Translation of "Dünyanın" in Polish

0.009 sec.

Examples of using "Dünyanın" in a sentence and their polish translations:

Dünyanın şehirleri genişledikçe...

Przez powiększające się stale miasta

Dünyanın kaynakları sınırlıdır.

Zasoby Ziemi są ograniczone.

Kadınlar dünyanın birincil çiftçileridir.

Kobiety są głównymi rolnikami świata.

Dünyanın dört bir yanında...

Na całej planecie

Dünyanın bütün dilleri güzeldir.

Wszystkie języki świata są piękne.

Dünyanın bütün işçileri, birleşin!

Proletariusze wszystkich krajów, łączcie się!

- Paris bir şekilde, dünyanın merkezidir.
- Paris bir bakıma dünyanın merkezidir.

Paryż to w pewnym sensie centrum świata.

- Dünyanın en yüksek dağı hangisi?
- Dünyanın en yüksek dağı hangisidir?

Jaka jest najwyższa góra na świecie?

Dünyanın geri kalanıysa yetişmek üzere.

a reszta świata ich dogania.

Tom dünyanın en yakışıklı aktörüdür.

Tom jest najprzystojniejszym aktorem na świecie.

Esperanto dünyanın 120 ülkesinde konuşulur.

Esperanta używa się w 120 krajach na świecie.

Tufts, dünyanın en tehlikeli üniversitesidir.

Tufts to najniebezpieczniejszy uniwersytet na świecie.

Bu, dünyanın en uzun köprüsü.

To jest najdłuższy most na świecie.

Dünyanın en büyük çölü Sahra'dır.

Sahara jest największą pustynią na świecie.

ABD ekonomisi, dünyanın en büyüğüdür.

Amerykańska gospodarka jest największa na świecie.

Dünyanın ayı doğal bir uydudur.

Księżyc ziemski jest jej naturalnym satelitą.

Pirinç dünyanın çeşitli yerlerinde yetiştirilir.

Ryż uprawiany jest w wielu częściach światach.

Dünyanın yetenekli insanlara ihtiyacı var.

Świat potrzebuje zdolnych ludzi.

Paris dünyanın en güzel şehridir.

Paryż jest najpiękniejszym miastem na świecie.

Rusya dünyanın en geniş ülkesidir.

Rosja jest największym państwem świata.

- Dünyanın en zor yazı sistemi hangisidir?
- Dünyanın en zor yazı dizgesi hangisidir?

Które pismo jest najtrudniejsze na świecie?

Toxopneustes pileolus, dünyanın en zehirli denizkestanesi.

Toxopneustes pileolus to najbardziej jadowity jeżowiec.

Ressam olmak dünyanın en güzel mesleği.

Bycie artystą jest najwspanialszą pracą.

Dünyanın herhangi bir yerini altüst edebilir.

Może zrujnować dowolne miejsce na świecie.

Dünyanın sonu da yakında geleceği için --

Skoro świat się wkrótce skończy,

...dünyanın en kuzeyinde yaşayan kurbağa olmuştur.

to jedyny gatunek żaby żyjący tak daleko na północy.

Dipteki zengin besinleri kaldırarak burayı dünyanın

podnoszą z głębin składniki odżywcze,

Dünyanın diğer yanından bize bakan insan

Osoba patrząca na nas po drugiej stronie świata,

Japonya dünyanın yüksek teknoloji endüstrisinin lideri.

Japonia jest liderem światowego przemysłu high-tech.

Binlerce uydu dünyanın etrafında yörüngede döner.

Tysiące satelitów okrąża Ziemię.

O, dünyanın dört bir yanını gezdi.

On podróżował dookoła świata.

Kolomb, dünyanın yuvarlak olduğunu iddia etti.

Kolumb twierdził, że Ziemia jest okrągła.

Dünyanın geleceğini düşünmemiz bizim için önemlidir.

Ważne jest, byśmy myśleli o przyszłości świata.

İnternet olmadan dünyanın nasıl olacağını düşünün.

Wyobraź sobie, jaki byłby świat bez internetu.

Tom dünyanın her zaman kötüleştiğini düşünüyor.

Tom uważa, że z dnia na dzień świat staje się coraz gorszy i gorszy.

250 yıl önce dünyanın en zengin ülkelerinde

250 lat temu w krajach najzamożniejszych

Rusya'daki Baykal Gölü dünyanın en derin gölüdür.

Jezioro Bajkał w Rosji jest najgłębszym jeziorem na świecie.

Sen hiç dünyanın sonuna kadar gittin mi?

Byłeś kiedyś na końcu świata?

- Dünyanın en büyük hayvanat bahçesi Berlin, Almanya'da yer almaktadır.
- Dünyanın en büyük hayvanat bahçesi Almanya'nın Berlin şehrindedir.

Największy ogród zoologiczny jest w Berlinie, w Niemczech.

Birleşimi sonucunda ona dünyanın en tehlikeli yılanı diyebiliriz.

