Translation of "çatışmayı" in English

0.005 sec.

Examples of using "çatışmayı" in a sentence and their english translations:

Bu çatışmayı çözmek imkansız.

It is impossible to resolve the conflict.

Neden bu çatışmayı çözmek gerek?

Why is it necessary to resolve conflicts?

Diplomatik diyalog çatışmayı bitirmeye yardımcı oldu.

Diplomatic dialogue helped put an end to the conflict.

Çatışmayı gerçekten çözmeye çalışmıyorlar. Artık sadece yönetin.

They're not really trying to solve the conflict anymore, just manage it.

Biri birçok çatışmayı kazanabilir ama savaşı kaybedebilir.

One can win several battles but lose the war.

Bir çatışmayı kaybetmek savaşı kaybetmek anlamına gelmez.

Losing a battle doesn't mean losing the war!

O, kasıtlı olarak bir çatışmayı provoke etmeye devam etti.

He deliberately kept on provoking a confrontation.

Sami'nin ziyareti sadece Leyla ve kocası arasındaki çatışmayı alevlendirdi.

Sami's visit only enflamed the conflict between Layla and her husband.

Ancak, Desaix'in Yukarı Mısır'a yaptığı seferde bir dizi çatışmayı kazanarak askeri becerisini daha da kanıtladı

But he further demonstrated his military skill,  winning a series of skirmishes on Desaix’s