Translation of "Gözleme" in English

Gözleme yapıyorum.

I'm making pancakes.

Bilim gözleme dayanır.

Science rests upon observation.

Hiç gözleme istemiyorum.

I don't want any pancakes.

Gözleme çok lezzetli.

The waffle is very tasty.

Neyli gözleme var?

What type of gözleme do you have?

Bilim, dikkatli gözleme dayanmaktadır.

Science is based on careful observation.

Tom kahvaltıda gözleme yedi.

Tom ate pancakes for breakfast.

O hiç gözleme yapmadı.

He has never made a waffle.

Gerçekten biraz gözleme yemeliyim, derhal!

I really need to eat some waffles, stat!

Sabah kahvaltısı için gözleme yaptık.

We made pancakes for breakfast.

Tom Mary'ye bir gözleme önerdi.

Tom offered Mary a donut.

Ampirik veriler yalnızca gözleme dayanır.

Empirical data is based solely on observation.

Bana gözleme yapmak istiyor musun?

Do you want me to make you waffles?

Dün sabah bir gözleme yedim!

- Yesterday morning I ate a waffle!
- Yesterday morning I ate a waffle.

Şimdi biraz gözleme yemek istiyorum.

I would like to have some pancakes now.

Ben gözleme dayalı tarzda bir komedyenim.

I'm the type of comedian, like, I'm observational.

Bu küçük ama önemli gözleme dayanarak

Based on that one small but critical observation,

Gözleme mi tercih edersin yoksa krep mi?

Do you prefer waffles or pancakes?

Böyle mantı ile gözleme arası bir şey.

It's something in-between "mantı" and "gözleme".

- Biraz gözleme ister misin?
- Biraz krep ister misin?

Do you want some pancakes?