Translation of "Gelen" in Chinese

0.009 sec.

Examples of using "Gelen" in a sentence and their chinese translations:

Gelen bir araba var.

有車來了。

Denizden gelen rüzgar nemlidir.

从海洋吹来的风感觉湿漉漉的。

Nancy gelen ilk kızdı.

Nancy是最先来的女孩。

Tom bir yeni gelen.

汤姆是新来的。

O yeni gelen biri.

他是新来的。

Cenevre'den gelen tren istasyona gelecek.

从日内瓦来的火车就要进站了。

Elimden gelen her şeyi yapacağım.

我会尽我所能的。

Kumul'dan gelen kavunları yemeyi severim.

我爱吃哈密瓜。

Tom ona Noel Baba'dan gelen mektubu gösterdi.

汤姆给她看了圣诞老人寄来的信。

Japonya birçok deprem meydana gelen bir ülkedir.

- 日本地震很多。
- 日本是个经常发生地震的国家。

İngilizce Fransızcadan gelen birçok ödünç kelimeye sahiptir.

英语有很多法语外来词。

Sesimizin vadinin diğer tarafından gelen yankısını duyduk.

我們聽見自己說話的回音從山谷的另一邊傳了回來。

Sanırım elinden gelen en kısa sürede gelmelisin.

我觉得你应该赶紧走。

İsviçre'ye gelen ziyaretçiler Alp dağlarına hayran kalırlar.

遊客到瑞士欣賞阿爾卑斯山。

Singapur'a gelen ziyaretçi sayısı yıldan yıla artmıştır.

最近幾年到新加坡的旅客人數不斷增長。

Pencereden dışarıya bakarken gelen bir araba gördüm.

向窗外望去,我看到一辆车驶来。

Tom gelen ilk ve giden son kişiydi.

湯姆最先來,最後走。

Yabancı ülkelerden gelen fikirlere ön yargılı gibi görünüyorsun.

你似乎對來自國外的想法有偏見。

Oğlunu korumak için elinden gelen her şeyi yaptı.

他做了一切能做的去保護他的兒子。

Allah biliyor ki elimizden gelen her şeyi yaptık.

上帝知道我们做了我们所能做的事。

Fakat Birleşik Devletler'de, federal hükümetten gelen mesaj çelişkiliydi.

但在美国 联邦政府所传达的信息却模棱两可

Palmiye yağı üretimi Endonezya'da ormansızlaşmanın önde gelen nedenidir.

棕榈油制造是导致印度尼西亚森林砍伐的主要原因。

Kavşaktaki dur işaretini göremedi ve gelen bir arabaya vurdu.

他沒有看見十字路口的停止標誌,和一輛迎面而來的汽車撞個正著。

Elinden gelen en kısa sürede eve geri gel lütfen.

请尽快回家。

Araba kazaları ABD'deki gençler için başta gelen ölüm nedenidir.

交通事故是美国青少年死亡的主要原因。

Hayat siz başka planlar yapmakla meşgulken başınıza gelen şeydir.

生活就是當你忙著進行你的計劃時總有其他的事情發生。

Peron 2'ye gelen tren 4:35'te Shibuya'ya gidecek.

下一班火車將在第二月台, 於下午四點三十五分前往澀谷。

Orijinalde "su kuyusu" anlamına gelen "hutong" sözcüğü, Moğol dilinden yaklaşık 700 yıl önce gelmiştir.

“胡同”这个词,本意是“水井”,来源于700年前的蒙古语。

- Tom para biriktirmek için yapabileceği her şeyi yapar.
- Tom para biriktirmek için elinden gelen her şeyi yapar.

湯姆盡全力省錢。