Translation of "Dünyanın" in Italian

0.008 sec.

Examples of using "Dünyanın" in a sentence and their italian translations:

- Dünyanın bütün işçileri, birleşin!
- Dünyanın işçileri, birleşin!

Lavoratori del mondo, unitevi!

Dünyanın şehirleri genişledikçe...

Man mano che le città si espandono,

Dünyanın çivisi çıkmış.

È un mondo pazzo.

Dünyanın zirvesinde hissediyorum.

- Mi sento in cima al mondo.
- Io mi sento in cima al mondo.

Dünyanın sonu geliyor.

- La fine del mondo sta arrivando.
- Sta arrivando la fine del mondo.

Sen dünyanın neresindesin?

- Dove sei nel mondo?
- Dove siete nel mondo?
- Dov'è nel mondo?

Roma, dünyanın başkentidir.

Roma è la capitale del mondo.

Dünyanın işçileri, birleşin!

Lavoratori del mondo, unitevi!

Sen dünyanın ışığısın.

- Voi siete la luce del mondo.
- Siete la luce del mondo.
- Sei la luce del mondo.
- Tu sei la luce del mondo.
- È la luce del mondo.
- Lei è la luce del mondo.

Dünyanın neresinde yaşıyorsun?

- Dove vivi nel mondo?
- Dove abiti nel mondo?
- Dove vive nel mondo?
- Dove abita nel mondo?
- Dove vivete nel mondo?
- Dove abitate nel mondo?

Dünyanın çivisi çıkıyor.

Il mondo sta impazzendo.

Dünyanın neresinde olursak olalım,

Abbiamo costruito rituali, pratiche e comportamenti simili,

Siz dünyanın nasıl göründüğüsünüz.

Voi siete quello a cui il mondo assomiglia.

Kadınlar dünyanın birincil çiftçileridir.

Le donne sono gli agricoltori principali nel mondo.

Dünyanın varlıklarını ellerine geçirdi.

che hanno saccheggiato la ricchezza del mondo.

Dünyanın dört bir yanında...

In tutto il pianeta,

Bu hava dünyanın cildidir.

Quest'aria è la pelle della terra.

Dünyanın düz olduğu düşünülüyordu.

Una volta si pensava che la Terra fosse piatta.

Dünyanın birçok yerini görmedi.

- Non ha visto molto del mondo.
- Lui non ha visto molto del mondo,

Dünyanın sonu çok yakın!

- La fine del mondo è proprio vicina!
- La fine del mondo è molto vicina!

Dünyanın sonu çok yakındır!

- La fine del mondo è proprio vicina!
- La fine del mondo è molto vicina!

Dünyanın bütün işçileri, birleşin!

- Lavoratori del mondo, unitevi!
- Lavoratori di tutto il mondo, unitevi!

Bu, dünyanın sonu değildir.

Questa non è la fine del mondo.

- Paris bir şekilde, dünyanın merkezidir.
- Paris bir bakıma dünyanın merkezidir.

Parigi è il centro del mondo, in un certo senso.

- Dünyanın en uzun nehri hangisidir?
- Dünyanın en uzun nehri nedir?

Qual è il fiume più lungo del mondo?

- Dünyanın en yüksek dağı hangisi?
- Dünyanın en yüksek dağı hangisidir?

Qual è la montagna più alta al mondo?

Dünyanın herhangi bir yerinden yapabilmekteler.

tutto questo da qualsiasi parte del mondo.

Dünyanın çocukların geleceği heyecanla bekledikleri

Immaginate come sarebbe questo mondo,

Dünyanın geri kalanını nasıl etkileyecek?

E che effetto avrà sul resto del mondo?

Dünyanın geri kalanıysa yetişmek üzere.

e il resto del mondo si sta avvicinando.

Tom dünyanın en yakışıklı aktörüdür.

Tom è l'attore più bello del mondo.

Çocuk dünyanın düz olduğuna inanıyor.

Il bambino crede che la terra sia piatta.

Dünyanın en mutlu erkeği benim.

