Translation of "Ayaklanma" in English

0.002 sec.

Examples of using "Ayaklanma" in a sentence and their english translations:

Ayaklanma ezildi.

The uprising was crushed.

Ayaklanma şiddetle bastırıldı.

The uprising was violently suppressed.

Bir ayaklanma patlak verdi.

A revolt broke out.

İngiltere'deki ayaklanma dehşet verici.

The rebellion in England is frightening.

Ayaklanma, hedeflerine ulaşmakta başarısız oldu.

The uprising failed to achieve its objectives.

Sosyalist ayaklanma papaya ait sarayı kamulaştırdı.

The socialist insurgency expropriated the Apostolic Palace.

1990'ların başında, ayaklanma daha yoğun oldu.

In the early 1990s, the insurgency became more intense.

Norveç'te yaşanan katliam ve son günlerde İngiltere'deki ayaklanma ve yağma, dünyanın içine sürüklendiği durum itibarı ile dehşet vericidir.

The massacre in Norway and the recent rebellion and the booty in England, are dreadful in consideration of the circumstances that the world drifted into.