Translation of "Ayrımcılığa" in English

0.003 sec.

Examples of using "Ayrımcılığa" in a sentence and their english translations:

- Irksal ayrımcılığa karşı çıktı.
- O ırksal ayrımcılığa karşıdır.

He's opposed to racial discrimination.

Hiç ayrımcılığa maruz kalmadım.

I've never felt discriminated against.

Tom ayrımcılığa uğradığını söylüyor.

- Tom says that he's been discriminated against.
- Tom says he's been discriminated against.

O, ırksal ayrımcılığa karşı çıktı.

She opposes racial discrimination.

Ona göre yine de ayrımcılığa uğrayacaktım

I would still face discrimination, according to him.

Birçok azınlık grubu geçmişte ayrımcılığa uğradı.

Many minority groups have been discriminated against in the past.

Ve aslında, pozitif ayrımcılığa karşı bir alınganlık hissetmeye başladım

And in fact, I've come to resent the move towards positive discrimination,

Bazı Japon vatandaşları, Çin'de iki ülke arasındaki diplomatik anlaşmazlıklardan dolayı ayrımcılığa maruz kalıyorlar.

Some Japanese people have faced discrimination in China as a result of diplomatic problems between the two countries.

Ayrımcılığa karşı yasaları, işe alma, konut edinme, eğitim ve ceza adalet sistemini de desteklemeliyiz. Anayasa ve en üst düzey ideallerimiz gerektirdiği budur.

We need to uphold laws against discrimination — in hiring, and in housing, and in education, and in the criminal justice system. That is what our Constitution and our highest ideals require.