Translation of "Veriler" in English

- Şimdiki veriler sonuçsuz.
- Güncel veriler yetersiz.

Current data is inconclusive.

Veriler teoriyi destekliyor.

The data supports the theory.

Veriler tersini söylüyor.

The data suggest otherwise.

O çeşitli veriler topluyor.

He's collecting various data.

Bu veriler hipotezi desteklemektedir.

This data supports the hypothesis.

Milimetre olarak kıpırdarsa veriler yanlış.

If it moves one millimeter, all data becomes wrong.

Bu çalışmada veriler dikkatle seçildi;

This study tried to control for all the confounding factors,

Ampirik veriler yalnızca gözleme dayanır.

Empirical data is based solely on observation.

Bu veriler Tom tarafından derlenmiştir.

This data was compiled by Tom.

İşte bu noktada, kötü veriler ediniyoruz.

And at that point, we get bad data.

Bir tarafta nasanın bize dayattığı veriler

on the one hand, the data imposed by us

Bu, veriler için anında bir talep yarattı.

This created an instant demand for data.

çünkü ortaya koyular veriler bana bunu düşündürtüyor

because the data show me that makes me think

Çünkü veriler yine de muhalif teorilerle uyumlu olabilir.

Because it could still be consistent with rival theories.

önemli tarihleri ve veriler yanlış aktarmamak için bakıyor

looks to avoid mishandling important dates and data

Bir dil öldüğünde değerli bilimsel veriler sonsuza dek ölür.

When a language dies, valuable scientific data disappears forever.

Bu çalışma için veriler 146 ülkedeki 1,6 milyon ergenden toplanmıştır.

Data for this study was collected from 1.6 million adolescents across 146 countries.

King'in araştırmalarında aktarılan veriler, UNESCO'nun 1970 dünya nüfusundaki beyaz sayfasından alınmıştır.

The data cited in King's research is taken from UNESCO's 1970 white paper on world population.

Onun raporunda sunulan istatistiki veriler hareketin sıklığını tahmin etmede bizim için çok faydalı.

The statistical data presented in her paper is of great use for us in estimating the frequency of the movement.