Translation of "öğrenebileceği" in English

0.006 sec.

Examples of using "öğrenebileceği" in a sentence and their english translations:

Herkesin öğrenebileceği,

anyone can learn them,

Amerika'da sadece çocukların dil öğrenebileceği varsayılır.

In America it's taken as axiomatic that only children can learn languages.

Sami İslam hakkında öğrenebileceği her şeyi öğrendi.

Sami learned everything he could about Islam.

Felsefe bir insanın altı ayda öğrenebileceği bir şey değil.

Philosophy is not a thing one can learn in six months.

- Tom bilgisayarlar hakkında öğrenebileceği her şeyi öğrenmeye karar verdi.
- Tom bilgisayarlar hakkında elinden gelen her şeyi öğrenmeye karar verdi.

Tom decided to learn all he could about computers.