Translation of "Gerekir" in Hungarian

0.008 sec.

Examples of using "Gerekir" in a sentence and their hungarian translations:

Çabuk olmamız gerekir.

Gyorsan kell cselekednünk.

Sabırlı olmamız gerekir.

Türelmesnek kell lennünk.

Kendilerinden utanmaları gerekir.

Szégyellniük kellene magukat.

PAG: Eklemem gerekir ki --

PAG: Hozzáteszem,

Yaşlandığını dikkate almamız gerekir.

Figyelembe kell vennünk azt a tényt, hogy öreg.

İyi geleneklerin korunması gerekir.

- A jó szokásokat érdemes lenne megőrizni.
- A jó szokásokat érdemes lenne megtartani.

Birinin doğruyu söylemesi gerekir.

Mindig mondjunk igazat.

Burada güvende olmamız gerekir.

Itt valószínűleg biztonságban leszünk.

Senin onu araman gerekir.

- Hívnod kellene.
- Fel kéne őt hívnod.

Bizim ne söylememiz gerekir?

- Mit énekeljünk?
- Mit fogunk énekelni?

Bizim burada kalmamamız gerekir.

Nem szabadna itt maradnunk.

Maria'nın alışverişe gitmesi gerekir.

Máriának vásárolnia kell.

Durup gülleri koklaman gerekir.

Néha egy kicsit szünetet kell tartani és élvezni az életet.

Devam etmem gerekir mi?

Folytassam?

İşletme maliyetlerini kısmamız gerekir.

- Le kell csökkentenünk a működési költségeket.
- Le kell nyesnünk a működési költségekből.

Hangi değişiklikleri beklememiz gerekir?

- Milyen változásokat remélhetünk?
- Milyen változásokra számíthatunk?

Neden bunu yapmamız gerekir?

Miért kellene ezt tennünk?

Neden bukadar ödemem gerekir?

Miért fizessek ennyit?

Hangi adımları atmamız gerekir.

Milyen lépéseket tegyünk?

Bizim onları etkilememiz gerekir.

- Le kell nyűgöznünk őket.
- Mély benyomást kell tennünk rájuk.

Tom'a ne söylemem gerekir?

- Mit mondjak Tominak?
- Mit mondhatnék Tominak?
- Mit kellene Tominak mondanom?

Senin istifa etmen gerekir.

Vissza kell lépned.

Başarıyla ilgili olmadığını anlamamız gerekir.

nem annyira az eredményekről, mint a lehetőségekről szól.

İyilik için de cesaret gerekir.''

A kedvesség bátorságot követel."

Kaktüslere geceleyin özel destek gerekir.

A kaktuszoknak különleges éjjeli segítség kell.

Birkaç yenilgi yaşamış olmak gerekir.

hogy élvezni kezdd a tangót.

çoğunluk gibi yaşamayı denemen gerekir.

az ember úgy akar élni, mint a többség.

Fizik ödevlerinde ara vermeniz gerekir,

A fizika házi alatt szünetekre van szükségünk.

Daha fazla lif yemen gerekir.

Több rostot kell enned.

Böcek ısırıklarını kaşımaya çalışmaman gerekir.

Meg kellene próbálnod nem vakarni a rovarcsípéseidet.

Kazağın üzerine ne giymem gerekir?

Mit kéne felvennem a pulóver fölé?

- Onu yapmamamız gerekir.
- Onu yapmamalıyız.

Nem szabadna ezt tennünk.

Ağzın dolu olduğunda konuşmaman gerekir.

Nem kéne beszélned, mikor tele a szád.

Onu ortadan kesip açmanız gerekir.

fel kell vágnom.

Fransa'ya gideceksen Fransızcanı tazelemen gerekir.

Ha Franciaországba mész, fel kell frissítened a francia tudásodat.

Bunu daha sık giymen gerekir.

Ezt gyakrabban kellene hordanod.

Herkesin oy hakkını kullanması gerekir.

Mindenki éljen választójogával.

