Translation of "Anlaşılmaz" in English

0.005 sec.

Examples of using "Anlaşılmaz" in a sentence and their english translations:

Bu anlaşılmaz.

It's incomprehensible.

Senin önerini anlaşılmaz buluyorum.

I find your proposal incomprehensible.

Biraz anlaşılmaz olmaktan kendimi alamadım.

She couldn't help but be a little vague.

Tom anlaşılmaz davranıyor, değil mi?

Tom is being vague, isn't he?

Anlam benim için hâlâ anlaşılmaz.

The meaning is still obscure to me.

Maalesef bu cümle tamamen anlaşılmaz.

Unfortunately, this sentence is completely incomprehensible.

O, anlaşılmaz bir şeyler mırıldandı.

He murmured something unintelligible.

Tom gerçekten anlaşılmaz davranıyor, değil mi?

Tom is being really vague, isn't he?

Tom oldukça anlaşılmaz davranıyor, değil mi?

Tom is being quite vague, isn't he?

Tom çok anlaşılmaz davranıyor, değil mi?

Tom is being very vague, isn't he?

O anlaşılmaz bir ifadeyle ona baktı.

She looked at him with an inscrutable expression.

Umarım Rusça cümlem tamamen anlaşılmaz değildir.

I hope my Russian sentence is not completely incomprehensible.

- Çinli insanlar çok esrarlı.
- Çinli insanlar çok anlaşılmaz.

Chinese people are so inscrutable.

- Bazen kendime bir muammayım.
- Bazen kendi kendime anlaşılmaz oluyorum.

Sometimes I am an enigma to myself.

- Bunu anlamak hiç de kolay değil.
- Bunu anlamak hiç kolay değil.
- Kolayca anlaşılmaz.

It is far from easy to understand it.