Translation of "Dil" in English

0.007 sec.

Examples of using "Dil" in a sentence and their english translations:

Dil dile değmeden, dil öğrenilmez.

You cannot learn a language without tongue contact.

Dil geriliyor.

The language is in decline.

Dil çalışıyorum.

I am studying languages.

Dil güzeldir.

Language is beautiful.

Dil öğretmeniyiz.

We're language teachers.

- Dil vicdan oluşturur.
- Dil bilinç yaratır.

Language creates conscience.

- O beş dil konuşabilir.
- O, beş dil konuşabilir.
- Beş dil konuşabiliyor.

- He is able to speak five languages.
- He can speak five languages.

- Yabancı dil konusunda iyiyimdir.
- Dil yetim güçlüdür.

- I am good at languages.
- I'm good at languages.

dil, sanat, müzik

language, art, music

Dil öğrenmek ilginçtir.

Learning languages is interesting.

Birkaç dil konuşuyorum.

I speak a few languages.

Üç dil konuşurum.

I speak three languages.

Dil öğrenmeyi seviyorum.

I love learning languages.

Üç dil konuşuyor.

He speaks three languages.

Üç dil konuşmuyorum.

I don't speak three languages.

O hangi dil?

- What language is this?
- What language is that?

Bu hangi dil?

What language is this?

Bölümüm dil bilimi.

My major is linguistics.

Uluslararası dil kullanın.

Use the International Language (Esperanto).

Dil, düşüncenin giysisidir.

Language is the dress of thought.

Onlara dil öğretmiyorum.

I'm not teaching them languages.

Dil bir şifredir.

Language is a code.

Başka dil konuşamam.

I don't speak any other languages.

Dil farkındalık yaratır.

Language creates awareness.

Dil ile oynayabiliriz.

We can play with the language.

Dil dünyalar açar.

Language opens worlds.

Dil düşüncenin taşıyıcısıdır.

Language is the vehicle of thought.

Bir dil nedir?

What is a language?

Umarım dil ölmez.

I hope the language doesn't die.

Dil yöreye özgüdür.

The language is indigenous to the area.

Çoğu dil güzeldir.

Most languages are beautiful.

Dil bilgisi çalışıyorum.

I'm studying grammar.

Dil öğrenmek harikadır.

Studying languages is awesome.

Ölü bir dil.

It is a dead language.

Beş dil biliyor.

- He knows five languages.
- She knows five languages.

On dil bilir.

She knows ten languages.

- Kaç tane dil konuşursun?
- Kaç tane dil konuşabilirsin?

- How many languages can you speak?
- How many languages do you speak?

- Bedavaya bir dil öğrenin.
- Beleşe bir dil öğrenin.

Learn a language for free.

- Dil edinmek yaratıcılık gerektirir.
- Dil edinimi yaratıcılık gerektirir.

Language acquisition requires creativity.

- Tom üç dil konuşur.
- Tom üç dil biliyor.

Tom speaks three languages.

- Bir dil asla yeterli değildir.
- Bir dil asla yetmez.
- Tek dil asla yeterli değildir.

One language is never enough.

Dil bilgisi tamamen soyut dil bilgisel koddan ibaret olamaz.

Every bit of grammar can't be some kind of abstract grammatical code;

- Ben, iki yabancı dil öğreniyorum.
- İki yabancı dil öğreniyorum.

- I am learning two foreign languages.
- I'm learning two foreign languages.

- O iki yabancı dil konuşuyor.
- İki yabancı dil biliyor.

He speaks two foreign languages.

İki yabancı dil öğreniyorum.

- I am learning two foreign languages.
- I'm learning two foreign languages.

Yabancı dil öğrenmek zordur.

- Learning a foreign language is difficult.
- It's difficult to learn a foreign language.

Amerika'da hangi dil konuşulur?

- What language is spoken in America?
- Which language is spoken in the United States of America?
- What language do they speak in the United States?
- What language do they speak in the US?
- What language is spoken in the USA?

Kaç tane dil konuşabilirsin?

How many languages can you speak?

Meksika'da konuşulan dil nedir?

What is the language spoken in Mexico?

Brezilya'da konuşulan dil nedir?

What is the language spoken in Brazil?

Üç dil konuşmak zordur.

- It is difficult to speak three languages.
- It's hard to speak three languages.

Onun dil bilgisi kötü.

Her grammar is bad.

O bana dil döktü.

- He twisted my arm.
- He pressured me.

O dört dil biliyor.

He is familiar with four languages.

O, on dil konuşabilir.

- He is able to speak ten languages.
- He has the ability to speak ten languages.

O on dil konuşur.

She speaks ten languages.

O, İtalyanca dil öğretmenidir.

He is a teacher of the Italian language.

Fransa'da hangi dil konuşuluyor?

What language is spoken in France?

Ben birçok dil bilirim.

I know a lot of languages.

Annem beş dil konuşabilir.

My mother could speak five languages.

Dil çeşitli şekillerde kullanılabilir.

Language can be used in many ways.

O on dil biliyor.

He knows ten languages.

İspanya'da birçok dil konuşulur.

They speak many languages in Spain.

Charlotte, bu dil nedir?

Charlotte, what's this language?

Üç yabancı dil konuşabilir.

She can speak three foreign languages.

Kanada'da hangi dil konuşuluyor?

What language is spoken in Canada?

Dünyayı dil inşa eder.

Language builds the world.

O on dil konuşuyor.

He speaks ten languages.

Uruguay'da hangi dil konuşulur?

Which language is spoken in Uruguay?

O, dört dil konuşuyor.

He speaks four languages.

O üç dil konuşuyor.

She speaks three languages.

Hobi olarak dil öğreniyorum.

I learn languages as a hobby.

Kırıcı bir dil kullanmayın.

Don't use harsh language.

üç tane dil bilmiyorum.

I don't know three languages.

Şirketimizde resmi dil Japoncadır.

In our company the official language of business is Japanese.

Şirketimizde resmi dil Japonca.

In our company, the official language is Japanese.

Herkes bir dil konuşur.

Everyone speaks a language.

Ülkenizde hangi dil konuşuluyor?

- What language do they speak in your country?
- What language is spoken in your country?

Fransızca dil bilgisi çalışıyorum.

I'm studying French grammar.

Yabancı dil öğrenmek yararlıdır.

It's useful to study foreign languages.

Dil formu zamanla değişir.

The form of language ​​changes over time.

O birçok dil konuşuyor.

He speaks several languages.

Bir dil okulunda çalışıyorum.

I work at a language school.

Bana dil dökmeye başlama.

Don't try to sweet talk me.

Meksika'da hangi dil konuşuluyor?

What language is spoken in Mexico?

Jorge dört dil konuşuyor.

Jorge can speak four languages.

Ben dil çalışmayı severim.

I love studying languages.

Ben iki dil bilenim.

I'm bilingual.

Bir dil öğrenmek zorundayım.

I have to learn a language.