Translation of "Gelen" in Japanese

0.014 sec.

Examples of using "Gelen" in a sentence and their japanese translations:

Her gelen karşılanacaktır.

来る人は誰でも歓迎されます。

İlk gelen Jane'di.

最初に来たのはジェインだった。

- Haydan gelen huya gider.
- Selden gelen suya gider.

速く儲けた金は速く無くなる。

Içeriden gelen bu huzurun

ただ この心の平穏が

Gelen bir araba var.

車がきてるぞ。

Denizden gelen rüzgar nemlidir.

海からの風は湿っている。

Nancy gelen ilk kızdı.

ナンシーは最初に来た女の子だった。

Tayfundan gelen hasar büyüktü.

その台風の被害は甚大であった。

Her gelen sıcak karşılanacak.

来る者は誰でも歓迎だ。

Aydan gelen ışık zayıf.

- 月の光が弱い。
- 月から届く光は弱々しい。

Selden gelen suya gider.

- 簡単に手に入れたものはすぐに失いやすい。
- 楽に得たものは、すぐに失ってしまう。

Elimden gelen her yolu denedim

私は出来ることは全てやりました

Gelen mesaj üç kuralı taşımalıydı:

3つの条件を満たすメールのみ 合格としました

Başarısızlıkla gelen hayal kırıklığını yaşamazlar.

失敗してがっかりすることもありません

Suriye ve Babil'den gelen piyade ...

歩兵はシリアとバビロニアから

Yeni gelen masanın dibinde oturdu.

新しく来た人は末席についた。

Havadan gelen oksijen suda çözülür.

空気中の酸素は水に溶解する。

Dikkat! Gelen bir araba var.

- 気を付けろ。車が来ているぞ。
- 気を付けろ!車が来るぞ。
- 危ないよ!車が来てる。

O, partiye gelen tek kişiydi.

- 彼を除けば、ほかの誰もパーティーに来なかった。
- 彼を除いて、他の誰もパーティーには来なかった。
- パーティーに来たのは彼一人だけだった。

Sokaktan gelen ses çalışmamızı etkiledi.

通りの騒音で仕事に影響が出た。

Tokyo'dan gelen 001 nolu uçuştaydım.

東京発の001便で来ました。

Seninle birlikte gelen kişiyi tanıyorum.

私は、あなたが一緒に来た人を知っています。

Önüme gelen her kitabı okurdum.

僕は手当たり次第に小説を読んだものだ。

Cenevre'den gelen tren istasyona gelecek.

ジュネーブから来る列車が駅に到着します。

Bay Gray ilk gelen adamdı.

最初にきたのはグレーさんでした。

Sıfır birden önce gelen şeydir.

一の前はゼロです。

Dün buraya gelen çocuk odur.

あれはきのうここへ来た少年です。

Paraları yoktu. Bisiklet dükkanından gelen

お金がなく 夢への挑戦資金は

Ondan gelen mektubu öfkeyle yırttı.

- 彼は彼女からの手紙を怒って粉々に引き裂いた。
- 彼は彼女からの手紙を怒って引きさいた。

Merdivenlerden yukarı gelen birisi var.

誰かが階段を登ってくる。

Size elimden gelen yardımı vereceğim.

できるだけの援助をいたしましょう。

gelen mineralleri çözündüren sıcak su bulunur.

地中の岩石に含まれる鉱物が 溶け込んでいます

Ardından disko topundan gelen parlak noktalar

続いてミラーボールの白い点

Aklına gelen tek bir şey vardı.

考えつくのは たったひとつのことだけ

Şu tepelerden gelen hava akımını hissedebiliyorum.

上昇気流が 流れてきてるのが分かる

Çünkü bu bizim içimizden gelen huzur,

なぜなら 自分の根幹にある 心の平和を捉えているからです

üzerlerine gelen ek suyun ağırlığından taşarlarsa?

増水して その重圧で 決壊したらどうなるでしょう?

Ancak bu kayıp buzul havzasından gelen

しかしながら 氷河の帯水層から

Lannes , korkaklık suçlamasının eşiğine gelen bir

ランヌは 、臆病の告発を口にした

Dikkat edin! Gelen bir kamyon var!

危ない!トラックが来るぞ!

Bahçeye gelen kirli bir köpek gördüm.

汚い犬が庭に入ってくるのが見えました。

Şehre gelen tüm yollar arabalar dolu.

その都市に入る道はすべて車で一杯である。

Tören Çin'den gelen konuğun onuruna gerçekleştirildi.

その式典は中国からの招待客のために行われた。

Odadan gelen yüksek bir ses vardı.

部屋から大きな音が聞こえていた。

- Son olarak geldi.
- Son gelen oydu.

彼女は最後にきた。

Açıkçası, siz elinizden gelen gayreti göstermediniz.

素直に言って君は最善を尽くしていない。

Tom geç gelen tek kişi değildi.

遅くやってきたのはトムだけではなかった。

Ben elimden gelen her şeyi yapacağım.

できる限りの事はさせていただきます。

Dün gelen aynı adam tekrar burada.

昨日来た人がまたやってきた。

Kalp cerrahisinde en önde gelen otoritedir.

彼は心臓外科の第一人者だ。

O dün buraya gelen çocuk değil.

- 彼は昨日ここに来た少年ではない。
- 彼は昨日ここへきた少年ではない。

Bana doğru gelen bir adam gördüm.

