Translation of "İnsani" in English

0.008 sec.

Examples of using "İnsani" in a sentence and their english translations:

Insani değerler --

human spirit --

- İnsani duygulardan yoksun.
- İnsani duygulardan nasibini almamış.

He doesn't have any human feelings.

İnsani duygulardan yoksun.

He doesn't have any human feelings.

İnsani duygulardan yoksundur.

He is devoid of human feeling.

İnsani yardım artırılmalıdır.

Humanitarian aid must be increased.

Sempati insani bir duygudur.

Sympathy is a human emotion.

Tom insani becerilerini geliştirmeli.

Tom needs to improve his people skills.

İnovasyon, insani sorunları çözdüğümüz işlemdir;

Innovation is the process by which we solve human problems,

Elbonia insani bir süper güçtür.

Elbonia is a humanitarian superpower.

"İnsani bombardıman" ifadesi bir oksimorondur.

The phrase "humanitarian bombing" is an oxymoron.

Adam sempati gibi insani değerleden yoksundu.

The man was devoid of such human feelings as sympathy.

Eğitim, insani gelişmenin en iyi arkadaşıdır.

Education is human development's best friend.

Ama öncelikle insani değerlerimiz hakkında yeniden düşünmeliyiz.

but first, we have to rethink about our human values.

Açlık, insani güdülerinin belki de en güçlüsüdür.

Hunger is perhaps the strongest of all human drives.

Yaşamayı sürdürmek için tek yolumuz insani dayanışmadır.

Human interdependence is our only way to survive.

O yeterince insani görünüyor. Bu herkesi kandırıyor.

He looks human enough. It fools everybody...

Savaşın kötüleşmesi nedeniyle insani yardım ekibi tahliye edildi.

Humanitarian personnel were evacuated as the fighting worsened.

Hatasız kul olmaz. Hataların için başka birini suçlamak daha insani.

To err is human. To blame someone else for your mistakes is even more human.

Eğer bu şehir çökerse, şu anki insani kriz tam bir felakete dönüşebilir.

If this city collapses, the current humanitarian crisis can turn into a complete catastrophe.

Oranında ve bunların ortadan kaybolmasını önlemek için insani çözümler hala sera gazı emisyonlarını

percent, and human solutions to avoid their disappearance are still focused on reducing