Translation of "Göçmen" in English

0.015 sec.

Examples of using "Göçmen" in a sentence and their english translations:

Bu göçmen akını

This influx of immigrants provided additional revenue and manpower

Tom'un ebeveynleri göçmen.

Tom's parents are immigrants.

Tom, Avustralyalı bir göçmen.

Tom is an immigrant from Australia.

Kırlangıç ​​göçmen bir kuştur.

The swallow is a migratory bird.

Tom bir dijital göçmen.

Tom is a digital immigrant.

Amerikalıların çoğu göçmen soyundan gelmektedir.

Most Americans are descended from immigrants.

Sonbaharda göçmen kuşları güneye uçar.

In autumn the migratory birds fly south.

Gemi Amerika'ya yüzlerce göçmen taşıdı.

The ship carried hundreds of immigrants to America.

- Sami, Meksikalı bir göçmen gibi davranıyordu.
- Sami, Meksikalı bir göçmen numarası yapıyordu.

Sami pretended to be a Mexican immigrant.

Göçmen sayısı 19.yy'da hızla arttı.

- In the 19th century, the number of immigrants swelled rapidly.
- In the 19th century, the number of immigrants increased rapidly.
- In the 19th century, the number of immigrants grew rapidly.

Dan göçmen işçileri köle gibi sömürdü.

Dan exploited immigrant workers like slaves.

2013'te kaç göçmen, vatandaşlığa alındı?

How many immigrants were naturalized in 2013?

Jim, Meksika'dan gelen göçmen sayısına üzüldü.

Jim was upset for the number of immigrants coming from Mexico.

Okulumuzda birçok göçmen çiftlik işçisi çocuğu var.

There are many migrant farm-worker children at our school.

On beş bin göçmen Kanal Tüneli'ne saldırdı.

Fifteen hundred migrants stormed the Channel Tunnel.

İtalyalı ve İrlandalı bir sürü göçmen vardı.

There were lots of immigrants from Italy and Ireland.

Ebabil Apodidae ailesinin küçük bir göçmen kuşudur.

The swift is a small migratory bird of the family Apodidae.

Leyla ölüme mahkum edilen ilk göçmen kadındı.

Layla was the first immigrant woman sentenced to death.

Bugün ABD'de 55.000'den fazla gözaltında göçmen var

Today, there are over 55,000 immigrants detained in the United States,

O bir göçmen çekirge değil, o bir çekirge!

That's not a locust, that's a grasshopper!

Binlerce göçmen Macaristan'daki Budapeşte'den Avusturya'ya yürümeye karar verdi.

Thousands of migrants decided to walk from Budapest in Hungary to Austria.

Onlar göçmen seli için bir son talep ettiler.

They demanded an end to the flood of immigration.

Bu dernek Kanada'daki bir Cezayirli göçmen tarafından kuruldu.

This association was founded by an Algerian immigrant to Canada.

- Birçok göçmen Balkanlar üzerinden Yunanistan'dan Batı Avrupa'ya seyahat ediyor.
- Birçok göçmen, Yunanistan ve Balkanlar üzerinden Batı Avrupa'ya yolculuk ediyor.

Many migrants travel from Greece, through the Balkans, to Western Europe.

Oliver, yeni kız arkadaşının yasadışı bir göçmen olduğunu öğrendi.

- Oliver found out that his new girlfriend is an illegal alien.
- Oliver found out that his new girlfriend is an illegal immigrant.

Leyla, Sami adında Mısırlı bir göçmen arkadaşla çıkmaya başladı.

Layla started dating a fellow Egyptian immigrant called Sami.

Eve dönerken yolda göçmen olduğunu düşündüğü bir adamla karşılaştı.

On his way home, he met a man who he thought was an immigrant.

Her yıl kış aylarında birçok göçmen kuş bu gölete gelir.

Many migratory birds come to this pond every year in winter.

Binlerce göçmen Avrupa'ya ulaşmak için her ay Akdeniz'i geçmeye çalışıyorlar.

Thousands of migrants try to cross the Mediterranean every month to reach Europe.

Tom konağını yeniden inşa etmek için göçmen işçileri işe aldı.

Tom recruited immigrant workers to rebuild his mansion.

- Tom bir dijital göçmen.
- Tom teknolojiye sonradan adapte olan biri.

Tom is a digital immigrant.

Bu Hindistan ve Pakistan'dan olanlara ek olarak yeni bir göçmen dalgası oluşturdu.

This created a whole new influx of immigrants that added those from India or Pakistan.

BM'nin 2015 yılında yaptığı bir ankete göre Rusya, çok sayıda göçmen ve göç veren az sayıda ülkelerden biridir.

According to a survey done by the UN in 2015, Russia is one of the few countries that has a large number of both immigrants and emigrants.