- L'uomo più felice della terra sono io.
- L'uomo più felice del mondo sono io.

Pasifik dünyanın en büyük okyanusu.

L'Oceano Pacifico è l'oceano più grande del mondo.

Tom dünyanın düz olduğuna inanıyor.

Tom è convinto che la Terra sia piatta.

Esperanto dünyanın 120 ülkesinde konuşulur.

L'esperanto viene parlato in 120 paesi del mondo.

Asya, dünyanın en kalabalık kıtasıdır.

L'Asia è il continente più popoloso del mondo.

Dünyanın her yerinde arkadaşları vardı.

Aveva degli amici in tutto il mondo.

İnsanlar dünyanın her yerinde yaşıyorlar.

- Le persone stanno vivendo in tutte le parti del mondo.
- La gente sta vivendo in tutte le parti del mondo.

Deniz dünyanın yüzeyinin çoğunu örter.

Il mare copre gran parte della superficie del globo.

Tufts, dünyanın en tehlikeli üniversitesidir.

Tufts è l'università più pericolosa del mondo.

Bu, dünyanın en iyi işi!

È il miglior lavoro del mondo!

Dünyanın uydusu doğal bir uydudur.

La luna della Terra è un satellite naturale.

Her yol dünyanın sonuna çıkar.

Ogni strada porta alla fine del mondo.

Tokyo dünyanın en pahalı kentidir.

- Tokyo è la città più cara del mondo.
- Tokyo è la città più costosa del mondo.

Hindistan, dünyanın yedinci büyük ülkesidir.

L'India è il settimo paese più grande del mondo.

Dünyanın sonu geldiğinde seninle gideceğim.

- Andrò con te quando arriva la fine del mondo.
- Io andrò con te quando arriva la fine del mondo.
- Andrò con voi quando arriva la fine del mondo.
- Io andrò con voi quando arriva la fine del mondo.
- Andrò con lei quando arriva la fine del mondo.
- Io andrò con lei quando arriva la fine del mondo.

Dünyanın en büyük çölü Sahra'dır.

Il Sahara è il più grande deserto del mondo.

Bu, dünyanın en hızlı treni.

- Quello è il treno più veloce al mondo.
- È il treno più veloce al mondo.

Dünyanın hareket ettiğini hissettin mi?

Hai sentito la terra muoversi?

Dünyanın ayı doğal bir uydudur.

La luna della Terra è un satellite naturale.

Pirinç dünyanın çeşitli yerlerinde yetiştirilir.

- Il riso viene coltivato in diverse parti del mondo.
- Il riso viene coltivato in varie parti del mondo.

Geçmişte dünyanın düz olduğu düşünülüyordu.

In passato si pensava che il mondo fosse piatto.

Dünyanın yetenekli insanlara ihtiyacı var.

- Il mondo ha bisogno di persone talentuose.
- Il mondo ha bisogno di persone di talento.

Paris dünyanın en güzel şehridir.

Parigi è la più bella città del mondo.

Bildiğimiz gibi burası dünyanın sonu.

- Questa è la fine del mondo come lo conosciamo.
- Questa è la fine del mondo come lo conosciamo noi.

- O kendini dünyanın kurtarıcısı olarak görüyordu.
- O kendisini dünyanın kurtarıcısı olarak görüyordu.

- Si vedeva come il salvatore del mondo.
- Lui si vedeva come il salvatore del mondo.

- Dünyanın en zor yazı sistemi hangisidir?
- Dünyanın en zor yazı dizgesi hangisidir?

Quale sistema di scrittura è il più difficile del mondo?

Bu dünyanın güzelliğini ve karmaşıklığını fotoğraflamak

Fotografare la bellezza e la complessità del mondo

Toxopneustes pileolus, dünyanın en zehirli denizkestanesi.

La Toxopneustes pileolus è il riccio di mare più velenoso al mondo.

Toplu olarak, bizler dünyanın nasıl göründüğüyüz.

Insieme, siamo quello a cui il mondo assomiglia.

Dünyanın her yerinde Kadın Yürüyüşleri yapıldı.

