Translation of "Dünyanın" in Spanish

0.012 sec.

Examples of using "Dünyanın" in a sentence and their spanish translations:

Dünyanın neresindeydim?

¿Dónde demonios estaba?

- Dünyanın bütün işçileri, birleşin!
- Dünyanın işçileri, birleşin!

- ¡Trabajadores del mundo, uníos!
- Obreros del mundo, ¡uníos!

Dünyanın büyük ülkeleri

Y las grandes regiones del mundo

Dünyanın şehirleri genişledikçe...

A medida que las ciudades se expanden,

Aslında dünyanın düşmanı

en realidad el enemigo del mundo

Savaş dünyanın zehiridir.

La guerra es el veneno del mundo.

Dünyanın sonu geliyor.

El fin del mundo se acerca.

Sen dünyanın neresindesin?

¿Dónde diablos estás?

Dünyanın en büyüğü.

Es el más grande del mundo.

Roma, dünyanın başkentidir.

Roma es la capital del mundo.

Dünyanın sonu yaklaşıyor.

Se acerca el fin del mundo.

Çiçekler dünyanın gülümsemesidir.

Las flores son la sonrisa de la tierra.

Dünyanın gidişatını değiştireceklerdi.

eso cambiaría el curso del mundo.

Dünyanın neresinde olursak olalım,

Construimos rituales similares, prácticas y comportamientos

Siz dünyanın nasıl göründüğüsünüz.

Uds. son lo que el mundo es.

Gelişmiş dünyanın kalanının çoğunda,

En la mayor parte del resto del mundo desarrollado,

Kadınlar dünyanın birincil çiftçileridir.

Las mujeres son las principales agricultoras del mundo.

Dünyanın varlıklarını ellerine geçirdi.

que han capturado la riqueza del mundo.

Dünyanın dört bir yanında...

En todo el planeta,

Bu hava dünyanın cildidir.

Este aire es la piel de nuestra Tierra.

Dünyanın en ünlü güreşçileriyle

Y me senté detrás de escena todo el día,

Dünyanın kuzey kutbundan içeriye

del polo norte del mundo

Dünyanın düz olduğu düşünülüyordu.

Solía pensarse que la Tierra era plana.

Dünyanın yuvarlak olduğu doğrudur.

- Es cierto que la tierra es redonda.
- Es verdad que la tierra es redonda.

Dünyanın sonu çok yakın!

¡El fin del mundo está muy cerca!

Dünyanın dışı çok korkunçtur.

El mundo allá afuera es muy terrorífico.

Dünyanın yarıçapı 6400 kilometredir.

El radio de la Tierra asciende a 6400 km.

Dünyanın düz olduğuna inanılıyordu.

Se creía que la tierra era plana.

Ben yeni dünyanın tanrısıyım.

Yo soy el dios del nuevo mundo.

Ay, dünyanın etrafında döner.

La Luna gira alrededor de la Tierra.

Dünyanın bütün dilleri güzeldir.

- Todas las lenguas del mundo son bonitas.
- Todas las lenguas del mundo son magníficas.

Dünyanın bütün işçileri, birleşin!

- ¡Trabajadores de todos los países, uníos!
- ¡Proletarios de todos los países, uníos!

İnsanlar dünyanın değiştiğini anlamalılar.

La gente debería entender que el mundo está cambiando.

Dünyanın düz olduğuna inanıyorlardı.

Ellos creían que la Tierra es plana.

Böylece dünyanın şanı geçer.

Así pasa la gloria del mundo.

Dünyanın sonu çok yakındır!

¡El fin del mundo está muy cerca!

Bu, dünyanın sonu değildir.

- No se acaba el mundo por eso.
- ¡No es para tanto!
- El mundo no se hundirá por eso.

Dünyanın öteki ucuna gidiyorum.

Me voy al otro lado del mundo.

- Paris bir şekilde, dünyanın merkezidir.
- Paris bir bakıma dünyanın merkezidir.

De cierta manera, París es el centro del mundo.

Huzurlu evlilik bu dünyanın cennetidir, çekişmeli evlilik bu dünyanın arafıdır.

El matrimonio, en paz, es el paraíso de este mundo; con disputas, es el purgatorio en vida.

- Dünyanın en uzun nehri hangisidir?
- Dünyanın en uzun nehri nedir?

¿Cuál es el río más largo del mundo?

- Dünyanın en yüksek dağı hangisi?
- Dünyanın en yüksek dağı hangisidir?

¿Cuál es la montaña más grande del mundo?

- Amerika'nın ekonomisi dünyanın en büyüğü.
- ABD'nin ekonomisi dünyanın en büyüğüdür.

La economía de Estados Unidos es la más grande del mundo.

- Everest Dağı dünyanın en yüksek zirvesidir.
- Everest dünyanın en yüksek zirvesidir.

El Monte Everest es el pico más alto del mundo.

Dünyanın herhangi bir yerinden yapabilmekteler.

y todo eso desde cualquier parte del mundo.

Dünyanın çocukların geleceği heyecanla bekledikleri

Imagínense cómo sería este mundo:

Dünyanın geri kalanını nasıl etkileyecek?

