Translation of "Aramaya" in English

Hazine aramaya gittiler.

They went in search of treasure.

Altın aramaya gitti.

He went in search of gold.

Lütfen aramaya çekinme.

Please don't hesitate to call.

Aramaya devam edelim.

Let's keep looking.

Aramaya devam edin.

- Keep searching.
- Keep looking.

Seni aramaya çalıştık.

We tried to call you.

Tom'u aramaya gelecekler.

They'll come looking for Tom.

Bela aramaya gitmemelisin.

You shouldn't go looking for trouble.

Polisi aramaya gideceğim.

I'm going to go call the police.

Nerede aramaya başlayacağız?

- Where do we start?
- Where do we start looking?

Aramaya devam ettiler.

They continued searching.

Aramaya devam ediyorlar.

They keep calling.

Onları aramaya gideceğim.

I'll go look for them.

Onu aramaya gideceğim.

I'll go look for him.

Onları aramaya git.

Go and look for them.

Onu aramaya git.

Go and look for her.

Onu aramaya çalışalım.

Let's try calling her.

Onları aramaya çalıştım.

I tried to call them.

Onu aramaya çalıştım.

I tried to call him.

Bunların yerini aramaya koyuldular.

with shovels and a team of men behind them.

Hepimiz altın aramaya gittik.

We all went in search of gold.

Lütfen beni aramaya çekinme.

- Please feel free to call me up.
- Please don't hesitate to call.

Onlar mutluluğu aramaya gittiler.

They went in search of happiness.

Tom seni aramaya gelecek.

Tom will come looking for you.

Tom seni aramaya gitti.

Tom went to look for you.

Tom iş aramaya başladı.

Tom has begun looking for a job.

Tom Mary'yi aramaya çalışıyor.

Tom is trying to call Mary.

Tom beni aramaya gelecek.

- Tom is going to come looking for me.
- Tom will come looking for me.

Onlar aramaya devam ediyor.

They are continuing to call.

Tom'u aramaya devam et.

Keep looking for Tom.

Ofisinde seni aramaya çalıştım.

I tried calling you at your office.

Tom'u aramaya devam edeceğim.

I'm going to keep looking for Tom.

Seni Boston'dan aramaya çalıştım.

I tried to call you from Boston.

Tom'u geri aramaya çalıştım.

I tried to call Tom back.

Tom polisi aramaya gitti.

Tom went to go call the police.

Dan evi aramaya başladı.

Dan began to search the house.

Tom Mary'yi aramaya gitti.

Tom went looking for Mary.

Tom'u aramaya karar verdim.

I've decided to call Tom.

Buraya Tom'u aramaya geldim.

I came here looking for Tom.

Onları aramaya devam edin.

Keep looking for them.

Onu aramaya devam edin.

Keep looking for him.

Onları tekrar aramaya çalıştım.

I tried to call them back.

Onu tekrar aramaya çalıştım.

I tried to call him back.

Henüz Tom'u aramaya çalışmadım.

I haven't tried to call Tom yet.

Seni aramaya gitmek üzereydim.

- I was just about to come looking for you.
- I was about to go look for you.

Tom'u tekrar aramaya çalıştım.

I tried to call Tom again.

Yardım aramaya gidebilir misin?

Can you go look for help?

Tom Mary'yi aramaya gitmedi.

Tom didn't go looking for Mary.

Onlar beni aramaya gelecekler.

They'll come looking for me.

Tom evi aramaya başladı.

Tom began to search the house.

Polis, Fadıl'ı aramaya geldi.

Police came looking for Fadil.

Sami, Leyla'yı aramaya gitti.

Sami went looking for Layla.

Sami, Leyla'yı aramaya başladı.

Sami started looking for Layla.

Sami aşk aramaya başladı.

Sami started looking for love.

Neden aramaya devam ediyorsun?

Why do you keep calling?

- Tom iş aramaya başlamak istiyor.
- Tom iş aramaya koyulmak istiyor.

Tom wants to go job hunting.

- O idiot beni aramaya geldi.
- O aptal beni aramaya geldi.

That idiot came looking for me.

Tom'u aramaya çalışıyorum ama bunun yerine kazara seni aramaya devam ediyorum.

I've been trying to call Tom, but I keep accidentally calling you instead.

Bilimsel bir açıklama aramaya başladım.

I started searching for a scientific explanation.

Tom telefonda kızları aramaya alışkındır.

Tom is accustomed to calling up girls on the telephone.

O bir iş aramaya başladı.

- He began to look for a job.
- He's started looking for a job.
- He's begun to look for a job.

Tom'u aramaya gitmemiz gerekmiyor mu?

Shouldn't we go look for Tom?

Tom'u aramaya gitsem iyi olur.

I'd better go look for Tom.

Aramaya çalıştım ama cevap vermediler.

I tried calling, but they didn't answer.

Seni aramaya çalıştım ama arayamadım.

I tried to call you, but couldn't.

Bütün gün Tom'u aramaya çalışıyorum.

I've been trying to call Tom all day.

Bütün gecedir seni aramaya çalışıyorum.

I've been trying to call you all night.

Ben senin ofisini aramaya çalıştım.

I tried calling your office.

Biz bir daire aramaya gittik.

We went in search of an apartment.

Köylüler kayıp çocuğu aramaya gittiler.

The villagers went in search of the missing child.

Tom Mary'yi aramaya devam etti.

Tom kept calling Mary.

Ben Tom'u aramaya karar verdim.

I decided to call Tom.

O beni aramaya söz verdi.

- She's promised to give me a ring.
- She promised to give me a phone call.

Kalacak bir yer aramaya başlamalıyız.

We have to start looking for a place to live.

Onu aramaya cesaretin var mı?

Dare you call her?

Tek sorun, aramaya nereden başlayacağımızdır.

The only problem is where do we start looking?

Onları aramaya gitmemiz gerekmiyor mu?

Shouldn't we go look for them?

Onu aramaya gitmemiz gerekmiyor mu?

Shouldn't we go look for him?

Onları aramaya gitsek iyi olur.

We'd better go look for them.

Onları aramaya gitsem iyi olur.

I'd better go look for them.

Onu aramaya gitsem iyi olur.

I'd better go look for him.

Tom'u aramaya gitsek iyi olur.

We'd better go look for Tom.

Tom Mary'yi defalarca aramaya çalıştı.

Tom tried to call Mary numerous times.