私に向かってやって来る人が見えた。

Dün gelen kız bana bir yabancıydı.

昨日来た女の子は知らなかった。

Dün buraya gelen kadın Bayan Yamada'dır.

昨日ここに来た女性は山田さんだ。

İskoçyada geç gelen bahar oldukça soğuktu.

スコットランドの晩秋はかなり寒い。

Bu, nehre gelen bir somon balığı.

これはその川をのぼってきたサケです。

Garajdan gelen garip bir ses duydum.

ガレージから変な音が聞こえた。

Nehirden gelen serin esintinin tadını çıkardık.

私たちは涼しい川風に吹かれた。

Ne kulağa hoş gelen bir kelime!

なんてすてきな言葉の響き!

Çin önde gelen bir silah ihracatçısıdır.

中国は武器の有力輸出国だ。

- Komşularına elinden gelen bütün yardımı yapmalısın?
- Komşularına yardım etmek için elinden gelen her şeyi yapmalısın.

あなたがたの近所の人たちをできるだけ助けてあげるようにしましょう。

Bu bana iyi gelen bir düşünce yapısıydı,

この考え方は 好都合だったんです

Derinden gelen gereksinim ve isteklere hitap edebilmeli.

そして心の奥深くのニーズと欲望に 響くものでなければなりません

Fiona için çalışmak üzere evimize gelen terapist

フィオナのために うちに通うセラピストには

Veya haber akışlarına gelen şeyler için de.

アーカイブはないのです

önceki bilim fuarları ödüllerimden gelen paraları kullandım.

より厳密に試験し始めました

Yukarıdaki odada gelen garip bir ses duydum.

上の部屋から変な物音が聞こえてきた。

Elimden gelen her konuda size yardım edeceğim.

及ばずながらお手伝いしましょう。

New York'tan gelen gemi çok geçmeden gelecek.

ニューヨークからの船はまもなく到着するだろう。

Nick kırsal alandan gelen birine tepeden bakıyor.

- ニックは地方出身者ならだれであろうと見下している。
- ニックは地方出身者なら誰でも馬鹿にする。

Tom ona Noel Baba'dan gelen mektubu gösterdi.

トムは彼女にサンタクロースからの手紙を見せた。

Korkunç gürültü ilk defa gelen birini şaşırttı.

その恐ろしい音に初めてきたものは誰もが驚いた。

Doktor yoksullardan gelen herhangi bir hediyeyi almaz.

その医者は貧しい人からはどんな贈り物も受け取らなかった。

Japonya birçok deprem meydana gelen bir ülkedir.

日本は地震の多い国だ。

Allah elimizden gelen her şeyi yaptığımızı biliyor.

私たちはできる限りのことをしたことは確実だ。

Her zaman sağdan gelen trafiğe yol ver.

右から進入して来る車にはいつも道を譲りなさい。

Sesimizin vadinin diğer tarafından gelen yankısını duyduk.

私たちの声のこだまが谷の反対側から聞こえた。

Dün başıma gelen her şeyi sana söyleyemem.

昨日私の身に起こったことを全部は話せない。

Spor festivalinden gelen dosyaları hangi dosyaya koydun?

運動会の写真、どこのフォルダに入れた?

Sanırım elinden gelen en kısa sürede gelmelisin.

さっさと出ていけばいいと思う。

Bu, kulağa çok doğal gelen bir Japonca.

とても日本語らしい日本語ですね!

E-postalar birdenbire gelen kutumdan kaybolmaya başladı.

受信トレイからメールが突然消えはじめた。

İsviçre'ye gelen ziyaretçiler Alp dağlarına hayran kalırlar.

スイスを訪れるひとはアルプスに感嘆する。

Singapur'a gelen ziyaretçi sayısı yıldan yıla artmıştır.

シンガポールを訪れる人の数は年々増加している。

Bu benim eski öğretmenimden gelen bir mektup.

これは昔の先生からの手紙です。

Paris'ten gelen mektubunu okumak için can atıyordum.

あなたのパリからの手紙が読みたかった。

Pencereden dışarıya bakarken gelen bir araba gördüm.

窓の外を見ると、車が1台来るのが見えた。

Siyah bulutlar gelen gök gürültülü fırtınayı bildirdi.

黒雲は雷雨の到来を告げていた。

Toom'u elimden gelen herhangi bir şekilde destekleyeceğim.

どうにかしてトムを支える。

çalışmaktan gelen bir kahramanlıksa o zaman bunu yapamayan,

勤勉さや合法的な労働から来る 英雄主義ならば

Bu mikroplar ve etraflarında meydana gelen kimyasal işlemler

この微生物の周囲で起きる 化学的な過程によって

Ancak tepeler, yollar ve burnuma gelen kokular tanıdıktı.

でも そこの丘や道や匂いは 何か懐かしく感じられました

Adına da Türkçe “çoban” kelimesinden gelen Chobani diyeceğiz.

『チョバーニ』という名前だ トルコ語で羊飼いの意味だ」

Bilgisayar bilimcileri muhtemelen aklınıza gelen ilk kişiler olmaz.

コンピューター科学者というのは 最初に思い付く相手ではないでしょう

, subaylarına ve daha sonra Mareşallere anlamlı gelen açık,

明確で 簡潔な書面による命令 に変えるための贈り物を持っていました 。