Translation of "Bombardıman" in English

Bombardıman bütün gün devam etti.

The shelling continued all day.

"İnsani bombardıman" ifadesi bir oksimorondur.

The phrase "humanitarian bombing" is an oxymoron.

Öğretmen beni sorularla bombardıman etmeye başladı.

- The teacher began to shoot questions at me.
- The teacher began to bombard me with questions.

Bir sürü tehlikeli bombardıman saldırılarını tamamladı.

He completed many dangerous bombing raids.

Fransızların elindeki köyler sürekli, ezici bombardıman altındaydı.

The French-held villages were under  constant, pulverising bombardment.  

Bir sürü soruyla seni bombardıman ettiğim için üzgünüm.

Sorry for bombarding you with so many questions.

Hartlepool, Whitby ve Scarborough'u bombardıman etmek, Yüz sivili öldürmek.

Amerika Birleşik Devletleri "bombardıman" Puerto Sonuçları 5 yıkıcı olan Riko sonuçları.

The United States has “bombarded” Puerto Rico with 5 policies whose results were devastating.

Ağır bombardıman, yağmur ve kırık sulama kanallar savaş alanını bir denize dönüştürür

Ben bütün gün bilgisayar ekranı önünde otururum, bu yüzden elektro-manyetik dalgalar tarafından oldukça şiddetli şekilde bombardıman edilirim.

I sit in front of a computer screen all day, so I get pretty heavily bombarded by electro-magnetic waves.