¿Y cómo afectará al resto del mundo?

Dünyanın geri kalanıysa yetişmek üzere.

y el resto del mundo la está alcanzando.

Sanıklardan "dünyanın pislikleri" olarak bahsetmişti

se refirió a los acusados ​​como "la escoria de la tierra"

Dünyanın 7 harikasından bir tanesi

una de las 7 maravillas del mundo

Dünyanın yuvarlak olduğunu kabul ediyoruz

aceptamos que el mundo es redondo

Dünyanın merkezinde bir çekirdek var

hay un núcleo en el centro del mundo

Ve dünyanın ilk kadın hükümdarı

Y la primera mujer gobernante del mundo

Dünyanın çekirdeği ay kadar büyük

el núcleo de la tierra es tan grande como la luna

O aurora ışınlarını artık dünyanın

los rayos de aurora del mundo

Dünyanın gözle görülür öğütücüleri diyebiliriz.

Podemos decir los molinos visibles del mundo.

İngilizce dünyanın her yerinde kullanılır.

El inglés se usa en todas partes del mundo.

Tom dünyanın en yakışıklı aktörüdür.

Tom es el actor más guapo del mundo.

Çocuk dünyanın düz olduğuna inanıyor.

El niño cree que la tierra es plana.

Pirinç Dünyanın birçok yerinde yetişir.

El arroz es cultivado en muchas partes del mundo.

Dünyanın en mutlu erkeği benim.

El hombre más feliz del mundo soy yo.

Esperanto dünyanın 120 ülkesinde konuşulur.

El esperanto es hablado en 120 países del mundo.

Dünyanın en hızlı arabası hangisidir?

¿Cuál es el auto más rápido del mundo?

Columbus dünyanın yuvarlak olduğuna inanıyordu.

Cristóbal Colón creía que la tierra era redonda.

Dünyanın her yerinde arkadaşları vardı.

Él tenía amigos por todo el mundo.

İnsanlar dünyanın her yerinde yaşıyorlar.

Hay gente viviendo en todas partes del mundo.

İngilizce dünyanın birçok yerinde konuşulur.

El inglés se habla en muchas partes del mundo.

Rusya, dünyanın en büyük ülkesidir.

Rusia es el país más grande del mundo.

Dünyanın en güzel dili hangisidir?

¿Cuál es el idioma más lindo del mundo?

Ay'ın dünyanın çevresinde döndüğünü öğrendik.

Aprendimos que la Luna gira alrededor de la Tierra.

Dünyanın tek doğal uydusu aydır.

La Luna es el único satélite natural de la Tierra.

Evleneceğimizi bütün dünyanın bilmesini istiyorum.

Quiero que el mundo entero sepa que nos vamos a casar.

Brezilya dünyanın beşinci büyük ülkesidir.

Brasil es el quinto país más grande del mundo.

Deniz dünyanın yüzeyinin çoğunu örter.

El mar cubre gran parte de la superficie del globo.

Vatikan dünyanın en küçük ülkesidir.

El Vaticano es el país más chico del mundo.

Dünyanın nüfusu yıldan yıla artıyor.

La población mundial está creciendo año tras año.

Tufts, dünyanın en tehlikeli üniversitesidir.

Tufts es la universidad más peligrosa del mundo.

Bu, dünyanın en iyi işi!

¡Es el mejor trabajo del mundo!

Dünyanın en pahalı şehirlerinden biridir.

Es una de las ciudades más caras del mundo.

Bu, dünyanın en uzun köprüsü.

Este es el puente más largo del mundo.

Tokyo dünyanın en pahalı kentidir.

Tokio es la ciudad más cara del mundo.

Sen dünyanın en iyi babasısın!

¡Eres el mejor papá del mundo!

Amazon yağmur ormanları dünyanın akciğeridir.

La selva amazónica es el pulmón del mundo.

Dünyanın evrenin merkezi olmadığını bilmelisin.

- Deberías saber que la Tierra no es el centro del cosmos.
- Deberíais saber que la Tierra no es el centro del cosmos.
- Debería saber que la Tierra no es el centro del cosmos.
- Deberían saber que la Tierra no es el centro del cosmos.

Messi dünyanın en iyi futbolcusudur.

Messi es el mejor jugador de futbol del mundo.

Hindistan, dünyanın yedinci büyük ülkesidir.

India es el séptimo país más grande del mundo.

Dünyanın en hüzünlü şarkısı nedir?

¿Cuál es la canción más triste del mundo?

Dünyanın en büyük çölü Sahra'dır.

El Sahara es el mayor desierto del mundo.

Kolomb dünyanın düz olmadığını ispatladı.

Cristóbal Colón demostró que el mundo no es plano.

Everest dünyanın en yüksek dağıdır.

El Everest es la montaña más alta del mundo.

Bu, dünyanın en hızlı treni.

Ese es el tren más rápido del mundo.

Dünyanın hareket ettiğini hissettin mi?

¿Sentiste a la tierra moverse?

Dünyanın ayı doğal bir uydudur.

La luna de la tierra es un satélite natural.

Cambridge dünyanın en ünlü üniversitesidir.

Cambridge es la universidad más famosa del mundo.