Translation of "Dünyanın" in Korean

0.016 sec.

Examples of using "Dünyanın" in a sentence and their korean translations:

Dünyanın şehirleri genişledikçe...

‎세계 곳곳에서 ‎도시가 확장됨에 따라

Dünyanın gidişatını değiştireceklerdi.

세상을 바꿀 것이라는 믿음이 있었던 겁니다.

Dünyanın neresinde olursak olalım,

우리는 비슷한 의식, 관행과 행동들을 만들어 냈어요.

Siz dünyanın nasıl göründüğüsünüz.

여러분들이 바로 이 세상입니다.

Gelişmiş dünyanın kalanının çoğunda,

선진국들에 사는 거의 대부분의 환자들은

Kadınlar dünyanın birincil çiftçileridir.

세상의 여성 농부들은 아주 중요한 역할을 하고 있어요.

Dünyanın varlıklarını ellerine geçirdi.

이들은 세계의 경제를 쥐고 있었습니다.

Dünyanın dört bir yanında...

‎지구 전역에서

Bu hava dünyanın cildidir.

이 공기는 우리 지구의 피부와 같고요.

Dünyanın en ünlü güreşçileriyle

그리고 저는 백스테이지에 앉아

Mikrofiberler dünyanın okyanuslarında yüzen...

극세사는 전 세계 해양에 떠다니는

Dünyanın herhangi bir yerinden yapabilmekteler.

전세계 어디서든지 사용할 수 있습니다.

Dünyanın çocukların geleceği heyecanla bekledikleri

아이들이 자라나게 될 이 세계가

Dünyanın geri kalanını nasıl etkileyecek?

그것이 이 세상 다른 곳에 어떤 영향을 미칠까요?

Dünyanın geri kalanıysa yetişmek üzere.

나머지 국가들도 그 뒤를 따르고 있었습니다.

Sanıklardan "dünyanın pislikleri" olarak bahsetmişti

피의자를 "버리지만도 못하다"고 해놓고

Çin, dünyanın bunu bilmesini istemiyor.

중국은 세계가 이 사실을 아는 걸 원하지 않습니다

Bu dünyanın güzelliğini ve karmaşıklığını fotoğraflamak

제게 있어 이 세상의 아름다움과 복잡함을 사진에 담는다는 것은,

Toxopneustes pileolus, dünyanın en zehirli denizkestanesi.

나팔분홍성게는 세상에서 가장 독성이 강한 성게입니다

Toplu olarak, bizler dünyanın nasıl göründüğüyüz.

모두 함께, 우리들은 바로 우리의 세상을 보여주고 있습니다.

Dünyanın her yerinde Kadın Yürüyüşleri yapıldı.

'여성들의 행진' 시위가 열렸습니다.

Ressam olmak dünyanın en güzel mesleği.

예술가는 정말 최고의 직업이죠.

Dünyanın herhangi bir yerini altüst edebilir.

모든 세상에 파멸을 가져올 수 있을 것입니다.

Dünyanın sonu da yakında geleceği için --

그리고 세상이 곧 종말을 맞을 테니..

İşim gereği dünyanın her tarafına gittim

저는 일때문에 전세계 곳곳을 다니는데,

...dünyanın en kuzeyinde yaşayan kurbağa olmuştur.

‎송장개구리는 가장 북쪽 지역에 ‎서식하는 개구리이기도 합니다

Dipteki zengin besinleri kaldırarak burayı dünyanın

‎심해에서 ‎풍부한 영양소를 끌어올려

Dünyanın diğer yanından bize bakan insan

따라서 지구 반대편에서 우리를 보고 있는 사람도

Dünyanın başka yerinde bir benzeri yok.

전 세계 어디에도 이런 연구는 없었습니다.

çünkü anladım ki dünyanın zihinsel geleceği güvendeydi.

세계의 지적 미래가 안전함을 알았으니깐요.

Dünyanın her yerindeki başarılı genç insanlar gibi

전 세계의 열정 넘치는 많은 젊은이들처럼

Dünyanın pek de iyi durumda olmadığını düşünmüştüm.

저도 지구의 상황이 많이 좋지 않다고는 느꼈지만

Bu sebepten dünyanın en ünlü TED konuşmacıları

그래서 가장 유명한 TED 강연자들은

Amerika Birleşik Devletleri'nde ve dünyanın her yerinde

미국이나 전 세계적으로 도대체 얼마나 많은 바나나가

Bu dünyanın geri kalanının umrunda olmalı mı?

나머지 사람들이 그걸 걱정할까요?

Daha çok toplulukta, dünyanın daha çok yerinde

더 많은 곳에서 더 많은 청년들을 도와야합니다.

Dünyanın herhangi bir yerinde gençlerin kendi dilerinde

청년들이 알 수 있도록 바로 번역되어지길 바랍니다.

Dünyanın her bir yanında her gün yaşanıyor,

매일 밤이 되면, 해저 약광층의 생명체들은

250 yıl önce dünyanın en zengin ülkelerinde

250년 전에는 가장 부유한 나라조차도

Dünyanın boyutu ile bizi koruduğu evrene kıyasla

대기층이 지구를 우주로부터 보호하고 있다는 것을 감안한다면

Dünyanın tüm ülkelerindeki net kalori boşluklarını gösteriyor.

