Translation of "Bakarsanız" in English

0.008 sec.

Examples of using "Bakarsanız" in a sentence and their english translations:

Eğer bakarsanız

And if you look -

Daha yakından bakarsanız

If you look more closely,

Eğer kutuya yakından bakarsanız

If you take a close look at the box,

Ama ne izlediklerine bakarsanız,

But, in fact, when you looked at what they watched,

Aslına bakarsanız onu bilmiyoruz.

We don't know that for a fact.

Aslına bakarsanız Profesör Pangloss kötümserdi.

Well, Professor Pangloss, as it happens, was a pessimist.

Aslına bakarsanız, Vicky dediğim kişi

The truth is, it became clear that the person I'm calling Vicky

Arabanıza iyi bakarsanız, ömrünü uzatırsınız.

If you take good care of your car, you will increase its life.

- Oraya bakarsanız, bir feshedilmiş su kulesi görebilirsiniz.
- Oraya bakarsanız, artık kullanılmayan bir su kulesi görebilirsiniz.

If you look over there, you can see a defunct water tower.

Ama 1500 metre yukarıdan bakarsanız bu SOS'i görürsünüz.

but from 5000 feet above you're going to see that SOS.

Ama bugün sahra altı Afrika mısır ürünlerine bakarsanız,

but if you look at sub-Saharan African yields in corn today,

- Aslına bakarsanız İspanyolca konuşuyorum.
- Doğrusunu isterseniz, İspanyolca konuşurum.

As a matter of fact, I do speak Spanish.

Aslına bakarsanız bu restoranın sahibi benim bir arkadaşım.

As a matter of fact, the owner of this restaurant is a friend of mine.

Aslına bakarsanız Tom'un bununla bir ilgisi olmadığını biliyorum.

I know for a fact Tom had nothing to do with this.

Belirli bir açıdan bakarsanız aslında o oldukça güzel.

It's actually quite pretty if you look at it from a certain angle.

Aslına bakarsanız Hawaii gezisini bir ödül olarak kazandım.

As a matter of fact, I won the trip to Hawaii as a prize.

Yani aslına bakarsanız profesyonel eğitim böyle olamaz mı acaba?

In other words, can't professional education be like that?

Uygar bir insanın derisinin altına bakarsanız bir barbar bulursunuz.

Look under the skin of a civilized man and you will find a barbarian.

Size yardım edemem. Aslına bakarsanız şu anda çok meşgulüm.

I can't help you. As a matter of fact, I'm very busy just now.

Yani aslına bakarsanız bu Zoom u insanlar buldu devletten ziyade

so actually, people found this Zoom rather than the state

Eğer yakından bakarsanız arkadaşlarınızın ve sizin benzer kişilikleriniz olduğunu keşfedeceksiniz.

If you take a close look, you'll find that your friends and you have similar personalities.

O genç görünüyor ama aslına bakarsanız o sizden daha yaşlı.

She looks young, but as a matter of fact she is older than you are.

Tom tembel bir çocuk değildir, İşin aslına bakarsanız, o çok çalışır.

- Tom is not a lazy boy. As a matter of fact, he works hard.
- Tom isn't a lazy boy. As a matter of fact, he works hard.

Evet aslında bakarsanız beş altı farklı kaynaktan bunları teyit ediyorum bu bilgileri

Yes, if you look at it, I confirm these information from five or six different sources.

Bu bina dışarıdan dikkat çekici değildir ama içine bakarsanız çok güzel bahçeli bir iç avlu vardır.

On the outside this building is not remarkable, but if you look inside there is a courtyard with a very beautiful garden.

Japonya'da ortaokul öğrencilerinin yaklaşık yarısında cep telefonu var ama lise öğrencilerine bakarsanız bu oran yüzde 97'ye çıkıyor.

Around half of middle-school students in Japan have mobile phones, but if you look at those in high school then 97% have them.