Translation of "Gitmemelisin" in English

Gitmemelisin.

You shouldn't go.

İşe gitmemelisin.

You shouldn't go to work.

Okula gitmemelisin.

You shouldn't go to school.

Oraya gitmemelisin.

- You should not go there.
- You shouldn't go there.

Dışarı gitmemelisin.

You shouldn't go outside.

Bence gitmemelisin.

I think you shouldn't go.

Hemen gitmemelisin.

You shouldn't leave at once.

Yalnız gitmemelisin.

You should not go alone.

Belki de gitmemelisin.

Maybe you shouldn't leave.

Bela aramaya gitmemelisin.

You shouldn't go looking for trouble.

Yarın okula gitmemelisin.

You shouldn't go to school tomorrow.

Onlarla birlikte oraya gitmemelisin.

You must not go there with them.

Ruhsatın olmadan ava gitmemelisin.

You're not supposed to go hunting without a license.

Tek başına oraya gitmemelisin.

You shouldn't go there by yourself.

Bugün balık tatmaya gitmemelisin.

You shouldn't go fishing today.

Belki Tom ile gitmemelisin.

Maybe you shouldn't go with Tom.

Ruhsatın olmadan balık tutmaya gitmemelisin.

You aren't supposed to go fishing without a license.

Davetsiz olarak birinin evine gitmemelisin.

You shouldn't go into somebody's home uninvited.

Büyük bir yemek yedikten sonra yüzmeye gitmemelisin.

You shouldn't go swimming after eating a big meal.

- Gitmek istemiyorsan, gitmene gerek yok.
- Eğer istemiyorsan gitmemelisin.

You shouldn't go if you don't want to.