Translation of "Ekmek" in English

0.022 sec.

Examples of using "Ekmek" in a sentence and their english translations:

Ekmek yiyin!

Eat the bread!

Ekmek fırında.

- Bread's in the oven.
- The bread is in the oven.

Ekmek fırındadır.

The bread is in the oven.

Ekmek nerede?

- Where's the bread?
- Where is the bread?

Ekmek yiyorum.

- I eat bread.
- I'm eating bread.
- I am eating bread.

Ekmek pişiriyorum.

- I am baking bread.
- I'm baking bread.

Ekmek sertleşti.

The bread went hard.

Ekmek yerim.

I eat bread.

Ekmek alıyordum.

I bought bread.

Ekmek taze.

The bread is fresh.

Ekmek istiyorum.

I want bread.

Ekmek bayattır.

The bread is stale.

Ekmek bayat.

The bread is old.

Ekmek kabarıyor.

The crust is rising.

Ekmek pişirdim.

I baked bread.

Ekmek yiyoruz.

We eat bread.

Ekmek yiyeceksin.

You will eat bread.

Ekmek almadım.

I didn't buy bread.

- Ekmek masanın üzerinde.
- Ekmek masanın üstünde.

The bread's on the table.

- Adam ekmek yiyor.
- Adam ekmek yemekte.

The man is eating bread.

- Ekmek satın almadı.
- O ekmek almadı.

- She didn't buy bread.
- He didn't buy bread.

- Ne tür ekmek istiyorsun?
- Nasıl ekmek istiyorsun?

What kind of bread do you want?

- Bu ekmek glutensiz.
- Bu, glutensiz bir ekmek.

This bread is gluten-free.

Beyaz ekmek, lütfen.

White bread, please.

Ben ekmek yiyorum.

- I'm eating bread.
- I am eating bread.

Adam ekmek yemekte.

The man is eating bread.

Bu ekmek büyük.

This loaf of bread is big.

Bu ekmek küçük.

This loaf of bread is small.

Ekmek undan yapılır.

Bread is made from flour.

Oğlan ekmek yemekte.

The boy is eating bread.

Taze ekmek aldım.

I bought fresh bread.

Adam ekmek yedi.

The man ate bread.

Tom ekmek alıyor.

Tom is buying bread.

Ekmek satın alırız.

We buy bread.

Kadın ekmek yer.

The woman eats bread.

Yeterli ekmek yok.

There is not enough bread.

Ekmek satın aldın.

You bought bread.

Ekmek fırında pişiyor.

- The bread's baking in the oven.
- The bread is baking in the oven.

Bu ekmek lezzetli.

This bread is delicious.

Adam ekmek yiyordu.

The man was eating bread.

Biraz ekmek yapacağım.

I'm going to make some bread.

Ekmek makinesini çalıştıramıyorum.

- I can't run the bread machine.
- I'm not able to operate the bread machine.

Kadın ekmek yiyor.

The woman is eating bread.

Kız ekmek yiyor.

The girl is eating bread.

Ben ekmek pişirebilirim.

I can bake bread.

Tom ekmek almadı.

- Tom didn't buy any bread.
- Tom didn't buy bread.

Millie ekmek yiyor.

Millie is eating bread.

Tereyağlı ekmek yiyoruz.

We eat butter on bread.

Adam ekmek yiyor.

The man is eating bread.

Ekmek alacak mısın?

Would you like bread?

Onlar ekmek yiyor.

- They are eating bread.
- They eat bread.

Çocuk ekmek yiyor.

That child is eating a roll.

Ekmek tostta sıkışmış.

The bread is stuck in the toaster.

Ben ekmek yemem.

- I don't eat bread.
- I don't eat any bread.

Ekmek satın aldım.

I bought bread.

Tom ekmek pişirdi.

Tom baked bread.

Ekmek satın alayım.

Let me buy bread.

Tom ekmek almaz.

Tom doesn't buy bread.

Ben ekmek kestim.

I cut bread.

Biraz ekmek aldım.

I bought some bread.

Ekmek satın alıyorum.

I'm buying bread.

Ekmek satın alırsın.

You buy bread.

Biraz ekmek alacağım.

I'm going to go buy some bread.

Oğlan ekmek yiyor.

The boy eats bread.

Ekmek fırınınız nerede?

Where's your bakery?

Ekmek ister misiniz?

Would you like bread?

Ekmek buğdaydan yapılır.

Bread is made from wheat.

Ekmek satın alacağım.

I'm going to buy some bread.

Ekmek istiyor musun?

Do you want bread?

Yann ekmek yedi.

Yann ate bread.

Sen ekmek almadın.

You didn't buy bread.

Biz ekmek alacağız.

We will buy bread.

Tom ekmek yiyor.

Tom is eating bread.

Hiç ekmek almadım.

- I didn't buy any bread.
- I didn't buy bread.

Ekmek almayı unuttum.

I forgot to buy bread.

Bu, dilimlenmemiş ekmek.

This is unsliced bread.

O ekmek aldı.

He bought bread.

O ekmek alır.

He buys bread.

Biz ekmek aldık.

We bought bread.

Hiç ekmek almadık.

We haven't bought any bread.