전세계 모든 국가의 칼로리의 갭 차이를 보여줍니다.

Açlıktan dünyanın en müreffeh ülkelerinden biri oldu.

기아에 허덕이는 나라에서 세계 최고 수준의 성공한 나라가 됐지.

Dünyanın en güçsüz pasaportları arasında yer alıyor.

세계에서 가장 힘없는 여권 중 하나야

Birleşimi sonucunda ona dünyanın en tehlikeli yılanı diyebiliriz.

모든 요소가 한데 모이니 녀석을 세상에서 가장 위험한 뱀으로 만든 거죠

Hayatta kalma becerilerinizi dünyanın başka yerlerinde denemek isterseniz

당신의 생존 기술을 다른 지역에서 시험해보시려면

Dünyanın herhangi bir yerinde her yedi dakikada bir

전 세계적으로 7분에 한 명 정도의 청소년들이

Peki dünyanın neden bir erkek hapına ihtiyacı var?

그러면 왜 남성용 피임약이 필요한 걸까요?

Dünyanın daha güvenli, temiz ve eşitlikçi olduğu zamanları.

그때는 세상이 더 안전했고, 깨꿋했고, 더 평등했다고 생각하죠.

Bugün dünyanın karşı karşıya olduğu çözülmeyen sorunlar devasa,

오늘날 우리는 엄청나게 많은 난제와 직면하고 있습니다.

Bu harita dünyanın 40 yıl önceki halini gösteriyor.

이 지도는 40년 전 세계의 모습을 보여줍니다.

Ve dünyanın ilerlemesine nasıl katkıda bulunacağımızı anlamaya çalışıyorum.

세상의 발전에 기여하기 위해 일합니다.

Ve dünyanın her yerindeki bu hastalıktan etkilenen insanlardan.

전세계에 이 끔찍한 질병으로 고통 받는 분들이 보내 주신 반응도요.

Dünyanın olduğu gibi çalışması beni hep çok büyüledi.

항상 세상이 정확히 어떻게 돌아가는지에 매료되어 있었습니다.

Dünyanın her yanında rüzgar ve güneş enerjisi panelleri bulunmakta

풍력과 태양열 에너지 시설이 지구 전역에 설치되었습니다.

Dünyanın en büyük timsahı en hızlı köpek balığıyla çarpışacak.

지구상에서 가장 큰 악어가 가장 빠른 상어와 전투에 임하고

Çevik Hindistan cevizi yengeci dünyanın en korkunç ayılarıyla karşılaşacak.

팔팔한 야자게는 무시무시한 곰과 상대할 겁니다

Bunlar dünyanın en zengin, en güçlü insanları olmalarına rağmen

세상에서 가장 부유하고 힘을 가진 이들이

Sadece dünyanın geri kalanının değişmesi ve uyum sağlaması gerek.

다른 국가들이 변화하고 적응하면 된다' 라는 것이었습니다.

Size birbiri ardına yapılan çalışmaları ve dünyanın her yerinden

그리고 저는 바쌈과 같은 이야기들이 전세계에 있다는 것을

Ve dünyanın dört bir yanındaki birçok milletle iyi ilişkilerimiz oldu.

세계 여러 국가들과도 사이가 좋았죠.

Singapur şu anda dünyanın vahşi yaşama en dost şehirlerinden biri.

‎싱가포르는 현재 전 세계에서 ‎가장 야생 동물 친화적인 ‎도시 중 하나입니다

Michael Jordan, dünyanın en ünlü basketbol oyuncularından biri olsa da,

마이클 조던은 세계적으로 유명한 농구선수 중 한 명 입니다.

Ve bu da demek oluyor ki dünyanın her yanından isteyen herkes

이 말은 세계 곳곳에 있는 누구나

Ancak gerçek dünyanın her yerinde pek çok farklı şekilde etrafımızı sarmış,

그러나 많은 방식들에서 또 많은 장소들에서

Ayrıca ülkedeki cinayet oranı, dünyanın en tehlikeli şehirlerini bile geride bıraktı.

살인률은 세계에서 가장 위험한 도시들의 살인률을 넘어섰습니다

Dünyanın gerçekten nasıl göründüğünü görmenin en iyi yolu bir uzaydan bakmaktır.

하지만 지구를 가장 정확하게 보는 것은 지구본을 보는 것입니다.

Her gün, insanlar TEDx etkinlikleriyle dünyanın her tarafında bir araya geliyor,

매일 전세계 사람들이 TEDx로 모입니다

Hadi gidip enkazı bulalım. Batıya, dünyanın en zorlu arazilerinden birinin üzerinden uçuyoruz.

잔해를 찾으러 갑시다 세상에서 가장 황량한 지역을 향해 서쪽으로 날아가고 있습니다

Google Haritalar aracılığıyla, dünyanın dört bir yanından insanların bizden haberdar olacağını umuyorum.

Google 지도를 통해 전 세계 사람들에게 우리를 알릴 수 있었으면 좋겠습니다.

Bense dışında olduğumu hissettim. Ve o dünyanın içinde olmak için derin bir özlem duydum.

‎저는 외부인이 된 기분이었어요 ‎자연 속으로 ‎들어가고 싶은 마음이 간절했죠 ‎"18년 후"