Translation of "Dayanır" in English

0.003 sec.

Examples of using "Dayanır" in a sentence and their english translations:

Bilim gözleme dayanır.

Science rests upon observation.

Bu kumaş iyi dayanır.

This fabric wears well.

Onun teorisi gerçeklere dayanır.

Her theory is based on facts.

Bu oyun bir romana dayanır.

This game is based on a novel.

Umarım ekmek yarına kadar dayanır.

I hope the bread keeps until tomorrow.

Ampirik veriler yalnızca gözleme dayanır.

Empirical data is based solely on observation.

Noel ağaçları ne kadar dayanır?

How long do Christmas trees last?

Yüz dolar bana ne kadar dayanır?

How long will one hundred dollars last me?

Bu pamuk çoraplar, yıkanmaya iyi dayanır.

These cotton socks bear washing well.

Bu çizim on beşinci yüzyıla dayanır.

This drawing dates back to the fifteenth century.

Birçok ülkenin ekonomisi tarım ekonomisine dayanır.

Many countries depend on agriculture.

Ve bunun ne kadarı yalnızca yorumumuza dayanır?

And how much of that is based off of mere interpretation?

Eğer giysilerine bakarsan, onlar çok daha uzun dayanır.

If you look after your clothes, they last a lot longer.

O film aynı adı taşıyan bir kitaba dayanır.

That movie is based on a book of the same name.

Nükleer enerji santralleri, ısı üretmek için uranyum fizyonuna dayanır.

Nuclear power plants rely upon the fission of uranium to generate heat.

Umarım yeni üvey babam sonuncudan daha uzun süre dayanır.

I hope my new stepfather sticks around longer than the last one.

Ayrıca yaklaşık 70 yıldır var olan bazı temel numaralara dayanır.

But it also relies on some basic tricks that have been around for over 70 years.

Kiraz çiçekleri, sadece birkaç gün dayanır, en fazla bir hafta.

Cherry blossoms last only for a few days, a week at the most.

- Bu muhteşem katedral Orta Çağ'a dayanır.
- Bu görkemli katedral Ortaçağ'dan kalma.
- Bu görkemli katedralin yapılış tarihi, Orta Çağ'a kadar uzanıyor.

This magnificent cathedral dates back to the Middle Ages.