Translation of "Kırptı" in English

0.004 sec.

Examples of using "Kırptı" in a sentence and their english translations:

İrlandalı göz kırptı.

The Irishman blinked.

Tom göz kırptı.

Tom blinked.

O, gözlerini kırptı.

She blinked her eyes.

O göz kırptı.

- He blinked his eyes.
- He blinked.

Onlar koyunları kırptı.

They sheared the sheep.

Tom gözlerini kırptı.

- Tom blinked.
- Tom blinked his eyes.

Tom, Mary'ye göz kırptı.

Tom winked at Mary.

O ona göz kırptı.

She winked at him.

Bana bir göz kırptı.

He gave me a wink.

Tom tekrar gözlerini kırptı.

Tom blinked again.

Tom kızlara göz kırptı.

Tom winked at the girls.

O bana göz kırptı.

She winked at me.

O, Tom'a göz kırptı.

She winked at Tom.

Mary Tom'a göz kırptı.

Mary winked at Tom.

Tom geri göz kırptı.

Tom winked back.

Tom bana göz kırptı.

Tom winked at me.

Tom, Mary'ye yine göz kırptı.

Tom gave Mary another wink.

Koyun kırpan kimse koyunları kırptı.

The shearer sheared the sheep.

Tom, Mary'ye bakıp göz kırptı.

Tom looked up at Mary and winked.

Sami, Leyla'ya bir göz kırptı.

Sami gave Layla a wink.

- O, koyunları kırptı.
- O, koyunları kırktı.

He clipped the sheep.

Tom Mary'ye baktı ve göz kırptı.

Tom looked at Mary and winked.

Tom göz kırptı ve bir öpücük attı.

Tom winked and blew a kiss.

Tom Mary'ye baktı ve sonra ona göz kırptı.

Tom looked at Mary and then winked at her.

Tom Mary'ye göz kırptı ve ona bir öpücük attı.

Tom winked at Mary and blew her a kiss.

Tom kötü bir şapka giydi ve bize göz kırptı.

Tom wore a hard hat and winked at us.