Translation of "İrlandalı" in English

0.003 sec.

Examples of using "İrlandalı" in a sentence and their english translations:

Kız İrlandalı.

The girl is Irish.

İrlandalı göz kırptı.

The Irishman blinked.

Ben İrlandalı değilim.

I am not Irish.

İrlandalı karakterin beni korkutur.

Your Irish temper scares me.

İrlandalı bir kız yazıyor.

An Irish girl is writing.

Bu bir İrlandalı ismi.

It's an Irish name.

- Bu İrlandalı her şeyi yapabilir.
- Bu İrlandalı her şeyi yapma yeteneğine sahip.

This Irishman is capable of anything.

İtalyalı ve İrlandalı bir sürü göçmen vardı.

There were lots of immigrants from Italy and Ireland.

- Tom Mary'nin aksanına göre onun muhtemelen İrlandalı olduğunu söyleyebiliyordu.
- Tom aksanından, Meryem'in muhtemelen İrlandalı olduğunu fark etti.

Tom could tell by Mary's accent that she was probably from Ireland.

Barack Obama kadar İrlandalı olan hiç kimse yoktur!

There's no one as Irish as Barack Obama!

Ondan vazgeçtim. İrlandalı rahip ve Kongolu cadı doktorun ortak neyi var?

I give up. What do an Irish priest and Congolese witch doctor have in common?

Prenses ve İrlandalı birbirini tanıyordu ve evlilerdi ve bir yıl bir gün süren büyük bir düğün yapmışlardı.

The Princess and the Irishman recognised each other, and were married, and had a great wedding that lasted for a year and a day.

Bir zamanlar elde ettikleri ilk fırsatta kaçmayı kafalarına koyan bir İskoçyalı ve bir İngiliz ve bir İrlandalı orduda birlikte hizmet ediyorlardı.

There were once a Scotsman and an Englishman and an Irishman serving in the army together, who took it into their heads to run away on the first opportunity they could get.

Yoksul İrlandalı şimdi yapayalnız bırakıldı ve diğerlerinin nereye gittiğini bilmiyordu, bu yüzden, o sadece çok üzgün ve sefil bir şekilde olduğu yerde kaldı.

The poor Irishman was now left all alone, and did not know where the others had gone to, so he just stayed where he was, very sad and miserable.

Bir İngiliz, İskoç, İrlandalı, Galli, Gurka, Leton, Türk, Avustralyalı, Alman, Amerikalı, Mısırlı, Japon, Meksikalı, İspanyol, Rus, Leh, Litvan, Ürdünlü, Yeni Zelandalı, İsveçli, Fin, İsrailli, Rumen, Bulgar, Sırp, İsviçreli, Yunan, Singapurlu, İtalyan, Norveçli, Arjantinli, Libyalı ve Güney Afrikalı bir gece kulübüne gitmişler. Kulüp fedaisi de “Üzgünüm, bir Taylandlı olmadan içeri girmenize izin veremem.” demiş.

An Englishman, a Scotsman, an Irishman, a Welshman, a Gurkha, a Latvian, a Turk, an Aussie, a German, an American, an Egyptian, a Japanese, a Mexican, a Spaniard, a Russian, a Pole, a Lithuanian, a Jordanian, a Kiwi, a Swede, a Finn, an Israeli, a Romanian, a Bulgarian, a Serb, a Swiss, a Greek, a Singaporean, an Italian, a Norwegian, an Argentinian, a Libyan and a South African went to a night club. The bouncer said: "Sorry, I can't let you in without a Thai."