Translation of "Karanlık" in English

0.014 sec.

Examples of using "Karanlık" in a sentence and their english translations:

Karanlık...

[female narrator] Darkness...

Karanlık.

Darkness.

Karanlık denizlerimiz...

Our dark seas are the stage...

Burası karanlık.

It's dark in here.

Karanlık çöküyor.

Darkness is falling.

Çok karanlık.

- It's very dark.
- It is very dark.

Dışarısı karanlık.

- It is dark outside.
- It's dark outside.

Gece karanlık.

The night is dark.

Hava karanlık.

It's dark.

Ofis karanlık.

The office is dark.

Zaten karanlık.

- It is already dark.
- It's already dark.

Oda karanlık.

The room is dark.

Mağaralar karanlık.

Caves are dark.

Neredeyse karanlık.

- It's almost dark.
- It's nearly dark.

Tamamen karanlık.

It's completely dark.

İçerisi karanlık.

It's dark inside.

Şimdi karanlık.

It's dark now.

Oldukça karanlık.

It's pretty dark.

Hâlâ karanlık.

It's still dark.

Neden karanlık?

Why is it dark?

Bodrum karanlık.

It's dark in the basement.

- Burası çok karanlık.
- Burası gerçekten karanlık.

It's really dark in here.

Karanlık çökmek üzere.

Darkness is almost here.

Ancak karanlık çöktüğünde

only as darkness fell.

Karanlık madde arayışı

The search for dark matter

Karanlık biraz korkutucu.

It was a little bit scary in the dark.

Ekonominin karanlık tarafına...

What happened in this country to cause them to fall

Karanlık korkunuzu yenmelisiniz.

You must conquer your fear of the dark.

Dışarda hava karanlık.

- It is dark outside.
- It's dark outside.

Karanlık ışığın yokluğudur.

Darkness is the absence of light.

Hava zaten karanlık.

- It is already dark.
- It's already dark.

Karanlık bir geceydi.

It was a dark night.

Hava zifiri karanlık.

It is pitch dark.

Dışarısı tamamen karanlık.

- It's all dark outside.
- It's totally dark outside.

Karanlık korkusunu yenemedi.

She could not get over her fear of the dark.

Tom'un ofisi karanlık.

Tom's office is dark.

Bir karanlık var.

There is a darkness.

Artık dışarısı karanlık.

- It is already dark.
- It's already dark.
- It's now dark outside.

Dışarısı hâlâ karanlık.

- It's still dark outside.
- It's still dark out.

Dışarısı zifiri karanlık.

- It's all dark outside.
- It's totally dark outside.
- It's pitch black outside.

Yakında karanlık olacak.

- It'll be dark soon.
- It'll soon be dark.
- It's going to get dark soon.
- It's going to be dark soon.

Orası çok karanlık.

It's very dark in there.

Yatak odam karanlık.

My bedroom is dark.

Gece çok karanlık.

The night is so dark.

Oda çok karanlık!

The room is very dark.

Oda çok karanlık.

The room is very gloomy.

Karanlık madde görünmezdir.

Dark matter is invisible.

Çevremizdeki karanlık simsiyahtı.

The darkness around us was pitch-black.

Karanlık enerji nedir?

What is dark energy?

Karanlık madde nedir?

What is dark matter?

Bu oda karanlık.

This room's dark.

Kontrolümdeki karanlık dünyamdan çıkacaktım

to climb out of my dark, individual, controllable world,

Gençlerden karanlık gerçekliği gizler

disguises a much darker reality for young people

Karanlık nasıl hızlı çöktüyse...

As fast as the dark arrived,

Karanlık olmadan eve gel.

Come home before dark.

Yağmurda karanlık olmaz mı?

Won't it be dark in the rain?

Hırsız karanlık antrede saklandı.

The thief hid in the dark doorway.

Karanlık odada ne arıyorsun?

What are you looking for in the darkroom?

Bu oda hava karanlık.

- It is dark in that room.
- It's dark in this room.

Karanlık benim yararıma çalışacak.

The darkness will work to my advantage.

Burada hava çok karanlık.

It's very dark in here.

Zifiri karanlık bir geceydi.

It was a pitch black night.

Oda karanlık ve soğuktu.

It was dark and cold in the room.

Mağaranın içi zifiri karanlık.

It's pitch black inside the cave.

Bodrumda zifiri karanlık var.

It's pitch black in the basement.

Bu oda çok karanlık.

This room is too dark.

Polisler karanlık gölü aradı.

Police searched the murky lake.

Karanlık hala vadiyi kaplamış.

Darkness still covered the valley.

Sochi'de karanlık geceler var.

There are dark nights in Sochi.

Karanlık çökmeden dönmüş ol.

Be back before it gets dark.

Karanlık madde doğrudan görülemez.

Dark matter cannot be seen directly.

Çok karanlık bir geceydi.

It was a very dark night.

Gittiğimiz karanlık yerlerden korkuyorum.

I am afraid of the dark places we go.

Hepimizin karanlık sırları vardır.

We all have dark secrets.

Orası her zaman karanlık.

It's always dark there.

Yağmurda karanlık değil mi?

Is it not dark in the rain?

O odada hava karanlık.

It is dark in that room.

Fadıl karanlık sırrını açıkladı.

Fadil exposed his dark secret.

Dışarısı karanlık olmaya başlıyor.

It's starting to get dark outside.

Yosun karanlık, nemli ortamlarda büyür.

And moss likes dark, damp environments to grow.

Yosun karanlık, nemli ortamlarda büyür.

And moss likes dark, damp environments to grow.

Avcılardan ancak karanlık sayesinde korunabiliyor.

Darkness is her only protection from predators.

Ay döngüsünün en karanlık evresi.

The darkest phase in the lunar cycle.

Çok karanlık olursa avlarını göremezler.

Too dark, and they can't see their prey.

Karanlık, sessiz bir alan arıyor.

She's searching for a dark, quiet patch.

Karanlık Enerji Ölçümü adı verilen

I am part of a survey called the Dark Energy Survey,

Sadece hayatın karanlık tarafında bakma.

Don't look only on the dark side of life.

Açıkça görmek için çok karanlık.

It is too dark to see clearly.