Translation of "Dolar" in English

3000 dolar

$ 3000

"500 dolar?

“500 dollars?

- 30 dolar tuttu.
- Toplam 30 dolar.

That'll be $30.

10 dolar ödüllü

over a one week period

Maliyeti 200,000 dolar,

it will cost about 200,000 dollars,

3000 dolar tutuyor

Costs 3000 dollars

dolar, vb, vs ...

dollar, etc, etc...

İşte 10,00 dolar.

Here's $10.00.

İşte 5 dolar.

Here's $5.

Bir dolar istiyorum.

I want a dollar.

Yedi dolar, lütfen.

Seven dollars, please.

Havuç üç dolar.

- The carrots cost three dollars.
- Carrots cost three dollars.

30 dolar tuttu.

It cost $30.

Kayıp dolar nerede?

Where is the missing dollar?

Kitap dört dolar.

The book costs 4 dollars.

Maliyeti 300 dolar.

The cost is $300.

Bu kaç dolar?

- How much is it in dollars?
- How much is that in dollars?

Her dolar sayılır.

Every dollar counts.

- Fatura 50 dolar tuttu.
- Fatura elli dolar tuttu.

The bill amounts to fifty dollars.

- Caddede bir dolar buldum.
- Yolda bir dolar buldum.

I found a dollar in the street.

- Sana otuz dolar vereceğim.
- Size otuz dolar vereceğim.

- I'll give you thirty dollars.
- I'll give you $30.

- Sana 30 dolar borçluyum.
- Size 30 dolar borçluyum.

I owe you $30.

- Otuz dolar yeter mi?
- Otuz dolar yetecek mi?

Will thirty dollars be enough?

- Sana otuz dolar vereceğim.
- Sana 30 dolar vereceğim.

- I'll give you thirty dollars.
- I'll give you $30.

- Sana beş dolar vereceğim.
- Sana beş dolar veririm.

- I'll give you five dollars.
- I will give you five dollars.

- Birkaç dolar eksiğim vardı.
- Birkaç dolar açığım vardı.

I was short a few dollars.

- Buna 30 dolar verdim.
- Buna 30 dolar para verdim.
- Buna 30 dolar ödedim.

I paid 30 dollars for that.

Şirket 4 milyar dolar satıştan, 300 milyon dolar kazandı.

The company earned $300 million on sales of $4,000 million.

- Bu kitabın maliyeti beş dolar.
- Kitabın maliyeti beş dolar.

The cost of the book is five dollars.

- CD'yi alman 10 dolar tutuyor.
- Bu CD 10 dolar.

This CD costs $10.

- Dolar için döviz kuru nedir?
- Dolar kuru ne kadar?

What is the exchange rate for the dollar?

Tom, Mary'ye üç dolar ve John'a otuz dolar verdi.

Tom gave Mary three dollars and John thirty dollars.

Bazıları milyonlarca dolar kazanmışlardı.

some of whom have made millions, if not hundreds of millions of dollars.

Ve milyarlarca dolar kurtarabilir.

and billions of dollars.

500 milyar dolar artabilirdi.

could have gone up by more than 500 billion dollars.

1419 dolar ödemem istenmiş.

that I could buy online for two dollars and forty-nine cents.

Yalnızca 146 milyon dolar.

is merely 146 million dollars.

58 dolar para çekilivermiş

58 dollars have been withdrawn

Bizde dolar 6 lira

We have $ 6 lira

Bugün, fiyatı 50 dolar.

Today, its price is around $50.

Bu kitap dört dolar.

This book costs 4 dollars.

Maliyeti sadece 10,00 dolar!

It only costs $10.00!

Ona beş dolar ödedim.

- I paid five dollars to him.
- I paid him five dollars.

Senin hissen 20 dolar.

Your allotment is $20.

Sana on dolar borçluyum.

I owe you ten dollars.

Bankaya 1,000 dolar yatırdım.

I made a deposit of $1,000 at the bank.

Fatura 100 dolar tuttu.

The bill amounted to 100 dollars.

Senet tutarı 500 dolar.

The bill amounts to 500 dollars.

Fatura 500 dolar tutuyordu.

The bill amounted to 500 dollars.

Yen yükseliyor dolar düşüyor.

The yen is rising and the dollar is falling.

Yen dolar karşısında yükseldi.

The yen rose to the dollar.

Toplam 7.65 dolar, lütfen.

That's $7.65, please.

Yüz dolar ile halledebilirim.

With a hundred dollars, I could manage.

O, yüz dolar biriktirdi.

She saved a hundred dollars.

Cüzdandan bir dolar çıkardı.

He took out a dollar from his wallet.

Ona 10,000 dolar ödendi.

He was paid 10,000 dollars.

Hepsi birlikte, 150 dolar.

That's 150 dollars altogether.

Ona on dolar borçluyum.

- I owe ten dollars to her.
- I owe him 10 dollars.

Ona 100 dolar borçluyum.

I owe him $100.

Ona 1000 dolar borçluyum.

I owe him 1,000 dollars.

Kitaplara on dolar harcadım.

I spent ten dollars on books.

Sana beş dolar borçluyum.

I owe you five dollars.

Amcama 10,000 dolar borçluyum.

I'm in debt to my uncle for $10,000.

Bu tişört on dolar.

This T-shirt costs ten dollars.

Bana yüz dolar ver.

Give me a hundred dollars.

Yaklaşık elli dolar ödedim.

- I paid about 50 bucks.
- I paid about fifty dollars.

Bana üç dolar borçlusun.

You owe me three dollars.

Bu kitap 20 dolar.

This book costs 20 dollars.

Şimdi dolar ne kadar?

How much is the dollar now?

O kürek otuz dolar.

That shovel costs thirty dollars.

Ona dört dolar ödedim.

I paid him four dollars.

Senin hissen yirmi dolar.

Your share is twenty dollars.

80 dolar ödüyor olursunuz.

for your total purchase.

Sadece otuz dolar istedim.

I just wanted thirty dollars.

Ona bin dolar borçluydum.

I owed him a thousand dollars.

Tom'a 300 dolar borçluyum.

I owe Tom 300 dollars.

Tom'a 300 dolar ver.

Give Tom the $300.

Tom'a otuz dolar borçluyum.

- I owe Tom thirty dollars.
- I owe thirty dollars to Tom.

Fiyat üç yüz dolar.

The price is three hundred dollars.

Bugün 100 dolar harcadım.

I spent 100 dollars today.

Dedemden on dolar aldım.

I got ten dollars from my grandfather.

Bu gazete bir dolar.

This newspaper costs a dollar.

Kitabın maliyeti beş dolar.

The cost of the book is five dollars.

Otuz dolar yeterli mi?

Is thirty dollars enough?

Tom'a otuz dolar verdim.

- I gave Tom thirty dollars.
- I gave thirty dollars to Tom.

Her dolar yardım eder.

Every dollar helps.

Ona dört dolar ödedin.

You paid him four dollars.

Bir dolar bozar mısın?

Do you have change for a dollar?

Onların tanesi otuz dolar.

They're thirty dollars each.