Translation of "Grubu" in English

Uyku grubu ve uyku yoksunu grubu.

a sleep group and a sleep deprivation group.

O, Tom'un grubu.

It's Tom's group.

Küçük bir ada grubu.

between the US and Russia.

Bir destek grubu başlattım.

I started a support group.

İnsan grubu bizimle geldi.

The group of people came along with us.

O grubu Dick kurdu.

Dick created that group.

Tom'un kan grubu ne?

What's Tom's blood type?

Bu grubu sever misin?

Do you like this band?

Ben bu grubu seviyorum.

I love this band.

Tom kapıdan grubu izledi.

Tom followed the group out the door.

Tom'un kan grubu 0+.

- Tom's blood type is O+.
- Tom's blood type is O positive.

Ben bu grubu dinliyorum.

I'm listening to this band.

Bateristimiz grubu terk ediyor.

Our drummer is quitting the band.

- Tom'un kan grubu O negatif.
- Tom'un kan grubu 0 negatiftir.

Tom's blood type is O negative.

Diğer yandan kontrol grubu hastaları

Control patients, on the other hand,

Benim okulumun bir grubu var.

My school has a band.

İşte sana bahsettiğim gazeteciler grubu.

Here's the group of reporters I told you about.

En sevdiğin erkek grubu nedir?

- What is your favorite boy band?
- What's your favorite boy band?

Tiyatro grubu yeni oyunu sahneledi.

The theater group performed the new play.

Kalabalık bir insan grubu toplandı.

A large crowd of people gathered.

En sevdiğin müzik grubu nedir?

- What's your favorite music group?
- What is your favorite music group?

Tom'un kan grubu O pozitiftir.

- Tom's blood type is O+.
- Tom's blood type is O positive.

Neden bir çalışma grubu oluşturmuyoruz?

Why don't we form a study group?

Sami'nin bir müzik grubu var.

Sami has a band.

Bilhassa Tom'u değil, grubu soruyorum.

I'm asking about the group, not about Tom specifically.

Bu iki grubu zekice birbirine bağlamak.

and to connect those two groups in smart ways.

Kanak etnik grubu için inşa edildi.

It's for the Kanaky ethnic group.

Bir grubu yönetme niteliklerine sahip değilsin.

You don't have the qualifications to lead a group.

Türkçe konuşan bir turist grubu gördüm.

I saw a group of tourists who spoke Turkish.

Rock grubu otel odasına hasar verdi.

The rock band damaged the hotel room.

O rock grubu benim başımı ağrıtıyor.

That rock band gives me a headache.

Tom o şarkıyı grubu ile söylerdi.

Tom used to sing that song with his band.

Bu, dullar için bir destek grubu.

This is a support group for widows.

Birçok azınlık grubu geçmişte ayrımcılığa uğradı.

Many minority groups have been discriminated against in the past.

Tom'un grubu bu gece gerçekten iyiydi.

Tom's band was really good tonight.

Sami'nin grubu Kahire'de bir gösteri yapıyordu.

Sami's band was playing a show in Cairo.

Tom, grubu ekim ayında terk etti.

Tom left the band in October.

Sami, Ferit ve grubu ile dolaşıyordu.

Sami was hanging around with Farid and his group.

Bu grubu yeni keşfettim. Şarkıları süper.

I've just discovered this group. Their songs are great.

Genellikle birkaç parti ve seçmen grubu vardır.

Usually there are several parties and groups of voters.

Onlar ünlü olmadan önce bu grubu sevmiştim.

I liked this band before they became popular.

0-5 yaş grubu çocuklara öğretmenlik yapıyorum.

I teach kids from nought to five years old.

Sami bir motosiklet grubu düzenlemeye yardım etti.

Sami helped organize a motorcycle group.

NASA'nın ilk astronot grubu Mercury Seven'ın bir üyesiydi .

capsules.

Çeşmenin önünde duran küçük bir erkek grubu vardı.

There was a small group of men standing in front of the fountain.

Bu program senin yaş grubu için uygun değildir.

This programme is not suitable for your age group.

Bu gece kaç tane müzik grubu çalıyor olacak?

How many bands will be playing tonight?

Ondan sonracığıma, Zonguldak'ta hep birlikte böyle çalışma grubu kurup

After that, in Zonguldak, I met with world's beautiful youngsters

Onlar tarihin en büyük rock grubu olarak kabul edilir.

- They are considered the greatest rock band in history.
- They're considered the greatest rock band in history.

O grubu onlar popüler olmadan önce daha çok severdim.

I liked that band better before they became popular.

En sevdiğin rock grubu haftanın hangi günleri konser veriyor?

Which days of the week does your favourite rock band play?

Bak bu, şimdiye kadar gördüğüm en tuhaf mahkum grubu.

Look, that's the strangest group of prisoners I've ever seen.

CyT tarafından yapılmış bir evde uyanır, Samsung grubu tarafından yönetilen

up in the morning in a house built by CyT, the construction company run by the Samsung

Kan grubu ve kişilik arasında bir ilişki bilimsel olarak kanıtlanmamıştır.

A relationship between blood group and personality has not been scientifically proven.

Kişilik ve kan grubu arasında bir bağlantı bilimsel olarak kanıtlanmadı.

A connection between personality and blood type has not been scientifically proven.

Lojban Grubu ve yasa tarafından dendiği gibi, Lojban Loglana eşittir.

As said by the Lojban Group and the law, Lojban is equal to Loglan.

Tom ayda birkaç kez bir caz grubu ile performans sergiliyor.

Tom performs with a jazz band several times a month.

Bu kulübün canlı bir grubu mu yoksa bir DJ mi var?

Does this club have a live band, or is there a DJ?

Windows'un Çalışma Grubu 3.11 için tek eksik özelliği Türkçe klavye düzenidir.

The only missing feature of Windows for Workgroups 3.11 is Turkish keyboard layout.

Ben Manny tarafından yönetilen, veri transferi üzerine çalışan çalışma grubu, 14 Ocak 1999'da bir toplantı yapacak.

The working group on data transfer, led by Ben Manny, will hold a meeting on Jan 14, 1999.