C'è stata la Marcia delle Donne in tutto il mondo.

Ressam olmak dünyanın en güzel mesleği.

Essere un artista è il lavoro più bello che esista.

Dünyanın herhangi bir yerini altüst edebilir.

Potrebbe portare devastazione in ogni parte del mondo.

Dünyanın sonu da yakında geleceği için --

Inoltre, dato che il mondo finirà presto -

...dünyanın en kuzeyinde yaşayan kurbağa olmuştur.

questa è la rana che vive più a nord di tutte.

Dipteki zengin besinleri kaldırarak burayı dünyanın

sollevano dagli abissi ricchi nutrienti,

Dünyanın diğer yanından bize bakan insan

La persona che osserva dall'altra parte nel mondo

Orta Çağ kaleleri feodal dünyanın ürünleriydi.

Il castello medievale era il prodotto di un mondo feudale…

Japonya dünyanın yüksek teknoloji endüstrisinin lideri.

Il Giappone è leader dell'industria high-tech mondiale.

Danimarka dünyanın ilk yağ vergisini tanıttı.

La Danimarca ha introdotto la prima tassa sul grasso al mondo.

Usain Bolt dünyanın en hızlı adamıdır.

Usain Bolt è l'uomo più veloce del mondo.

Şangay dünyanın en büyük kentleri arasındadır.

- Shanghai è tra le città più grandi del mondo.
- Shanghai è fra le città più grandi del mondo.

Kopenhag dünyanın en yaşanabilir şehirlerinden biridir.

Copenaghen è una delle città più vivibili al mondo.

Tom'un dünyanın her köşesinde arkadaşları var.

Tom ha degli amici in ogni parte del mondo.

Dünyanın daha fazla duyarlılığa ihtiyacı var.

Il mondo ha bisogno di più tenerezza.

O, dünyanın en iyi sandviçlerini yapar.

- Fa i sandwich migliori del mondo.
- Lei fa i sandwich migliori del mondo.

Tom dünyanın en iyi spagettisini yapar.

- Tom fa gli spaghetti migliori del mondo.
- Tom prepara gli spaghetti migliori del mondo.

Bill Gates dünyanın en zengin adamı.

Bill Gates è l'uomo più ricco del mondo.

Küba puroları dünyanın en iyileri arasındadır.

I sigari cubani sono tra i migliori al mondo.

İngilizce artık dünyanın her yerinde konuşulur.

- L'inglese è parlato in tutto il mondo ora.
- L'inglese è parlato in tutto il mondo adesso.

Benim babam dünyanın en iyi babası.

Il mio papà è il papà migliore del mondo.

Tom dünyanın en zengin kişilerinden biridir.

Tom è una delle persone più ricche al mondo.

Buraya dünyanın her yerinden turistler gelir.

Turisti provenienti da tutto il mondo vengono qui.

Binlerce uydu dünyanın etrafında yörüngede döner.

Migliaia di satelliti orbitano attorno alla terra.

Dünyanın en büyük teleskobu Kanarya Adalarındadır.

Il telescopio più grande al mondo è alle Canarie.

Mısır piramitleri dünyanın yedi harikasından biridir.

Le piramidi d'Egitto sono una delle sette meraviglie del mondo.

O, dünyanın dört bir yanını gezdi.

- Viaggia per il mondo.
- Lui viaggia per il mondo.

Bu çocuk dünyanın düz olduğuna inanmaktadır.

Questo bambino pensa che la Terra sia piatta.

Londra, dünyanın en büyük şehirleri arasındadır.

Londra è tra le città più grandi del mondo.

Dünyanın geleceğini düşünmemiz bizim için önemlidir.

È importante per noi pensare al futuro del mondo.

New York dünyanın en büyük şehridir.

New York è la città più grande al mondo.

Komodo ejderi dünyanın en büyük kertenkelesidir.

Il drago di Komodo è la lucertola più grande del mondo.

Tom, dünyanın daha iyi olduğunu düşünüyor.

Tom pensa che il mondo stia migliorando