Bu olanağı iyi kullanman gerekir.

Alaposan ki kellene használnod ezt a lehetőséget.

Daha fazla iş yapman gerekir.

Többet kellene dolgoznod.

Belki de burada kalman gerekir.

Talán ott kellene maradnod.

En kötüsü için hazırlanmak gerekir.

Fontos, hogy felkészüljünk a legrosszabbra.

Düşmanı yenmek için birleşmemiz gerekir.

Egyesülnünk kell, hogy megverjük az ellenséget.

Onlara gerçeği söylemem gerekir mi?

Megmondjam nekik az igazat?

Bir köprü inşa etmemiz gerekir.

- Hidat kell építenünk.
- Építenünk kell egy hidat.

Ablamı öldüren kadının asılması gerekir.

Lógnia kell a nőnek, aki megölte a nővéremet.

O çocuğun yatakta olması gerekir.

Ennek a gyereknek már ágyban lenne a helye.

...hayatta kalmak için süper duyular gerekir.

kiélezett érzékek kellenek a túléléshez.

Buz küpünü eritmek istiyorsanız, ıslatmanız gerekir,

Hogy megolvasszák a jégkockájukat, be kell azt nedvesíteni,

- Özür dilemelisin.
- Senin özür dilemen gerekir.

Bocsánatot kellene kérned.

- Bir doktorla görüşmen gerekir.
- Doktora görünmelisin.

El kell menned orvoshoz.

Neden bu kadar üzgün olman gerekir?

Miért kéne annyira szomorkodnod?

Hiçbir koşulda derin nehirde yüzmemen gerekir!

Semmi körülmények között sem szabad úsznod a mély folyóban.

İşini kişisel işlerin ile karıştırmaman gerekir.

Nem kellene az üzletet a személyes ügyeiddel összekeverned.

- Biz umudu kaybetmemeliyiz.
- Umudumuzu kaybetmememiz gerekir.

Nem szabad elveszítenünk a reményt.

Her gün biraz egzersiz yapmak gerekir.

Minden nap kell gyakorlatokat végezni.

Tom'un bu yarışı kazanması gerekir, sanırım.

Tominak kellene megnyernie ezt a versenyt, úgy gondolom.

Bir cümlenin sonunda nokta olması gerekir.

Pontnak kell lennie a mondat végén.

Kaşığın tabağın hangi tarafında olması gerekir?

A kanálnak a tányér melyik oldalán kell lenni?

Bu anın asla sona ermemesi gerekir.

Ennek a pillanatnak soha nem kellene véget érnie.

Tom'u yemeğe davet etmem gerekir mi?

Meg kellene hívnom Tomot vacsorára?

Hikayeni doğru farz edelim, ne yapmam gerekir?

Feltéve, hogy a történeted igaz, mit kellene tennem?

Eğitim sisteminin daha fazla esnek olması gerekir.

Az oktatási rendszernek rugalmasabbnak kellene lennie.

- Bugün evde kalmalısın.
- Bugün evde kalman gerekir.

- Ma otthon kellene maradnod.
- Ma otthon kellene maradnia.

- Neden okula gitmeliyim?
- Neden okula gitmem gerekir?

- Miért kellene iskolába mennem?
- Miért kellene iskolába járnom?

- Annenin tavsiyesini izlemelisin.
- Annenin tavsiyesine uyman gerekir.

Neked anyád tanácsára kell hallgatnod.

Bir sorunun sonuna soru işareti koyman gerekir.

A kérdés végére kérdőjelet kell tenni.

Acil bir durumda hangi numarayı aramam gerekir?

Vészhelyzetben milyen számot híjak?

Bir dakika bekle. Sanırım onlarla gitmen gerekir.

Várj egy percet... szerintem velük kellene menned.

Bir yayanın, caddeyi yaya geçidinde geçmesi gerekir.

- A járókelőknek a zebrán kell átkelniük az úttesten.
- A gyalogosnak a gyalogátkelőn kell átkelni az utca másik oldalára.

