.

Bütün kızlar yukarı baktı.

All the girls looked up.

O, ikiz kızlar doğurdu.

She gave birth to twin girls.

Bütün kızlar atları sever.

All girls love horses.

Bütün kızlar atları seviyor.

All girls love horses.

Kızlar film yıldızının hayranıdır.

The girls are wild about the film star.

Kızlar yüksek sesle güldü.

The girls laughed loudly.

Bütün kızlar böyle değil.

Not all girls are like that.

Kızlar çayırda çiçekler topladı.

The girls gathered flowers in the meadow.

Diğer kızlar ona güldüler.

The other girls laughed at her.

Kızlar ne hakkında konuşuyorsunuz?

What are you girls talking about?

Sınıfımdaki tüm kızlar naziktir.

All the girls in my class are kind.

Diğer kızlar nereye gittiler?

Where did the other girls go?

Erkekler ve kızlar okurlar.

Boys and girls read.

Kızlar okurlar ve yazarlar.

The girls read and write.