Wszystkie to czyni z efy najgroźniejszego węża świata.

Dünyanın en kurak çölü olan Atacama'ya ağaç dikebiliriz.

Możemy zalesić tę najsuchszą na świecie pustynię.

Hayatta kalma becerilerinizi dünyanın başka yerlerinde denemek isterseniz

Jeśli wolisz wykorzystać swoje umiejętności przetrwania w innej części świata,

Peki dünyanın neden bir erkek hapına ihtiyacı var?

Dlaczego świat potrzebuje męskiej tabletki?

Dünyanın daha güvenli, temiz ve eşitlikçi olduğu zamanları.

gdy świat zdawał się bezpieczniejszy, czystszy i równiejszy.

Bugün dünyanın karşı karşıya olduğu çözülmeyen sorunlar devasa,

Nierozwiązane problemy współczesnego świata są ogromne,

Ve dünyanın her yerindeki bu hastalıktan etkilenen insanlardan.

oraz osób z całego świata dotkniętych tą straszliwą chorobą.

Dünyanın olduğu gibi çalışması beni hep çok büyüledi.

zawsze fascynowało mnie to, jak funkcjonuje świat.

Amerika Birleşik Devletleri dünyanın en büyük peynir üreticisidir.

- Stany Zjednoczone to największy na świecie producent sera.
- Stany Zjednoczone są największym na świecie producentem sera.

Dünyanın en büyük timsahı en hızlı köpek balığıyla çarpışacak.

Największy krokodyl świata walczy z najszybszym rekinem,

Çevik Hindistan cevizi yengeci dünyanın en korkunç ayılarıyla karşılaşacak.

kraby palmowe wyzywają do walki najstraszniejsze niedźwiedzie na świecie,

Sadece dünyanın geri kalanının değişmesi ve uyum sağlaması gerek.

i że to cała reszta świata musi się zmienić i dopasować.

Dünyanın düzeni böyle. Bu herhangi bir koşul altında olabilir.

Tak działa świat. I to się dzieje w każdych okolicznościach.

- O, dünyadaki en yüksek dağdır.
- Dünyanın en yüksek dağıdır.

To najwyższa góra na świecie.

Dünyanın her yerinde yaşama imkânınız olsaydı nerede yaşamak isterdiniz?

Gdybyś mógł mieszkać gdziekolwiek na świecie, to gdzie chciałbyś mieszkać?

Singapur şu anda dünyanın vahşi yaşama en dost şehirlerinden biri.

Singapur jest obecnie jednym z najbardziej sprzyjających przyrodzie miast.

- Dünyanın sonu ne zaman gelecek?
- Dünya ne zaman sona erecek?

Kiedy będzie koniec świata?

İsviçre dünyanın en zengin 5 ülkesinden biri ve bu zenginlik

Choć Szwajcaria jest jednym z pięciu najbogatszych krajów świata.

Dünyanın gerçekten nasıl göründüğünü görmenin en iyi yolu bir uzaydan bakmaktır.

Najlepszym sposobem aby zobaczyć jak naprawdę wygląda Ziemia, jest spojrzenie na globus.

Her gün, insanlar TEDx etkinlikleriyle dünyanın her tarafında bir araya geliyor,

każdego dnia ludzie gromadzą się na konferencjach TEDx,

Neredeyse dünyanın her yerinde anadili İngilizce olan biriyle İngilizce çalışmak mümkündür.

Prawie na całym świecie można uczyć się angielskiego z rodzimym użytkownikiem.

Hadi gidip enkazı bulalım. Batıya, dünyanın en zorlu arazilerinden birinin üzerinden uçuyoruz.

Zacznijmy poszukiwania! Lecimy na zachód nad jednym z najtrudniejszych terenów na świecie.

Google Haritalar aracılığıyla, dünyanın dört bir yanından insanların bizden haberdar olacağını umuyorum.

Mam nadzieję, że dzięki Mapom Google dowiedzą się o nas ludzie na całym świecie.

Bense dışında olduğumu hissettim. Ve o dünyanın içinde olmak için derin bir özlem duydum.

Czułem, że jestem na zewnątrz. Bardzo pragnąłem znaleźć się w tym świecie.

- Burç Halife şimdilik dünyanın en uzun gökdelenidir.
- Burç Halife, şu anda dünyadaki en yüksek gökdelendir.

Burdż Chalifa jest obecnie najwyższym wieżowcem na świecie.

Neredeyse hiç tarım arazisi olmayan bir ülke. Bu durum onları dünyanın hemen hemen her ülkesiyle

w górach, prawie bez ziemi rolniczej. To przede wszystkim zmusiłao ich do podpisania

- Bana göre, Avustralya, dünyanın en iyi ülkelerden biridir.
- Benim bakış açıma göre, Avustralya dünyadaki en iyi ülkelerden biridir.

Jak dla mnie, Australia jest jednym z najlepszych krajów na świecie.