Translation of "Soruyla" in English

O soruyla başlayalım.

Let's begin with that question.

Tom'un soruyla kafası karıştırıldı?

Tom was confused by the question.

En kolay soruyla başlayalım.

Let's start with the easiest question.

Soruyla ilgili oy kapalıydı.

The vote on the question was close.

Öyleyse sizi birkaç soruyla bırakacağım.

So I'll leave you with some questions.

O soruyla ilgili düşüncesini vermedi.

He did not give his opinion on that question.

Şu soruyla baş başa kaldım:

I was left with the question,

Sami o soruyla Leyla'yı şok etti.

Sami shocked Layla with that question.

Simone ve ben temel bir soruyla yüzleştik:

Simone and I faced the fundamental question:

Öyleyse, sizi bu tek soruyla baş başa bırakacağım.

So, I am going to leave you with this one question --

Bir sürü soruyla seni bombardıman ettiğim için üzgünüm.

Sorry for bombarding you with so many questions.

- Bu soruyla çok karşılaşıyorum.
- Bu soru bana çok soruluyor.

I get asked that question a lot.

Hani son sahnesi cevap sunmak yerine daha çok soruyla biter.

one where the last scene ends with more questions than answers.