Translation of "ömrünü" in English

0.005 sec.

Examples of using "ömrünü" in a sentence and their english translations:

- Sami ömrünü Tanrı'ya adadı.
- Sami ömrünü Allah'a adadı.

Sami dedicated his life to God.

Bektaşi üzümü ömrünü uzatabilir.

Gooseberries can prolong your life.

Benim pilim ömrünü tamamladı.

My battery just died.

Arabanıza iyi bakarsanız, ömrünü uzatırsınız.

If you take good care of your car, you will increase its life.

Eğer köpeğini uygun şekilde beslersen, onun ömrünü uzatabilirsin.

If you feed your dog properly, you can increase his lifespan.

- O, bütün hayatı boyunca onunla birlikte yaşadı.
- Ömrünü onunla geçirdi.

She lived with him all her life.

- Bunu yapmak çok uzun sürer.
- Bunu yapmak çok uzun zaman alır.
- Bunu yapmak sonsuza dek sürer.
- Bu iş adamın ömrünü yer.

It'll take forever to do that.