Belki de o silahı bana vermen gerekir.

Esetleg ideadhatnád azt a fegyvert.

Ben bir cümle değilim.Tatoeba'dan silinmiş olmam gerekir.

Nem mondat vagyok. Töröljetek ki a Tatoeba-ból.

- Daha yavaş yemelisin.
- Daha yavaş yemen gerekir.

Lassabban kellene enned.

Bunun için bir doktoru görmeye gitmen gerekir.

El kellene menned egy orvoshoz azzal.

Bir kitapta yazılmışsa, bunun doğru olması gerekir.

Ha egy könyvben írták le, akkor igaznak kell lennie.

Karanlık çökünce... ...fokların görülmeden geçme şansının artması gerekir.

Ha beesteledik, a fókáknak könnyebb észrevétlenül elhaladniuk.

Bu yılki hedefine ulaşmak için ne yapman gerekir?

Mit kell megtenned, hogy idén elérd a céljaidat?

Grip olanların sadece %2'sinin hastaneye yatırılması gerekir.

Az influenzás embereknek csak 2 százaléka szorul kórházi ellátásra.

Avustralya'ya Noel paketi göndermek isterseniz şimdi postalamanız gerekir.

Ha Ausztráliába akarsz küldeni egy karácsonyi csomagot, akkor most postára kell adnod.

Şehirde başarılı olmak için... ...hayvanların caddelerde dolaşmayı öğrenmesi gerekir.

A sikeres városi túléléshez az állatoknak meg kell tanulniuk az alkalmazkodást,

Ben ailemle birlikte pazar günün keyfini çıkarıyor olmam gerekir.

A családommal kellene élveznem a vasárnapot.

Geleneksel bir Japon evine girmeden önce ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekir.

Le kell venned a cipődet, mielőtt belépsz egy tradicionális japán otthonba.

Bir babanın, çocuklarına karşı olan sorumluluklarını ihmal etmemesi gerekir.

Egy apának nem kellene elhanyagolnia gyermekei iránti felelősségét.

Gerçekten bu anlaşmayı yazılı olarak kayıt altına almanız gerekir.

Ezt a szerződést tényleg írásban kellene rögzítened.

- Belki Tom onu yapmamalı.
- Muhtemelen Tom'un onu yapmaması gerekir.

Talán Tomnak azt nem kéne megtennie.

- Tom, Mary'nin söylediğini yapmalı.
- Tom'un Mary'nin söylediği şeyi yapması gerekir.

Tomnak azt kéne tennie, amit Mary mond.

Beş kişiye yetecek bir omlet için kaç tane yumurta kullanmam gerekir?

Öt ember számára hány tojásból készítsek omlettet?

Ancak Covid-19 pozitif çıkanların %20 ila %30'unun hastaneye yatması gerekir.

A koronavírussal pozitívan tesztelt fertőzöttek viszont 20-30 százaléka.

Muayyen dillere çevirisi anlamsız olan cümleler vardır ve bu yüzden, sakınılması gerekir.

Vannak azonban olyan mondatok, amelyeknek a fordítása értelmetlen lenne azon a nyelven, amelyikre lefordítjuk, ezeket inkább hagyjuk.

Çeviri yapabilmek için anadil dışında en az bir dil daha bilmek gerekir.

Ahhoz, hogy az ember fordítani tudjon, ismernie kell legalább még egy nyelvet az anyanyelvén kívül.

Dünya'daki her yaratığın geceden sağ çıkmanın bir yolunu bulması gerekir. GÜN BATIMINDAN ŞAFAĞA

A Föld minden teremtményének át kell vészelnie az éjszakát. ALKONYATTÓL PIRKADATIG

- İngilizce bir cümlenin ilk sözcüğü büyük harfli olmalıdır.
- İngilizce bir cümlenin ilk sözcüğü büyük harfle başlamalıdır.
- İngilizce bir cümledeki ilk sözcüğün büyük harfle başlaması gerekir.

Egy angol mondat első szavát nagybetűvel kell kezdeni.