Translation of "Karşıdır" in English

Hiyerarşi eşitliğe karşıdır.

Hierarchy is against equality.

Tom projeye karşıdır.

Tom is opposed to the project.

Çoğunluk ona karşıdır.

The majority is against it.

İnsanların çoğu savaşa karşıdır.

The people at large are against war.

Yeşiller her şeye karşıdır.

The Greens are against everything.

Savaşta herkes birine karşıdır.

Everyone's against somebody in war.

Katolik kilisesi boşanmaya karşıdır.

The Catholic Church is opposed to divorce.

Bütün uygar ülkeler savaşa karşıdır.

All civilized countries are against war.

Benim annem sigara içmeye karşıdır.

My mother is against smoking.

Bazı dinler organ bağışına karşıdır.

Certain religions are against organ donation.

Çoğu Fransız, idam cezasına karşıdır.

Most French people are against capital punishment.

Tom aynı cinsiyettekilerin evliliğine karşıdır.

Tom is against same-sex marriage.

- Irksal ayrımcılığa karşı çıktı.
- O ırksal ayrımcılığa karşıdır.

He's opposed to racial discrimination.

Tom, İngiliz Kilisesinin Birleşik Krallık hükümetinden ayrılmasına karşıdır.

Tom opposes the movement to separate the Anglican Church from the government of the United Kingdom.

- Annem puro içenlere itiraz eder.
- Annem puro içilmesine karşıdır.

Mother objects to smoking cigars.

- Bu kurallara aykırıdır.
- Bu kurallara karşıdır.
- Bu yasalara aykırıdır.

That's against the rules.