Translation of "şansının" in English

Şansının yaver gitmesi için dua ediyorum.

- The best of luck to you.
- I pray that you will have the best of luck.
- I pray that you'll have the best of luck.

Bana Tom'un bir şansının olmadığını mı söylüyorsun?

Are you telling me Tom doesn't have a chance?

Seçimi kazanması için hiçbir şansının olmadığını sezinlediler.

They felt he had no chance to win the election.

Harvard'a girmede Tom'un şansının ne olduğunu düşünüyorsun?

What do you think Tom's chances of getting into Harvard are?

Karanlık çökünce... ...fokların görülmeden geçme şansının artması gerekir.

Once night falls, the seals should have a better chance of sneaking past.

Programa bakmak için henüz bir şansının olup olmadığını merak ediyordum.

I was wondering if you've had a chance to look at the schedule yet.

Tom'un hala sınıfın geri kalanıyla birlikte mezun olabilme şansının olduğunu mu söylüyorsun?

- Are you saying there's still a chance Tom will graduate with the rest of his class?
- Are you saying there's still a chance that Tom will graduate with the rest of his class?